166.BÖLÜM

2.3K 103 25
                                    

Fotoğraf : Cansu





Oda da kahvaltımızı ettikten sonra duş almak için banyoya girdim. Emre ile aynı oda içindeyken böyle bir şeyi yapmak benim için fazlasıyla zor o yüzden biran önce işimi halledip giyinip kurtulmak istiyorum. Suyu açıp jakuzinin içine girdim. Bütün stres ve sinirimi şuan da bu rahatlığa bırakabilirim. Bir kapı sesi duyduğum için suyu biraz kısıp etrafı dinledim ama ses gelmedi. Umarım Emre odadan çıkmamıştır çünkü biliyorum ki o salak Cansu onu yalnız yakaladığı an pençelerini hemen takacak.





- " Emree !!!" 





Bir süre bekledikten sonra tekrar seslendim ama cevap gelmedi demek ki odadan çıktı. İyi ki bir banyo keyfi yapayım dedim ama tatil planı gibi bu da Cansu yüzünden mahvoldu. Nereden de damladı birden hayatımızın içine. 




Hızlı bir şekilde banyomu yaptıktan sonra üzerimi giyindim. Şuan da saçlarımı bile kurutmak için uğraşamam o yüzden tarayıp çıkacağım. Otelin içinde deli gibi gezmiş olacağım bu seferde. Belki de şuan da Cenk ya da Kıvanç ile takılıyor olabilir boşuna paronayaklık yapıp rezil olmayayım. En iyisi önce Emre yi aramak. 






- " Emre ?" dedim hemen açar  açmaz.

- "Ne ?"

- " Neredesin sen ?"

- " Kıvançla aşağıda ki kafe de oturuyoruz."

- " Bir tek Kıvanç ve sen yani ?"

- " Evet Defne"

- " Niye bana haber vermeden gidiyorsun ?"

- " Haber vermem gerektiğini bilmiyordum."

- " Vereceksin ! Bundan sonra her çıktığın da nereye gittiğini bileceğim." dediğimde bir sessizlik oldu ve gülme sesi geldi.

- " Neye gülüyorsun ?"

- " Yok bir şey. Neyse hadi kapat gelirim birazdan."

- " Çabuk gel ." dediğimde cevap vermeden kapattı öküz.






Böyle bir durumda  Cansu yerine bir erkek olsaydı kendisi çoktan cinayet çıkarırdı ama ben söylediğimde laflar havada kalıyor. Sonunda buradan gitmeden o kızı  bir güzel  döveceğim hep birlikte rahatlayacağız . Neyse ki bu ıslak saçlarımla kendimi ortaya atmadım boş yere. Emre gelene kadar saçlarımı kurutayım en iyisi. Düğmeye basıp kurutma makinesini çalıştırdım. Buraya gelmek için o kadar çaba sarf ettim ama geldiğime iyice pişman oldum. Neden sürekli böyle olaylar yaşıyoruz anlamıyorum. Artık kimse Emre yi görmesin diye kafasına poşet falan geçireceğim. Bak telefonu kapatalı kaç dakika oldu hala gelmedi. Giderek daha da sinir olmaya başlıyorum ve kıskançlık krizinden deliricem. Birden köpek havlama sesi duymamla kurutma makinesini yere fırlatmam bir oldu.





- " Aaaaa !!!" 




Sesimin sonuna kadar çığlık attığımda odanın  öbür köşesine gidip gözümün önüne gelen saçlarımı çektim ve ne göreyim ? Emre... Şimdi bu şakaya ne denir ? Hatta bu şaka değil bildiğin eşek şakası.





- " Emreeee !!!" diye bağırdğımda kahkaha atarak ayağa kalkıp yanıma geldi.

- " Ne yapıyorsun ya sen ? Böyle şaka  mı olur ? İnsan gibi girsene içeriye !!! Birde aynı köpek sesi yapıyorsun."

- " Bu halini görmek için."

- " Dengesizsin işte dengesiz. Ne gerek var böyle saçma bir şeye komik mi ?"

TUTKULU AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin