Medya : Oğuz
Güzel bir kahvaltı hazırladıktan sonra Emre'yi uyandırmak için yanına gittim. Bu görüntüyü gördükten sonra nasıl uyandıracağım biliyorum. Öyle masum duruyor ki oturup izleyesi geliyor insanın. Biraz izlesem fena olmaz aslında nasıl olsa uyuyor. İstediğim kadar rahat rahat bakarım. Yanına oturup izlemeye başladığımda aklıma eski anılarım geldi. Ne zaman onu böyle izlemeye kalksam hep uyanıp beni rezil ediyordu. Birde ben aptal gibi ona olan düşüncelerimi sesli bir şekilde dile getiriyordum. O da tabi pislik yapmak için uyandığını belli etmeyip her şeyi dinledikten sonra uyanıyordu. Şu dudakları, nefes alıp verişi, gözünün önüne düşen saçları ve pürüzsüz tenini tarif edebilecek kelime bulamıyorum. Öpsem ne olur acaba ya uyanırsa? Aman uyanırsa uyansın ne olacak sevgilim değil mi sonuçta. Hem de daha fazla kendimi bu manzaraya karşı bastıramayacağım. Yüzüne doğru yaklaştığım anda gözlerini açıp dudaklarıma yapışması bir oldu. Yine bir kez daha şanssızlığımla Defne olduğumu hissettirecek bir şey yaşadım. Nasıl oluyor anlamıyorum. O kadar çok uyuyor gibi gözüküyor ki nasıl birden uyanıyor hayret ediyorum. Cidden Emre'yi çözebilmek çok büyük bir iş.
- " Hala alışkanlıklarına devam ediyorsun." dedi gülerek.
- " Sende öyle." dedim yerimden kalmak için hareket ederek ama tabi başarısız sonuçlandı.
Belimden tutup beni kendine çekti ve yüzümüz yine birbirine değecek kadar yakınlaştı.
- " Cidden bunu nasıl yapıyorsun? Madem uyandın neden numara yapıyorsun? Üstelik ben konuşmadım bile nasıl oluyor da uyanıyorsun hayret ediyorum."
- " Kokundan."
- " Saçmalama."
- " Ben seni hissediyorum. Konuşman gerekmiyor. Yanımda olman yeterli onun dışında gözlerim kapalı olsa da sen olduğunu anlarım. "
- " Hmm demek öyle. " dedim gülerek.
- " Dün beni öpemedin ama bugün ben sana yardımcı oldum. "
- " Öpmek istemedim de zaten. "
- " Neden? "
- " Sinirliydim. "
- " Ama geçti çünkü neden? "
- " Neden miş? "
İşaret parmağı ile yüzünün çevresinde yuvarlak daire çizdi ve hafif bir şekilde güldü. Ne demek istediğini anladım.
- " Şu sıfata kim dayanır? "
- " Ya sen nasıl bir pisliksin. Egoist." dedim omuzuna vurarak.
- " Malzememizin farkındayız."
- " Öyle mi? Kendini bulunmaz hint kumaşı falan sanıyorsun herhalde. Sinirimin geçmesinin sebebini böyle şeyler olarak görme. Yine sinirlenirim görürsün sonra sıfatını. "
- "Tamam sinirlenme." diyerek yanağımı öpüp geri çekildi.
- " Hadi kahvaltı edeceğiz."
Emre elini yüzünü yıkadıktan sonra sofraya geldi. Yine kafasını kaldırmadan yemeye başladı. Gören de aç yattığı için sabah bu kadar aç kalktı sanır. Şu erkeklerin midesine olan düşkünlüğü....
Okula gitmek için hazırlanıp aşağı indiğimde Emre'nin hala hazır olmadığını gördüm. Eminim okula gitmemek için direnecek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKULU AŞK
Teen FictionDefne ve Emre başta ne kadar farklı olduklarını düşünseler de, ne kadar birbirleriyle inatlaşıp birbirlerine gıcık olsalar da aslında farkında olmadan aşık olmuşlardı. Hem de çok büyük ve tutkulu bir aşk.