Medya : Emre
Biraz sonra gireceğimiz sınavın endişesini içimde büyük bir fırtına gibi yaşarken, Emre'nin yine rahat tavırlar içinde olması beni hayret ettiriyor. O kadar uzun aradan sonra tekrar bir sınava girmek... Üstelik bu sınav lisede ki gibi de değil. Üniversitede her şey çok farklı, çok zor. Bende zaten dönemin başından beridir hiç doğru düzgün ders dinleyemedim, tuttuğum notlar bile yarım yamalak ve bunların tek sebebi sürekli Emre ile ilgili bir şeyler yaşamam ve hayatımın hiç maceradan eksik kalmaması .
- " Emre sınavda ne yapmayı düşünüyorsun?" diye sordum.
- " Bilemem bakarız bir şeyler."
- " Ya ben neden bu kadar rahat bir insan değilim. Sen ne karar gamsızsan bende o kadar stresli bir insanım."
- " Takmayacaksın bu kadar basit."
- " Ben senin kadar şanslı değilim ama. "
- " Sen bana bırak ayarlarız bir şey. "
- " Lisede ki gibi kağıdımı alıp yapma gibi bir durumun da yok. "
- " Defne sakin ol. Belki de sorular mantık yürütebileceğin türden şeylerdir. "
Hoca sınıfa girer girmez hemen soruları dağıttı. Bu kadar soruyu 20 dakika da nasıl yapacağım bilmiyorum. Sorulara bir göz gezdirdim ve Emre'nin dediği gibi mantık kurulacak sorular olduğunu görünce içim rahatladı. O da benim bu halimi anlayıp göz kırptıktan sonra soruları çözmeye başladı. Bundan sonra Emre gibi rahat olmaya çalışıcam çünkü bu huyum yüzünden sürekli kendimi yıpratıyorum. En ufak bir olayı daha yaşamadan kafamda kurarak bin türlü stres yaşatıyorum kendime. Sınavdan çıktıktan sonra yine kendimizi bahçeye attık. Karşı daki iki kız dikkatimi çekti ve evet, bunlar o kızlar. Geçen gün ikisini de bir güzel dövdüğüm için yine kendimle gurur duyuyorum. Demek ki, ancak kendilerine gelebilmişler bayadır ortalıkta gözükmüyorlardı.
- " Ne düşünüyorsun?" dedi benim baktığım yöne bakarak.
- " Hiç bir şey." dedim bakışlarımı ona çevirerek.
- " Bunlardı dövdüğün kızlar dimi?"
- " Evet." dedim ağız ucunda.
- " Sana karşı nefretli bakışlarını buradan görebiliyorum."
- " Baksınlar bende onlara bakarım. Hem sanane nasıl baktıklarından sen dönsene önüne. "
- " Öyle deme ama sonuçta kızlarla bir geçmişim oldu haliyle merak edip baktım."
- " Emreeee seni de onlar gibi döverim şimdi görürsün. Zaten yaptıkların hala aklımda durduk yere beni sinir etme. "
- " Seninkilerde bende merak etme. "
- " Ben hiç bir şey yapmadım. "
- " Bana sorarsan bende yapmadım. "
- " Seninle kimse yarışamaz. "
- " Zaten de yapamazsın istediğin kadar beni deli etmeye çalış. "
Bu kızları görünce aklıma biranda Oğuz geldi. Ben bunları dövdüğüm gün tesadüfen Emre'de onu dövmüştü ama ben hiç bir şey söylemedim ve Oğuz'u bile aramadım çünkü Emre'siz geçen günlerim bana çok iyi ders olmuştu ama şimdi aklıma gelince yine içimde bir burukluk oldu. O her ne derse desin benim arkadaşım ve haksız bir şekilde Emre tarafından dayak yemesi beni çok üzüyor. Tabi ki yine Emre'nin arkasından iş çevirmeyeceğim çünkü geçen gün yaşadıklarımı unutamam bir daha aynı şeyleri yaşamak istemiyorum o yüzden ne olursa olsun Emre'ye doğruları söyleyeceğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKULU AŞK
Fiksi RemajaDefne ve Emre başta ne kadar farklı olduklarını düşünseler de, ne kadar birbirleriyle inatlaşıp birbirlerine gıcık olsalar da aslında farkında olmadan aşık olmuşlardı. Hem de çok büyük ve tutkulu bir aşk.