15.BÖLÜM

6K 198 3
                                    

Multimedia : Emre

Korktuğum başıma gelmişti. Bugün de Emre yoktu. Bütün gün onu düşünmek den dersleri de dinleyemedim. Eve gelince elimi yüzümü yıkadım üstümü değiştirip elime telefonu aldım. Şimdi Emre yi arasam ne diyeceğim seni merak ettim neden okula gelmiyorsun mu ?diyeceğim. Zaten bana bağırıp kızan da oydu. Ama merakım dan da ölüyorum. Evet kesinlikle arayacağım artık ne olursa olsun.

EMRE

1 haftadır okula gitmiyordum. Defne beni hiç tahammülüm olmayan bir konu yüzünden çok sinirlendirmişti. Onun yüzünü görmek bile istemiyordum. Ama onun da üzüldüğünü biliyorum çünkü o gün bağırdığım da bana o kadar üzgün ve şaşkın bir şekilde bakıyordu ki. Aslında bugün okula gidicektim ama uyuya kaldığım için gidemedim. Yarın mecburen gidicem. Yoksa babamla uğraşmak zorunda kalıcam.

Elime telefonu aldım. 3 tane mesaj gelmişti. Mesajları açtığım da Ece olduğunu gördüm. 1 haftadır hergün her saat mesaj atıp durdu. Artık bazı mesajlarına cevap bile vermiyordum. Mesajlardan birisine girip baktım.

Gelen : Ece

Canım neden bugün de gelmedin geliceğini söylemiştin özledim valla.

Salak kız yaa. Peşime düştü bırakmıyor. Neden güzel kızların beyni olmuyor hiç anlamış değilim. Diğer mesajları okumadan direk sildim. Tam telefonu elimden bırakıcaktım Defne' nin aradığını görünce şaşırdım. Onun böyle bir şey yapıcağını hiç düşünmemiştim. Bu kadar olay üzerine arayıp ne diyecek merak ediyorum. Aslında burda biraz da ben suçluyum. Kız nerden bilsin benim terk edilmiş ve sevilmeyen bir insan olduğumu. Daha fazla beklememek için açtım.

- " Ne oldu ?"

Cevap vermiyordu. Eminim şuan aradığına pişman ve ne diyeceğini düşünüyor.

- " E-emre n-nasılsın ?"

- " Direk konuya gir istersen. "

- " Özür dilerim. "

- " Ne için ?"

- " O gün için işte. Bu kadar tepki vereceğini düşünmemiştim. Yani farkında olmadan seni çok sinirlendirdim. Ben böyle olsun istemezdim. "

- " Evet yani beni sinir etmeyi çok iyi başardın. Bilmediğin şeyler hakkında konuşup beni bu duruma getirdin."

- " Ben gerçekten çok özür dilerim. Lütfen beni affet. "

- " Bundan sonra seninle pek uğraşıcağımı sanmıyorum. "

- " Ya Emre lütfen beni affet. Sen böyle yaptıkça ben kendimi çok kötü hissediyorum. Sana söylediğim şeyler hiç hoş şeyler değildi. Bak beni affetmen için her şey yaparım. "

- " Bence bu dediğinden vazgeç. Sonra pişman olursun. "

- " Vazgeçersem yine de affedebilicek misin ?"

- " Hayır. "

- " O zaman birinin kalbini kırıp vicdan azabı çekmektense her şeye katlanmak daha iyi. "

- " Peki bunu sen istedin. Vazgeçmek yok."

- " Tamam"

- " Yarın okulda yapman gereken şeyi söylicem. "

" Tamam. Görüşürüz. "

Telefonu kapatıp yatağıma uzandım. Şimdi Defne ye yaptırıcaklarımı düşünmem gerekiyor. Benim çok eğleniceğimi onun da bin pişman olduğunu şimdiden görebiliyorum. Ne tuhaf bir kız ya. Hayatıma birsürü kız girdi. Hepsi çok güzel ve hepsi de benim peşinden koşuyorlardı. Ama bu Defne bir acayip. Tanıdığım kızlar gibi yılışık değil ve iyi kalpli bir kız. Tabi ne kadar iyi kalpli olsa da bana çok ters bir kız o yüzden onu pişman ederken çok eğlenicem.

*****

DEFNE

Korkudan sınıfa giremeyip kapının önünde bekliyordum. Emre eğer geldiyse nasıl yüzüne bakıcam. Zaten o kadar aptal gibi affetmesi için yalvardım. Ama ben insanları üzmeyi ve kırmayı hiç sevmediğim için kendimi affettirmek için her şeyi yaparım. Gerçi şuan kendi belamı kendim buldum bunu da çok iyi biliyorum. Emre bu kim bilir beni nasıl süründürücek. Ne kadar korksam da sınıfa girdim. Kafamı kaldırıp Emre'nin olduğu yere bakmaya cesaretim yoktu. Bir şekilde çaktırmadan bakmaya çalıştım ve Emre nin gelmediğini görünce çok rahatladım. Bugün Ecrin de okula gelmiyordu zaten hala iyileşemedi nasıl bir grip ise. Gözüm kapıya kaydığın da Emre'nin içeriye girdiğini gördüm. İçimde tuhaf bir heyecan oldu. İnanamıyorum sanırım Emre yi özlemişim. Bu nasıl oluyor bilmiyorum. Beni o kadar sinirlendiriyor ama içimde küçük bir şey de ona karşı biraz tuhaf şeyler hissediyor. Yanıma gelip oturduğun da kafamı aşağı eğdim çünkü ona bakmaya yüzüm yoktu. O da zaten kaşlarını çatmış çok sinirli duruyordu.

- " Kaldır kafanı"

Hayvan. Tam bir hayvan. Kaldır kafanı ne demek ya. Bana emir veremezsin desem şimdi yine kavga edicez hiç uğraşamam. Kafamı yavaş yavaş kaldırıp onun gözlerine baktım. İkimizde birbirimize bir şey demeden bakıyorduk.

- " 1 hafta boyunca ben ne istersem onu yapıcaksın. "

- " Nee ?"

- " Her şeyi yaparım dedin ya al işte ne yapacağını söyledim. "

Ah salak kafam. Off Off benim bu mallığım ne olucak bilmiyorum. Kim bilir nasıl eziyet ler çektiricek.

- " Bu arada bu süre zarfı boyunca benimle oturuyorsun. " diyip sırasını gösterdi. Beraber onun sırasına geçip oturduk.

****

Okulun çıkışına doğru yürüyorduk. Telefonumun sesini duyunca ekrana baktım. Arayan Cenk di. Emre de 'kim arıyor' der gibi bakıyordu bir şey söylemeden telefonu kulağıma götürdüm.

- " Efendim Cenk"

Cenk dememle Emre'nin kaşları çatıldı. Eliyle çenesini ovuşturup düşünür gibi bir hale girdi.

- " Defne nasılsın? "

- " İyiyim sen nasılsın? "

- " Bende iyiyim. Lafı uzatmadan direk konuya giriyorum. 2 gün sonra doğum günüm var ve senin de gelmeni istiyorum. "

- " Cenk bilemiyorum. Yani kimseyi tanımıyorum da. "

- " Beni Emre yi ve Kıvanç ı tanıyorsun ya hem Ecrini de davet edicem. "

- " Gelemem heralde. "

- " Defne lütfen gelirsen beni çok mutlu ediceksin. "

- " Peki tamam. "

- " Süper beni kırmadığın için teşekkür ederim. "

Telefonu kapatıp çantama koydum.

- " Ne diyor ? Niye seni aramış? "

- " Doğum gününe davet etti? "

- " Senin orda ne işin var gelme sen ?"

- " Sanane sana mı sorucam. "

- " Ben ne dersem yapmak zorundasın. "

- " Bu dediğin olmaz. Çünkü bu Cenk ve benim aramda söz verdiysem giderim. "

- " İyi git bakalım. Nasılsa gittiğine pişman olucaksın. "

- " Sen de orda olucağın için pişman olmam normal bir şey. "

- " Fazla konuşma istersen. Ne kadar çok konuşursan işin o kadar zorlaşır. "

TUTKULU AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin