68.BÖLÜM

3.6K 133 5
                                    

Erkenden kalkıp elimi yüzümü yıkadıktan sonra üzerimi giydim. Saçımı yukarıdan dağınık bir topuz yaptıktan sonra direkt mutfağa girdim. Emre uyanmadan ona kahvaltı hazırlamak istiyorum. Sofrayı kurarken bir yandan da yiyecekleri hazırlamaya başladım. Telefonum çalınca daha fazla ses olmadan hemen elime aldım arayan Ecrin di. En son birkaç gün önce buluşup konuşmuştuk ama burda olduğumdan haberi yoktu.

- " Günaydın" dedim mutlu bir ses tonuyla.

Biraz dan ona burda olduğumu haber vermediğim için bana çok kızıcak.

- " Günaydın. Kaç gündür konuşamıyoruz hadi bize gel."

- " Gelemem."

- " Neden?"

- " Çünkü Emre beni dağa kaçırdı." dedim gülerek.

- " Nasıl yani şu işi düzgün anlat."

- " Annem, teyzem hasta olduğu için ona gitti. Emre de hazır boşluktan yaralanıp kendini bana affettirmek için başbaşa kalmak adına beni bir yere getirdi iki gündür burdayız. "

-" Amacına da ulaşmış gibi gözüküyor."

-" Evet öyle oldu sonunda affettim."

-" İyi olmuş fazla sürmüştü zaten. "

-" Hak etmişti. "

-" O da doğru. "

-" Eee siz napıyorsunuz, Kıvanç nasıl? "

-" Çok iyiyiz hatta bugün de buluşucaz bana bir sürprizi varmış. "

-" Çok sevindim. Benim şimdi kapatmam lazım kahvaltı hazırlıyorum. "

- " Tamam görüşürüz. "

Telefonu kapattıktan sonra tekrar kaldığım işlere geri döndüm. Omlet yapmaya karar verdim. Yumurtaları dolaptan aldıktan sonra omlet için bir kase armaya başladım. Uygun bir şey bulduğum da yumurtaları kırıp çırpmaya başladım. Boynumun kenarından gelen sıcaklıklığa aldırmadan devam ettim. Daha sonra belimde hissettiğim elle Emre olduğunu anladım.

- " Emre" dedim gülerek.

Arkamı dönmeden işime devam ettim. Belimden tutup sımsıkı sarılı. Dudaklarını boynuma bastırıp öptü. Onun öpmesiyle birlikte kalbim boşluğa düşmüş gibi büyük bir heyecanla inip çıkmaya başladı. Bu o kadar tarifsiz bir heyecan ki anlatmak için uygun bir kelime var mıdır bilmiyorum.

- " Bana kahvaltı mı hazırlıyorsun?" dedi yarı uykulu bir ses tonuyla.

Daha fazla arkam dönük durmaya tahammül edemicem. Omleti çırptıktan sonra tavaya döküp Emreyle baktım. O kadar yakışıklı ki her gün daha çok aşık oluyorum. Saçlarının dağınık oluşu, yeni uyandığından dolayı sesinin uykulu olması, o güzel erkeksi kokusu, gözleri, elleri. Ben ona baktığımda onunla ilgili her detay benim ona aşık olamam için bir sebep. Her şey onda daha bir farklı duruyor. Üzerinde ki eşofman bile. Bunu başkası giyse Emrede ki gibi bir görüntüyü hayatta yakalayamazdı.

- " Çok mu özledin beni?"

- " Neden?" dedim düşüncelerim den sıyrılıp.

- " Bakmaya doyamadın." dedi yan bir gülüşle.

TUTKULU AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin