Kağıtlara kaşeleri basıp hepsini bitirdiğimde geri çekilip biraz dinlendim. O kadar çok fazla ki ben yaparken bunaldım Emre olsaydı hepsini yakardı büyük ihtimalle. Kapı tıklatıldı ve içeriye asistan girdi.
- " Defne hanım, Ahmet bey sizi odasında bekliyor."
Kız böyle söyleyince dilim tutuldu ve ne söyleyeceğimi bilemedim. Neden çağırıyor ki acaba? Oyalanmam için iş falan verecek galiba. Yerimden düşünceli bir şekilde kalktım. Birden bire çağırılıncada sanki önemli bir mevkide çalışıyor gibi hissettim. Aslında iş hayatı çok güzel bir şey ama Emre kıymetini bilmiyor. Kızın arkasından giderek takip ettim ve Ahmet beyin odasına gelince kapıyı bana açtı, bende teşekkür ederek içeriye girdim.
- " Ayakta kalma, otur." dedi eliyle masasının önünde ki sandalyeyi göstererek.
Karşısına oturduktan sonra zorla yutkundum. Neden bu kadar heyecan yaptım bilmiyorum halbuki daha önce tanışıp birlikte yemek bile yemiştik. Adamın bakışları elime gidince bende baktım. Olamaz... Elime yanlışlıkla bastığım kaşeyi gördü. Ne kadar aptalım ya tamamen aklımdan çıkmış. Utanarak kafamı kaldırıp ona baktım ve gülümsediğini görünce bir açıklama yapma gereksiniminde hissettim kendimi.
- " Emre yüzünden oldu." dedim gülerek.
- " Biliyor musun ben öyle kolay kolay bir insanı sevemem, güvenemem ama seni ilk tanıdığım günden beridir içim ısınıyor."
Bunu duyunca yanaklarım hafif bir şekilde kızardı ve hemen başımı öne eğdim. Sanırım beni odasına çağırma sebebi biraz sohbet etmek. Buna kalbim ne kadar dayanır bilmiyorum umarım fazla detaya girmeyiz çünkü annemle bile bu konuları fazla konuşamıyorum birde Emre'nin babasıyla hiç olmaz.
- " Emre'nin seni neden sevdiği de fazlasıyla belli daha doğrusu ne kadar çok sevdiği diyelim. O çok değişti sen hayatına girdiğinden beridir."
- " Evet. Değişiminin bende farkındayım." dedim gülerek.
- " O bana pek fazla anlatmazdı öyle kız işlerini falan. Zaten kiminle nerde takılıyor hızına hiç yetişemediğim için bende fazla takip edemezdim ama birgün yanıma oturdu ve yüzünde daha önce hiç rastlamadığım bir hal vardı. İçi sıkıntılıydı belli. Bilirim o halleri. İşte o gün anladım ki oğlum aşık olmuş. "
- " Sizin açınızdan Emre'yi dinlemek benim için iyi oluyor. "
- " Sana Emre hakkında bir sır paylaşayım mı? "
Kalbim küt küt atmaya başladı. Emre o kadar kapalı bir insan ki onun hakkında bir şey öğrenecek olmak bende büyük bir heyecan etkisi yaratıyor.
- " Hiç fena olmaz. " dedim gülerek.
- " Birgün Emre'nin odasının kapısı açık kalmış bende içeriye girecektim ama kendi kendine bir şeyler konuştuğunu görünce sessizce kapının önünden ona baktım. Bilgisayardan senin resmini açmış sanki canlı konuşur gibi seninle konuşuyor, seni ne kadar sevdiğini falan. O zamanlar siz yeni sevgili olmuştunuz ama bir tartışma yaşamışsınız sanırım ondan dolayı baya sinirliydi. "
- " Şuan büyük şaşkınlıktayım. Emre'nin böyle bir şey yapmasını hiç beklemezdim. "
- " O çok farklı. Bunu en iyi sen bilirsin zaten ama bazen öyle anları oluyor ki o sevgisini hissettirebiliyor."
- " Evet o anlar çok nadir rastladığım bir şey oluyor zaten. "
- " Senin de onu çok sevdiğin belli. İkiniz için çok seviniyorum. Oğlumun hayatında böyle güzel, aklı başında bir kızın olması beni çok mutlu ediyor. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKULU AŞK
Teen FictionDefne ve Emre başta ne kadar farklı olduklarını düşünseler de, ne kadar birbirleriyle inatlaşıp birbirlerine gıcık olsalar da aslında farkında olmadan aşık olmuşlardı. Hem de çok büyük ve tutkulu bir aşk.