2 . BÖLÜM

13.4K 262 9
                                    

Sabah yine alarmın çalmasıyla uyandım. Ecrine 'e baktığım da hala uyuyor du. Uykusu çok derin di. Onu uyandurabilmek gerçekten çok zordu. Banyoya gittim elimi yüzümü yıkadıktan sonra odama geldiğinde Ecrin'in hala uyuduğunu gördüm yanına giderek ona seslendim ama duymadı. Tek bir çare vardı o da kulağının dibinde bağırmak. Eminim bana Bunun için çok kızacak. Ama başka bir çare yok.
- "Ecrin uyan !!!"dediğimde birdenbire yerinden sıçradı.
- " Ya Defne ne yapıyorsun. Bilmiyor musun buna ne kadar sinirlendiğimi. "
- " Ne yapayım bana başka çare bırakmadın hadi giyin annem kahvaltı hazırlamış bende senin için eşlik edicem."dediğim de çatılmış kaşların az da olsa düzeldi.

Kahvaltı ettikten sonra yine okula gitmek için yola koyulduk. Durağa gittiğimiz de otobüse binip okula geldik. Bugün okulda tuhaf bir şey vardı herkes kendi arasında birşeyler konuşuyordu. Özellikle de kızlar. Artık ne konuşuyorlarsa sanki birşey paylaşamıyorlar mış gibi gözüküyordu. Sonra etrafa bakmayı bırakıp önüme döndüm. Bir süre sonra Ecrin " Bir şeyler olmuş burda baksana bütün kızlar konuşurken birbirleriyle kapışıyor resmen" dedi. Bende " Evet bende fark ettim" dedim.

Sınıfa çıktığımız da tam yerime doğru gideceğim sırada birisini gördüm. Bu o'ydu o çocuk ! İyi de burda ne işi var. Neden bizim sınıfta. Şimdi kesin Ecrin ' in dilinden kurtulamam. Off her şey de beni bulmak zorunda mı . Biz en arka sırada oturuyorduk o da orta sıranın en arkasında yani sırlarımız yanyaydı. Koca sınıfta gelip oturduğu yere bak. Daha fazla ayakta beklememek adına üzerimdeki şoku atıp yerime geçtim. Ecrine baktım.
- " Defne gördün mü bu o çocuk. Demek ki Akın hocayla bu yüzden konuşuyorlardı. Ya Defne gerçekten çok yakışıklıymış. Uzaktan ayrı yakından daha bir ayrı " dediğinde onu sessiz olması için uyardım.
- " Ecrin artık sessiz olsan diyorum. Ya duyarsa ne yapacaksın o zaman. Yakışıklıysa yakışıklı ne yapalım . Onun bizim gibilerle işi olmaz. Görmüyor musun havalarını" dedim. Bunu dediğimde onun için değişen bir şey olmamıştı.
- " Zaten ben kendim için düşünmedim ki senin için düşündüm " dedi.
- " Ecrin yeter artık. Benim egoist varlıklara işim olmaz" dedim. Önüme döndüğümde sınıfın dolduğunu fark ettim. Akın hoca içeriye girdi. Yine her zaman ki pozitifliği ve cana yakınlığı üstündeydi. Bu adamı gerçekten çok seviyorum. Öğrencilerin psikolojisinden çok iyi anlıyordu ve öğrencileriyle sohbet edip şakalaşmayı da çok seviyordu.
- " Günaydın gençler" dedi yüzünde tatlı bir gülümsemeyle. Biz de günaydın dedik.
- " Arkadaşlar bugün sınıfımıza yeni bir arkadaşınız geldi " dedi bunu söylerken de eliyle o çocuğu gösterdi. " Kendini tanıtmak ister misin Yoksa ben devam edeyim mi " dedi. Çocuğa baktım göz ucuyla. Sinirlenmiş gibi duruyordu. Çenesinde ki damarların kasıldığını gördüm. Çocuk birden konuşmaya başlayınca sınıfın ilgi odağı oldu. " Adım Emre EGEMEN. EGEMEN KOLEJİ' nden geldim. Burda sadece 2 ay okuyacağım. Böyle bir okul da işim olmaz mecbur kaldığım için geldim " dedi. Bu çocuk kendini ne sanıyor ya. Çok sinir olmuştum. Bu söylediklerine sınıftakiler de şaşırmıştı. Akın hocanın da sinirlendiğini yüzünden anlamışım. Akın hoca durumu toparlamak adına konuşmaya girdi.
- " Emre sakın bir daha böyle şeyler söyleme sana yakışmıyor. Gençler şimdi den söyliyim ben Emre ' nin dayısıyım daha sonra bir yerden duyduğunuz da kendi kendinize bir şeyler üretip dedikodu yapıyorsunuz. Artık dersimize dönsek iyi olur" dedi. Tabi sınıfça hala şoktan çıkamamıştık. Akın hoca gibi birinin böyle bir çocuğun dayısı olması beni çok şaşırtmıştı. En çok merak ettiğim de neden bu okula geldiği. Üstelik çok bilinen bir kolej den bu okula gelmiş . Kafam da birsürü soru vardı. Akın hoca ders anlatmaya başlamıştı ama sınıftakiler de hala benim gibi düşünüyorlar dı.

Zil çaldığında Emre direk sırasını iterek dışarıya çıkmıştı. Yine herkes şaşkınlıkla arkasından bakıyordu. Ecrin " Bu çocuk kendini ne sanıyor ya. Ama acayip merak ettim neden bu okula geldi acaba" dedi.
- " Bende merak ettim. Ama bak sana demiştim gördün mü nasıl ukala olduğunu" dediğimde başını salladı.
- " Defne hani EGEMEN KOLEJİ' nden gelmiş ya onun soyadı da EGEMEN acaba babası o okulun sahibi mi ?"dediğinde kafam karışmıştı. Haklıydı belki de babası o okulun sahibidir. Benim hiç aklıma gelmemişti.
- " Evet olabilir. Şimdi belli oldu neden bu kadar ukala ve havalı birisi olduğu" dedim. Birdenbire sınıfa girdiğini gördüm. Sırasına geçerken bana baktı. O sırada bende ona baktığım için rezil oldum. Yanaklarım birden yanmaya başladı. Sonra sırasına oturup telefonuyla uğraşmaya başladı.
- " Defne yine kızacaksın ama çocuk Sana nasıl baktı gördün mü? "
- " Evet gördüm. Bende ona baktığım için benim ona baktığımı gördü ve rezil oldum" dedim
- " Ne rezil olması saçmalama çocuk dünden beridir ilk defa sana baktı ve durup dururken. " dedi. Gerçekten de öyle olmuştu.

Çıkış zili çaldığında sınıftaki herkes toparlanmaya başlamıştı.
- " Defne benim annemi aramam lazım okulun kapısının önünde bekliyorum çok bekletme beni" dedi. " Tamam" dedim. Ben çok yavaş hazırlanırdım. Sınıf dan hep en son biz çıkardık benim yüzümden. Sınıftaki herkes çıkmıştı. İnanmıyorum Emre daha burdaydı bende hemen çıkmak için yerimden kalktım tam da o sırada o da aynı şekilde. Şuan da aramıza pek fazla mesafe yoktu. Birkaç adım atsam ona yaklaşacaktım. İlk defa bukadar yakından bakıyordum ve oda bana bakıyordu. Gözlerinin ne kadar güzel olduğunu fark ettim. Sonra daha fazla bakmamak için yürümeye başladım. Tam da o sırada o da yürümeye başladı. Şuan iki sıra arasında beraber yürüyorduk. Neden her yaptığımız aynı denk geliyordu. Sonra adımlarını hızlandırıp sınıftan çıktı. Bu yaşadığımı asla Ecrin ' e anlatamam sonra olayı büyütür de büyütür.

Multimedia : Emre

TUTKULU AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin