40.BÖLÜM

5.1K 169 4
                                    

Okul formamı giyindikten sonra çantamı da alıp aşağıya indim. Emre yi uyanık görmeyi beklemiyordum normal de okula gitmeden 10 dakika önce uyandırdı o da benim zorlamamla. Tuhaf olan ellerini çenesinde birleştirip dirseklerini dizlerinin üzerine koyup hareketsiz bir şekilde karşısında ki duvarı izlemesiydi. Her ne düşünüyorsa çok çaresiz bir görüntüsü vardı. Yanına gidip koluna dokundum ve seslendim hiç bir tepki vermedi.

- " Emre kendine gel artık. "

Sesimi iyice yükselttiğim de bana bakıp yerinden kalktı. Pantolonunu bel tarafından biraz yukarıya çekip saçlarını da eliyle havaya kaldırınca bir kez daha ne kadar yakışıklı olduğunu düşündüm ve bunun güzel yanı da herkesin peşinden koştuğu, deli gibi aşık olduğu, hareketleriyle bile insanı kendine aşık edebilen Emre EGEMEN benim sevgilim. Kuruyan dudağını diliyle ıslatınca vücuduma bir ateş bastı. Kendime gelmem gerekiyor. Emre nin bir sorunu var ben hala neler düşünüyorum.

- " Hazırsan okula gidelim. "

- " Hazırım"

Onun hareketlerini izleyip sapıkça şeyler düşündüğüm için birden cevap verince sesim kısık bir şekilde çıkmıştı. Okula gitmek için erkenden uyanıp aynı zamanda benden önce okula gitmek için çıkalım mı sorusunu soruyorsa gerçekten bu işte bir şey var.

****

İlk ders Akın Hoca'nın dersiydi. 1 aydır bizim derslerimize girmiyordu. Onu en son Emreyle koridorda atışırken görmüştüm. Akın Hoca sınıfa her zaman ki gibi güleryüzlü ve neşeli bir şekilde giriş yapmıştı. Hepimiz ayağa kalmıştık tabi tek oturan Emreydi. Hoca da bunu fark etti ama bir şey demeden tüm sınıfa oturun anlamında eliyle işaret etti.

- " Gençler uzun bir süredir dersinize göremiyordum birkaç işim vardı. Hepinizi çok özledim artık beraberiz. " dedi gülerek.

Sınıftan 'biz de sizi çok özledik hocam' sesleri yükselmeye başladı. Emreye baktığım da kaşlarını yukarıya kaldırmış gözleri hafif kısık, sırada yaygın bir şekilde oturarak sınıftakilere ve Akın Hocaya dalga geçer bir şekilde gülümsüyor. Bu yaptığı davranışların ne kadar kötü olduğunu bilsem de onun bu serseri hareketleri beni etkiliyor.

- " Çocuklar sınavlarınız bitti o yüzden ders işlemiyeceğim bundan sonra bol bol test çözüceksiniz 2 hafta sonra hayatınızı değiştiren üniversite sınavına giriceğinizi hatırlatmama gerek yok heralde."

Sınıfla birlikte bende isyan ettim çünkü hiç bir şey çalışmadan bütün günlerimi boş boş geçirdim. Emre her zamanki rahatlığını sergilemekten vazgeçmiyordu.

- " Emre nasıl bu kadar rahat olabiliyorsun ?"

- " Korkmamı gerektirecek bir şey yok ben kazanamasam da babam yine bir şekilde istediği üniversiteye sokar tabi bana kalsa hiç okumam. "

- " Bu okula geliş sebebin üniversiteyi kazanmak değil miydi ? Sanırım doğru hatırlıyorsam kazanamazsan baban elinden her şeyi alıcaktı. "

- " Doğru ama bunların hiç biri artık benim için bir şey ifade etmiyor çünkü sen varsın. O eski hayatımın ne kadar yalan ve boş olduğunu seni sevdikten sonra anladım. Sen benim gerçeğim oldun. "

Sıranın altında duran elini sımsıkı tutup gözlerinin içine baktım. Bakışlarında biran sevgiye muhtaç bir çocuk gördüm. Ben kendi hayatımı kötü bilirken aslında Emre nin daha çok küçük yaştan büyük problemlerle mücadele ettiğini gördüm.

Tenefüs zili çaldığında ikimizde yerimizden kalktık. Tam çıkacağımız sırada Akın Hoca yanımıza geldi.

- " Defnecim kusura bakmazsan Emreyi 5 dakikalığına alıcam. "

TUTKULU AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin