95.BÖLÜM

2.8K 103 10
                                    

Akşam olunca Emre'yi aramaya karar verdim. Kıvançla beraber onun yanına gidip kafasını dağıtmaya çalışacaklardı ama kim bilir ne oldu. O kadar kötü bir durum ki güvenip sevdiğin birinden bu tekmeyi yemek. En kötüsü de onun seni sevdiğini sanıp her gün buna göre yaşıyorsun o ise içinden bambaşka şeyler düşünüyor. Bir insanı bundan başka hiç bir şey kıramaz. O da nasıl bir kızmış anlamadım. Genelde böyle durumların erkekler tarafından yapılmış olmasına alışkınım ilk defa bir kız dan böyle bir şey gördüm.






-  " Emre?"

-  " Söyle."





O kadar beni şaşırtacak şeyler söylüyor, birsürü şey yapıyor ondan beklemediğim ama şu telefon da ki öküz konuşmasını bir düzeltmedi birgün umarım ona da sıra gelir.







-  " Cenk nasıl?"

-  " Olması gerektiği kadar iyi. "

-  " Tamam görüşürüz. Cenk'i merak etmiştim sadece."

-  Yatarken bana mesaj at. "

- " Neden? "

- " Ben sana bir şey söyleyince nedenini sorma. O herif ne yapıyor? "

- " Ne biçim konuşuyorsun ya herif merif bir ismi var dimi?"

-  " Uzatma Defne. "

-  " Cehennemin dibinde hatta beni de çağırıyor şimdi yanına gidicem." deyip telefonu yüzüne kapattım.






Her zaman o mu beni sinir edip kapatacak biraz da ben yapayım eminim şuan sinirinden kuduruyordur. Telefon çalınca elime aldım Emre arıyor. Artık ben açana kadar ısrarla armaya devam eder. Hiç açmasam sinirden öldürür o yüzden bir mesaj atarak hem onu biraz daha idare edip hem de kendi intikamımı almış olabilirim.







Gönderilen :  Dengesiz Egoist


Yarına kadar arama beni.







Sevgili olmamıza rağmen 'Dengesiz Egoist' öylece kaldı. Bir ara değiştirmeyi düşünmüştüm ama sonra unuttum sanırım. Artık değiştirmeyi düşünmüyorum çünkü Emre yi bu iki kelimeden başka hiç bir şey tanımlayamıyor.




Onu kaydettiğim gün geldi aklıma... O gün beraber ders çalışmak için onun evine gitmiştik dönüşte beni eve o bırakmıştı ve numaramı istemişti. Bunları yaparken bile birbirimize ölesiye inatlaşıyorduk. Aslında o kadar güzel ve özel zamanlar geçirmişiz ki iyisiyle kötüsüyle o yüzden kendimi çok şanslı hissediyorum.




Akşam yemeğimizi yedikten sonra Oğuzla birlikte odama çıktık. Annelerimiz de kendi aralarında muhabbet ediyorlardı. İkisi bir araya geldiklerinde hiç çekilmiyorlar. Yanımıza aldığımız birkaç abur cuburu tabaklara döküp yemeye başladık. Aslında ilk önce onların bu evde olmasına karşı gelip istemesem de benim için iyi bir değişiklik oldu. Evde kaldığım zamanlar tek başıma çok canım sıkılıyordu şimdi Oğuzla birlikte sanki tekrar çocukluğuma dönmüş gibi hissediyorum.





-  " Ecrin'i anlat bakalım." dedi gülerek.

-  " Evleniyor."

-  " Ne?"



TUTKULU AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin