Medya : Emre'nin halası ve kuzeni
Emre gittikten sonra eve girdim ve annemi salonda görmeyince odasına baktım ama orada da yok. Acaba nereye gitti. Biran önce yüz ifadesini görüp rahatlasaydım iyi olacak. En iyisi bir arayayım bakalım neredeyimiş.
- " Alo ?"
- " Anne nerdesin ?"
- " Geldin mi ?"
- " Evet."
- " Nasıl geçti, ne yaptınız ?"
- " Seninle konuştuktan sonra otele gittik. Odalarımıza geçtik işte sabah da uyanır uyanmaz hemen yola çıktık."
- " İyi bakalım. Bir daha böyle plansız hareket etmeyin. "
- " Bir daha ki sefer de evli olmuş oluruz herhalde. " dediğim de annemden ses gelmedi. Galiba yanlış bir şey söyledim.
O kadar alışmışım ki Emre ile sürekli iki hafta sonrasını konuşmayı...
- " Anne ? "
- " Efendim ? " dedi durgun bir sesle.
- " Ne oldu ? "
- " Duygulandım işte. Bir daha böyle olmayacak hiç bir şey. Artık sende kendi hayatını kuruyorsun."
- " Anne... Lütfen öyle düşünme. Ben zaten yeterince tuhaf hissediyorum. Sende böyle yapma."
- " Biliyorum ama işte annelik."
- " Biz her zaman birlikte olucaz. Hem soruma cevap vermedin nerdesin sen ? "
- " Yakın eş, dost, akraba kimimiz varsa davetiye dağıtıyorum."
- " İyi düşünmüşsün çünkü benim tamamen aklımdan çıkmış."
- " Çıkar tabi. Valla Emre de sen de aklınız bir karış hava da. Ahmet Bey oradan bende buradan itiyorum da ancak bir şey yapıyorsunuz."
- " Bu küçük detaylar beni o kadar çok yordu ki. "
- " Bu küçük detaylar bile ileride güzel geliyor insana. Giden zaman, geri gelmiyor. "
- " O da doğru. "
- " Neyse, sabah baban aradı."
- " Neden ? "
- " Düğün hazırlıkları için yardım edilecek bir şey var mı diye bende davetiyelerden bahsettim. Madem sen eve gittin ara da davetiyeleri almaya gelsin. O da kendi ailesine dağıtsın."
- " Gerçekten yardım etmek için mi aradı ? "
- " Evet. Nasıl bu hale geldi bende bilmiyorum. "
- " Babamın, benim davetiyelerimi dağıtacağına inanmıyorum. "
- " Aklı başına geldi işte. Yine de baban, belli etmese de senin mutluluğun için her şeyi yapar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKULU AŞK
Teen FictionDefne ve Emre başta ne kadar farklı olduklarını düşünseler de, ne kadar birbirleriyle inatlaşıp birbirlerine gıcık olsalar da aslında farkında olmadan aşık olmuşlardı. Hem de çok büyük ve tutkulu bir aşk.