Karmakarışık, ne olduğunu anlayamadığım tatilin son bulması tüm öğrencilerde olduğu gibi bana da hüzün yaşattı ama yine de çok mutluyum çünkü yanımda Emre var. Bundan daha güzel ne olabilir ki... Emre gelince hızla aşağı inip arabaya bindim. Yine her zaman ki gibi mükemmelliği üstünde. Kim bilir kaç tane kız okulların açılması ile onu görmek için sabırsızlanıyor ama çok beklerler çünkü o benim. Kaşları hafif çatıldı ve karşıya doğru dümdüz bakarak araba sürmeye devam etti. Sanırım tekrar okula döndüğü için sinirli.
- " Ne oldu?"
- " Hiç bir şey."
- " Tekrar okula başlamanın heyecanını mı yaşıyorsun?" dedim gülerek.
- " Hiç sorma şuan derse önceden girelim diye çabalıyorum. Rüyalarıma kadar girdi canım okulum." deyince güldüm.
- " Çok komiksin."
- " Bugün kimse benden bir şey beklemesin yastayım. "
- " Depresyonda olsan tamam da okul açılınca yas ta olan tek kişisin. Ölen birisi yok bildiğim kadarıyla. "
- " O kişi benim işte. "
- " Kendi yasını tutuyorsun yani." diyerek kahkaha attım.
- " Peki ne olursa morelin düzelir. "
- " Düzelmez."
- " İlla ki az da olsa bir şey düzeltir. "
- " Tamam inince söylerim. "
- " Peki. "
Okula geldiğimizde arabayı park etti. İkimizde aynı anda inip arabanın bitişinde el ele tutuştuk. Etraftaki herkes bizi izliyor nedense. Belki de çok iyi bir çift olduğumuzu düşünüyorlardır ya da Emre'ye bakma olasılıkları daha yüksek.
- " Görüyor musun farkımızla herkesi büyülemişiz." dedi Emre hafif gülerek.
Emre'de böyle düşünüyorsa doğru o zaman. Ne ara bizi takip ettiler de bu kadar merakla bakıyorlar anlamadım. Milletin işi gücü yok sürekli birilerinin hayatlarını takip ediyor. Okula doğru el ele yürümeye devam ederken insanların bakışları da devam ediyordu. Aslında fena bir şey de değil. Bir an için bir dizi de oynar gibi hissettim kendimi. Tam okuldan içeriye gireceğim sırada Emre kendine çekti.
- " Ders başlayana kadar burada kalalım."
- " İyi tamam."
Okulun içinde bulunan kafeye geçip oturduk. Emre eliyle saçını havaya kaldırdıktan sonra karşıya bakıp insanları izlemeye başladı. Bunu yaparken elinin birini çenesini altına dayadı. Kolunda ki ince siyah bileklik, havalı saçları, kolunda ki damarlarla acayip bir görünüme kavuştu. Emre sayesinde bir insanın ancak ne kadar yakışıklı olabileceğini görmüş oldum. Düşünüyorum da birgün hayatımdan çıkıp giderse diyelim ki karşıma başka bir insana çıkacak ne yaparım bilmiyorum. Emre kadar hiç kimseyi sevemem çünkü o benim mükemmelim. Çıtanın en yukarısını onunla gördüm kimse olamaz ondan başka. Bana önceden bağımlılık yaptığını söylemişti gerçekten de doğru. Onunla takılınca insan daha bırakamıyor. Sürüklenip gidiyorsun.
- " Ne zaman bitecek?" dedi tek kaşını havaya kaldırıp hafif yan bir gülüşle.
- " Ne?" dedim dalgınca.
- " Bana hayran hayran bakman."
- " Nerden çıkardın öyle baktığımı. Bir şey düşünüyordum sana doğru dalıp kalmışım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKULU AŞK
Ficção AdolescenteDefne ve Emre başta ne kadar farklı olduklarını düşünseler de, ne kadar birbirleriyle inatlaşıp birbirlerine gıcık olsalar da aslında farkında olmadan aşık olmuşlardı. Hem de çok büyük ve tutkulu bir aşk.