112.BÖLÜM

2.6K 101 2
                                    

Erkenden otelden ayrıldık hatta o kadar erken oldu ki ayakta uyuyorum. İyi ki de arabayı kullanan kişi Emre çünkü ben bu halde direksiyon başında olsam kesin kaza yapardık. Uykusuzluğa, karşı koyamıyorum. Ecrinler ' de yine düğün ile ilgili birkaç işle uğraşacakları için başka yola girdiler. Onların gittiğini görünce yine gözümü kapatıp kafamı cama yasladım. Bir süre sonra Emre yavaşlayınca kafamı kaldırıp ona baktım. Uzakta ki yaşlı kadını kafasıyla işaret etti. Kadın elini sallayarak durmamızı istiyordu sanırım.






- " Bir duralım bakalım." dedi Emre derin bir nefes alıp.




Arabayı durdurunca camı iyice açtı. Kadın Emre'nin olduğu tarafa doğru geçip camın önünde durdu.





- " Oğlum ben yolumu kaybettim bana bir yardımcı olur musun?" dediğinde Emre ile birbirimize baktık.

- " Elinizde bir adres kağıdı falan var mı?" diye sordu Emre.

- " Bilmem."

- " Nasıl yani?"

- " Hava almak için çıkmıştım. Yürüdüm, yürüdüm sonra etrafıma baktım ve kaybolmuşum. "

- " Tamam teyze sen arabaya bin bakarız bir çaresine." dedim araya girerek.

- " Ne yapacağız? Daha nereye gideceğini bile bilmiyor. " dedi Emre sessiz bir şekilde.

- " Ne yapalım yaşlı başlı kadını tek mi bırakacağız belli ki unutkanlık yaşıyor. "








Arabadan inip yaşlı kadının binmesine yardımcı oldum. Bu sırada da yeleğinin ceplerini kontrol ettim belki de bir kağıt falan vardır çünkü bu tür unutkan hastaların aileleri her zaman onların üzerinde taşıması için bir adres kağıdı koyarlar. Tam da tahmin ettiğim gibi cebinin köşesinde katlanmış küçük bir kağıt elime geldi ve hemen açtım.







- " Emre." dedim adres kağıdını göstererek.

- " Aferin çok zor bir durumdan kurtardın bizi."






Yaşlı kadının emniyet kemerini de bağladıktan sonra kendi yerime geçtim. Kadının elinde ki kırmızı ojeler dikkatimi çekti. Çok enerjik bir insana benziyor. Emre adresi telefonundan araştırdıktan sonra yola çıktık.





- " Ne güzel bir evli çift olmuşsunuz böyle." dedi kadın ellerini birbirine birleştirip duygulu gözlerle sevinerek.





Emre ve ben kadının hareketlerini incelerken şaşkın bir şekilde birbirimize baktık.




- " Evli değiliz biz." dedi Emre araya girerek.

- " Nasıl değilsiniz bana yalan söylemeyin!" dedi kadın birden sinirlenerek.

- " Değiliz teyze niye yalan söyleyelim." dedim.

- " Benden saklamanıza gerek yok çocuklar. Nasıl da seviyorsunuz birbirinizi çok belli. "

- " Evet seviyoruz ama evli değiliz. " dedi Emre sinirli bir tonda.






Kadının gözlerinde birden hüzün birikince Emre'nin eline dokunup biraz duyarlı olması için bir bakış attım. Kadın bir süre boyunca konuşamadı.





- " Her gün başımıza bir olay geliyor. "

- " Maalesef. "

- " Sende ki şanssızlık beni de etkiliyor." dedi gözünün kenarıyla bana bakarak.

TUTKULU AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin