127.BÖLÜM

2.6K 105 7
                                    

Yanağımda hissettiğim öpücükle gözlemi araladım. Annemi görünce gözlerimi ovalayıp yatağımdan kalktım.








-  " Uykunu bölmek istemezdim ama sesini görmeden Ankara'ya gitmem de mümkün değildi."

-  " İyi ki de uyandırdın yoksa uyandığımda sana sarılmadığım için çok üzülürdüm." dedim öksürerek.

-  " Kahvaltını hazırladım, sevdiğin yemekleri de pişirdim en azından 3,4 güne yetecek yemek var ondan sonrası sana kalmış. " dedi gülerek.

- " Ne zaman çıkacaksın? "

- " 5 dakika sonra çıkmam lazım. "

- " Neden daha erken uyandırmadın?"

-  " Kıyamadım. "









Annemle salona indik. Hızlı bir şekilde her şeyi alıp almadığını kontrol etti ve geldik işin en can alıcı kısmına. Vedalaşmak... Birbirimize sımsıkı sarıldık. Annem hemen ağlama başladı ama ben kendimi tutmak için her şeyi deniyorum. Ağlarsam çok kötü olacak. Annemle, bu ilk ayrıldığımız değil yalnız kalmaya alışık bir insana olarak yetiştim hatta ama hiç bir zaman bu kadar uzak kalacağımız bir ayrılık yaşamamıştık. Resmen o artık Ankara'da ben ise İstanbul 'da yaşayacağım. Bunu ben istedim o yüzden ağlayıp annemin morelini bozmaya hakkım yok çünkü onun için en iyisi bu olacak. Artık kendini düşünme zamanı geldi. Birbirimizden ayrıldık. Annemin yaşlı gözlerini görünce birden gözlerim doldu ve hatta yutkunamayacak kadar boğazım düğümlendi.






-  " Şşş sakın sende ağlama o zaman ben kendime gelemem."

-  " Yok ağlamayacağım. Hem zaten birbirimizi sürekli göreceğiz."

-  " Evet. İstediğin zaman ara hatta görüntülü konuşuruz. Haftasonları ben senin yanına gelirim. Müsait olunca sen gelirsin hatta Emre ile de gelebilirsiniz. " dedi gözyaşlarını silerek.







Boğazıma yumru gibi oturan şey yüzünden konuşmadan sadece başımı sallayıp onayladım. Annem yanağıma öpücük kondurdu ve geri çekildi. Bir şey anlamaya çalışır gibi bir bakış yerleşti yüzüne. Elinin tersini çevirip alnıma dayadı.







-  " Senin ateşin var."

-  " Hasta olacağım galiba boğazım da ağrıyor ama sen merak etme ben bakarım başımın çaresine."

-  " Olmaz ki ama böyle ne kadar ters bir zamana denk geldi ya."

-  " Anne sen beni merak etme ilk defa hasta  olmuyorum sonuçta."

- " Ahh Defne... Yine pencere açık yattın dimi tüm gece? "

- " Evet. "

- " Hiç dinlemiyorsun beni hiç. "

- " Anne uçağın kaçacak sen beni merak etme diyorum lütfen. "





Annem gözünü duvarda asılı olan saate çevirdi. Saat ve benim aramda çaresiz bakışlar atmaya başladı. Tekrardan sımsıkı sarıldım ve iki yanağına da öpücük kondurdum. O da beni öptü ve valizi çekerek kapıya doğru ilerledi.





- " Bak, beni sürekli arayıp rapor vereceksin ben yine uçaktan inince seni ararım ama sende ara mutlaka. Kendine nane limon kaynat ve bugün dışarıya çıkmıyorsun."

-  " Ama Emre ile buluşurduk belki."

-  " Hayır olmaz bugün çıkamazsın iyice dinlenmen gerekiyor. Hadi gidiyorum ben dikkat et kendine kapıyı hep kilitli tut, unutma dediklerimi. "

TUTKULU AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin