198.BÖLÜM

2.2K 92 34
                                    

Medya : Defne'nin annesi





Emre, hala annemin evde olmamasından faydalanıp rahat rahat otururken bende panik bir şekilde olduğum yerde annemi bekliyorum.






-  " Ya Defne bir sakin olsana. Farkındaysan biz nişanlıyız."

-  " Evet ama sen diğer nişanlı erkekler gibi değilsin ki. Ağzın bir durmuyor. O sapık cümlelerinden birisini annem duyarsa ne olacak?"

-  " Merak etme ben sadece senin duyman için elimden geleni yapıyorum. " dedi pis bir şekilde sırıtarak.

- " Aman çok sevindim."

- " Bana bir su getirir misin ? "

- " Hadi sen al. "

- " Ohoo bu hep böyle mi olacak? O zaman evlenince de yemekleri ben yaparım sen hiç yorulma. "

- " Biraz yardım edersen güzel olur."

-  " Aç kalmak istiyorsan, tamam."

- " Zehirlenmek desek daha doğru olur. O yaptığın çorbayı hala unutamıyorum. " dediğimde güldü.

- " Benden, mutfağa girmemi söylediğin her an o çorbayı hatırla."

- " Gıcık." dedim kollarımı birbirine bağlayarak.

-  " Şu yakışıklıya bir su getirmeyecek misin yani ? " dedi saçlarını havaya kaldırarak.







Bir şey demeden hafif bir şekilde gülümsedim. Bana dönerek oturdu ve çok güzel bir gülüş yaptı. Nasıl da biliyor etkilemeyi ama etkilenilmeyecek gibi de değil ki.







- " Off Emre. Bu hareketlerin için değil, sırf susman için getiriyorum." dedim hafif gülerek ayağa kalkıp.

-  " Cazibeme yenik düştüğünü söylemek istemiyorsun ama gözlerin den anlayabiliyorum."

-  " Yanlış anlamışsın."

-  " Gözler yalan söylemez."

- " Söyler belki. "

- " Hayır yani beni beğendiğini ve şu yakışıklılığıma hayran kaldığını neden inkar ediyorsun anlamıyorum."

- " Etmiyorum bir şey ya. "

- " Bak ben senin gülüşünün, gözlerinin güzel olduğunu, belinin ince duruşu ve bacaklarının..."

- " Emre sus !!!" diyerek kollarına vurduğumda kahkaha attı.

- " İnkar etmiyorum diyecektim. "

- " Sen bütün gün beni mi inceliyorsun  hayvan! "

-  " Üç senedir seni tanıdığımı göz önünde bulundurursak bence bunları bilmem gayet normal. "

- " Valla beni kaç senedir tanıyanlar var ama kimse senin gibi oramı buramı süzmüyor."

- " Onların ne haddine zaten ? Sen benimsin. Ancak ben bakarım. " dediğinde içimde bir şey cız etti.






Gülmemi belli etmemeye çalışarak hızlı adımlarla mutfağa girdim. Ne yapacağını o kadar iyi biliyor ki pislik. Sen benimsin deyişinde, gözümde kocaman sığınabileceğim bir dağa dönüşüyor sanki. Elime bir bardak alıp su koydum ve içeriye girdim. Emre hafif ve imalı bir gülüşle bana bakıyor ve bu görüntüye dayanmak mümkün değil. Onun yanına yaklaştığımda tam suyu verecekken birden ayağımı koltuğa çarpıp elimde ki suyu Emre ye dökmem bir oldu.







TUTKULU AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin