R: Gözlerim senin deyince aklıma geldi. Gözlerim üzerinde Miran.
M:Hayda ne oldu şimdi Reyyan? Niye gözlerin üstümde?
R:Şimdi herkes bizi boşandı sanıyor ya.
M:Eeee…
R:Ne eee Miran? O Gönülde duymuştur kesin, bak yaklaşmayacak sana. Valla saçını başını yolarım onun.
M: Hee sen beni kıskandın öyle mi?
R:Yoo ne alakası var. Evli barklı adamsın diye dedim ben, ne kıskanacağım?
M:Hee bana asılırsa falan umurunda olmaz yani öyle mi?
R:Evet aynen hatta gerçekten boşanırız, ben çekilirim aranızdan… Çıldırtma beni Miran ne demek asılırsa, asılamaz benim kocama, o kimde benim kocama asılacak. Bak sende yumuşak davranıp ümitlenmesine sebep olma zaten ufacık bir şeyden bile heveslenmeye hazır. Şimdiye boşandık diye etrafa gülücükler saça saça geziyordur. Miran bana kaldı diye düşünür bak sakın.
M:Yaa Reyyan Hanım nasıl oluyormuş kıskanmak. Anladın mı şimdi benim neler hissettiğimi?
R:Ben zaten anlıyorum seni ama benimki boş yere bir kıskançlık değil o senden bir ümit bekliyor.
M:Aslan sanki senden beklemiyor ya da Azat. Bitmiyorlar yahu Azat bitiyor Harun geliyor, o bitiyor Aslan çıkıyor.
R:Harun deyip durma Miran o Yaren’in kocası ve bana hiçbir zaman senin kastettiğin şekilde yaklaşmadı.
M:Valla ben bilmem, sana yaklaştı çiçek bile verdi. Bak yine aklıma geldi sinirlendim. Ben benim olanı hiç kimseyle paylaşmam. Sen benimsin, benim karım, benim kadınımsın sen. Sen bana aitsin, bende sana.
R:Bende benim olanı kimseyle paylaşmam.
Birbirlerine sarılırlar.
Zehra-Nasuh
N:Ne diyorsun sen Zehra, ne demek Miran Hazarın oğlu? Olur mu öyle şey?
Z:Olmuş işte Nasuh ağa, bizzat Dilşah’ın Hazar beye yazdığı mektubu gördüm. Aziza hanım yıllar boyunca öz oğluna babasını öldürtmek için yalan yanlış şeylerle doldurmuş. Şimdi sen söyle Reyyan ile Miran barışırsa bu intikam biter mi bitmez mi? Benim kızım bir gün yüzü görmedi buna en başta sen sebep oldun, sonra da senden yüz bulan Handan sebep oldu, senin şımarık, her istediğini hemen yerine getirerek büyüttüğün Yaren sebep oldu, görmezden geldiğin için abisine, abisinin bütün ailesine düşman olan Cihan sebep oldu. Siz bitirdiniz benim kızımın hayatını. Tam huzura erdi, duvarlarında acı kokan bu konaktan kurtulacak dedim. Bu seferde geçmiş çıktı karşısına bu sefer iyice hayatı bitti. Miran tuttu elinden geri çıkardı yüzünü güldürdü o mu zorunuza gitti de o yüzden mi boşattınız onu sevdiğinden. Reyyan ile Miran birleşecek bunu yapmaya mecburuz anladın mı Nasuh ağa, Reyyan ile Miran birleşecek. Hem benim kızım huzuru sevdasında bulacak hem de bu düşmanlık bitecek.
N:Sen nasıl emin oluyorsun bundan. Ya bu da Azize’nin bir oyunuysa, hee. Torunu bize o kadar kötülük etti en çokta senin kızına Reyyan’a. Ya torununa zarar vermeyelim diye yalan söylüyorsa. Bir kağıt parçasında öyle yazıyor diye nasıl hemen oğlu diyorsun. Hem hani mektup ver bakalım bende okuyayım bi.
Z:Mektup yok.
N:Nasıl yok. Hani Dilşah’ın yazdığı mektubu okumuştun nereden buldun kimden aldın da okudun?
Z:Bunun önemi yok kimden aldıysam aldım. Önemli olan öğrenmem. Ama mektup annemin yanına gittiğim de koyduğumda yok. Gül’ün bebeğinin içindeydi, Miran’ın anneannesinin evinde kalmış onu almamız lazım. Sen yardım edeceksin bana Nasuh ağa bana sen yardım edeceksin.
N:Nasıl yapacağız, Miran’ın anneannesinin evine hangi bahane ile gideceğiz?
Z:Şükran hanımın evine bir kişinin yardımıyla gidebiliriz biliyorsun, Reyyan’ın.
N:Ne diyorsun sen Zehra. Emin bile değiliz Reyyan’a böyle bir şeyi nasıl deriz.
Z:Dememize gerek yok, benim kızım sevdiklerini unutmaz. Boşandı diye Miran’ın anneannesini sevmekten vazgeçmez. Görmeye gider bebeği alır gelir.
N:Tamam öyle yapalım.
Z:Ama ben, Miran, Hazar beyin oğlu olsun olmasın, Reyyan ile Miran’ı tekrar birleştireceğim. Benim kızım mutlu olacak artık. Üzülmeyecek. Gözyaşı dökmeyecek.
N:Tamam Zehra sen ne dersen öyle olsun ama Azize’yi unutma. Pusuya yatmış bizi bekliyor. Bizim düşmemizi, uğraşımızı başka şeye vermek, bize rahatça zarar vermek istiyor.
Z:Sen hiç merak etme Nasuh ağa. Umurunda mı, umurundaysa bile ne kadar umurunda bilmem ama ben Miran’ın gözlerinde gördüm kızıma olan sevdasını. Reyyan için, onun bir kez gülümsemesi için her şeyi yapar Miran. Korkum yok.
Reyyan-Miran
R:Miran hadi ben gidiyorum artık. Zaten annem geldi ortalık karışık.
M:Niye ortalık karışık söyle bakalım.
R:Sanki bilmiyorsun Miran. Maşallah bizim dama kamp kurdun, oradan evi gözetleyip duruyorsun.
M:Olsun sen yine de söyle.
R:Annem boşandığımızı duymuş, patladı ne olacak. Handan yengem yine durmamış durduğu yerde, hemen yetiştirmiş. Ben anlamadım bu kadının benimle mi zoru var yoksa spor olsun diye mi kötülük ediyor?
M:Yengene haksızlık etme. Annene o söylemedi. Yani evet söyledi ama geç söyledi. Annene bilmediği bir şeyi söylemedi.
R:Bir dakika, bir dakika. Sen bugün bana, dışarıdayım işim var dediğinde ne kadar dışarıdaydın söyle bakalım.
M:Senden uzak olunca mesafenin ne önemi var Reyyan. Ha yüz metre ha kilometre. Ben senden ayrı olunca hepsi aynı bana.
R:Çok tatlısın ama yemedim Miran. Annemi sen getirdin buraya. Neden?
M:Ne demek neden Reyyan? Seni benden uzaklaştırmalarına izin mi verseydim. Seni görebilmek için ya evi Artvin’e taşıyacaktım ya da anneni buraya getirecektim.
R:Ben ne iyilik ettim Allah seni verdi bana koca olarak.
Sıkıca sarılıp gözlerini kapattı. Önce boynunda Miran’ın nefesini hissetti. Tüm tüyleri diken diken oldu sanki. İçini heyecan sardı ve o an şunu fark etti Reyyan. Artık eski tedirginliği korkusu yoktu. Sonsuz güveniyor Miran’a ama içinde bir yerlerde olan o korku artık yok olmuştu ve bu sarılmalar, bu öpücükler şekil değiştiriyor. Hak verdi Miran’a. Neredeyse bir yıldır evlilerdi. Miran kendisini hiçbir şey için zorlamadı. Gözünde Miran’ın yalan bir hamileyim sözüne bile ne kadar sevindiği canlandı. Kim bilir babalık ne çok yakışacak demekten alamadı kendisini.
![](https://img.wattpad.com/cover/243895268-288-k338001.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hercai 43 sonrası
FanficÖzel bölümler için yeni bir hikaye oluşturdum.. hercai 43.bölümden keşke böyle olsa dediğim şekilde devam ettim. hep okurdum birde yazayım dedim.