86.BÖLÜM

3K 122 3
                                    

Medya : Defne ve annesi

Emre gittikten sonra evi toparlayıp annemin gelmesini bekledim. Kapı sesini duyunca annemin olduğunu anlayarak koşa koşa açmaya gittim.

- " Kızım." diye boynuma atladı annem.

Kapının önünde sarılıp özlemimizi giderdikten sonra içeriye girdik. Annem üzerini değiştirir değiştirmez karşıma oturup beni sorguya çekmek için hazır hale geldi.

- " Ay nasıl özlemişim seni."

- " Bende öyle."

- " Eee yokluğum da neler yaptın anlat bakalım."

- " Pek bir şey yok biliyorsun zaten her şeyi telefonda anlattım."

- " Gittin mi babanın yanına."

- " Evet."

Anlatmam için gözümün içine baktı ama şuan da bunu anlatmak istediğimi hiç sanmıyorum. Bu çok garip geliyor bana. Acaba annem ne hissediyor. Kendimi onun yerine koyduğum da Emre tarafından bunları yaşayan ben olsam üzüntüden ölür giderdim herhalde.

- " Bunu cidden merak ediyor musun?"

- " Senin hayatını etkileyen her şey beni de ilgilendirir."

- " Ama bunları konuşmak benim açımdan çok garip geliyor."

- " Anlayabiliyorum ama alışmak zorundasın. Artık büyüdün."

- " Bir şey sorucam ama cevap vermek istemeyebilirsin. "

-" Peki sor."

- " Üzülüyor musun? "

- " Ne için? "

- " Babamın şuan ki hayatı? "

Annem biran duraksadı bakışlarını bir süre duvarda gezdirdikten sonra bana döndü.

- " Tam olarak aklından neler geçtiğini biliyorum ama hayat insanı mecbur bıraktığın da önüne bakıp yaşamayı öğreniyor insan belli bir süre sonra. "

- " Yani biraz daha açarsak?"

-  " Şöyle ki ; yaşanılan ağır şeylerden sonra insan sevgi ve nefretle aynı anda başa çıkmaya çalışıyor ama bir süre sonra şartları kabulleniyorsun ve mantığın sana doğruları söylediğin de sevginin önüne çok daha başka şeyler geçiyor ve böylelikle her şeye zamanla alışıp görmezden gelerek yaşayabiliyorsun. "

Aslın da çok güzel bir açıklama yaptı ama bu cevabı biraz her yöne açık. Sevip, sevmediğin den çok vazgeçemek ve alışmak zorunda olmak gibi bir konuşma yaptı.

- " Yani Defne ' cim, arada sevgi denen bir şey kalmadı çünkü sadakat yoktu. O olmazsa sevgi de bir süre sonra yok olur çünkü sevgi, sadakattan beslenir."

Vay be kadın yaşamış resmen. Aynı durum da ben olsam böyle ağır bir şekilde kalabilir miydim bilmiyorum. Bu o kadar büyük bir yük ki insan için. Birisini seviyorsun ama ondan vazgeçemek zorundasın çünkü bunu sana o mecbur bıraktı ve en kötüsü de hiç bir şekilde dönüş yolu olmaması. İlerlediğin yolları bir daha geçemeyecek olmak tarifsiz bir şey...

Yerim den kalkarak annemin yanağına öpücük kondurdum.

-  " Sen çok güçlü bir kadınsın. İlerde bende senin gibi olucam."

-  " İlerde benim gibi hatalara düşmemeye çalış. Benim gibi güçlü ol ama benim hatalarımı yaşama."

Birbirimize sıkı sıkı sarıldık. Biraz daha sohbet ettikten sonra ben hemen sofrayı kurdum mutfağa geçtik.

TUTKULU AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin