Miran ve Reyyan uçaktan inmişti. Reyyan, Miran'ın kucağında otele doğru yola çıkmışlardı. Herkes onlara bakıyordu. Otelde anahtarı almış odaya doğru çıkarken Reyyan hiç susmadan konuşuyor, Miran da gülerek izliyordu. Odanın kapısından kucağında karısıyla girdi. Koltuğa oturttu.
M:Güzelim. Şimdi bir banyo alalım. Üzerimizi değiştirelim, karnımızı doyuralım. Sonra gezeriz biraz. Gece artık..
R:Oldu Miran başka. Ben sekiz aylık hamileyim. Çıkart aklında ne varsa?
M:Ne varmış benim aklımda yaa? Sen fesatsın. Ben gece gökyüzünü izleriz diyecektim. Sen çok fena oldun valla Reyyan. Sekiz aylık hamile kadın yakışıyor mu hiç sana? Aşk olsun.
R:Tabi tabi. Ben seni tanımıyorum çünkü. Hemen bana iftira at. Sil aklında ki her şeyi Miran. Beni gaza getiremezsin. Son dört haftada yasak.
M:Bak sen kendin söyledin. Son dört haftada. Sen daha sekiz aylık hamilesin. Dokuz ay on günden hesaplayınca bizim daha on günümüz var. Bırak tadını çıkaralım.
R:Mirann.
M:Ney Miran?..Neyse tamam hadi hazırlanalım.
Duşu almış çıkmışlardı. Reyyan yine Miran'ın kucağında odaya girdi. Miran'ın yardımıyla üzerini giydi. Dışarıya çıktılar. Masada bütün akşam Reyyan yemeklerle, Miran Reyyan'la ilgilendi.
M:Güzelim yavaş yesene. Önünden alan yok, sakin ol.
R:Miran lokmalarımı mı sayıyorsun sen?
M:Yok canım estağfurullah ben kim köpek sayayım? Sayamam zaten...Kadın bana bak valla alırım elinden lokmayı. Bir ağzındaki lokmayı yut. Sonra diğerini at ağzına. Acelen ne?
Reyyan ağlayarak bıraktı elindeki kaşığı.
R:Yemiyorum Miran. Al sen ye. Benim iştahım kapandı..
Ellerini iyice büyüyen karnına yerleştirdi. Hafifçe okşadı.
R:Gör oğlum gör. Adım atmayacaksın, yorulmayacaksın diye aylardır kucağında taşıyor. Ama elimden lokmamı alıyor. Senin bu baban dengesiz valla.
M:Reyyan çocuğun aklını bulandırma. Ben senin elinden lokmanı almadım.
R:Aldın işte.
Ellerini ileriye doğru uzattı. Boş avcunu gösterdi.
R:Bak nerede yemeğim? Yok işte.
M:Güzelim, aşkım, birtanem, dünyam, gönlümün gülü, ömrümün çiçeği, nefesim ben senin lokmanı almadım. Sadece yavaş ye dedim. Seni düşündüm valla...Reyyan...Reyyan.
Reyyan, Miran'ın söylediği o sözlere takılı kalmıştı. Kendisine seslenen Miran'ı duymuyordu.
M:Reyyan cevap versene.
R:Ben şey.. yani tamam..
M:Barışalım mı?
R:O-olur. Olur tabi.
M:Hadi gel o zaman.
R:Ne-nereye?
M:Sarılalım.
Reyyan söylediğiyle hızla doğruldu.
R:Ne münasebet? Neden sarılacakmışız?
M:Barışalım dedin ya.
R:Kim? Ben mi?
M:Sen tabi.
R:Ben öyle bir şey söylemedim. Hem benim yemeğimi al. Hem de sarıl. Oldu canım başka.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
hercai 43 sonrası
FanfictionÖzel bölümler için yeni bir hikaye oluşturdum.. hercai 43.bölümden keşke böyle olsa dediğim şekilde devam ettim. hep okurdum birde yazayım dedim.