Zehra – Hazar - Nasuh
H:Nerede bunlar Zehra?
Z:Gelirler şimdi Hazar bey.
H:Gelsinler, gelsinler. Yoksa ben düşünmekten kafayı yiyeceğim. Dilşah bana son görüşmemizde "sana bir şey diyeceğim" dedi. "Miran" dedi. Sonra konuşamadı bir daha. Belki de doğru, belki de Miran senin oğlun diyecekti. Bana kan veren Miran'dı. Siz dediniz, doktor dedi dediniz, kan vücuda uyum sağlamadı dediniz, sadece birinci derecede olur dediniz. Allah'ım sen aklıma mukayyet ol. Miran gerçekten benim oğlum mu? Sen neden demedin Zehra tüm bunlar olmadan niye demedin? Ben bilsem böyle mi olurdu?
N:Oğlum sen dik durmak zorundasın. Evlatların için tüm evlatların için.
H:Eğer Miran gerçekten benim oğlumsa beni kabul edecek mi peki? Demeyecek mi sen benim babam değilsin diye. Allah'ım bir de Reyyan ile ayırdım bana iyice düşman olacak.
N:Hazar, Reyyan geldi sessiz ol.
Reyyan içeriye girer. Dedesi, babası ve annesi ona bakıyordu. Babasının gözleri dolu doluydu, ne oldu yine diye geçirdi içinden.
H:Reyyan, Miran nerede?
R:Mi-Miran mı?
N:He kızım desene nerede Miran?
R:Şey dede ben Miranlaydım. Ama vallahi sandığınız gibi değil. Biz annnea.....
N:Biliyoruz kızım, hepimiz biliyoruz.
R:Miran gitti. İşi varmış biraz. Anneannem şey yani, Miran'ın anneannesi çok sevindi. Teşekkür etti size.
H:Gitti demek. Neyse bebek nerede?
R:Baba neler oluyor? Niye herkes bebekte bebek diye tutturdu.
Z:Yok bir şey kızım, biliyorsun Gül çok seviyor onu. Ondan telaşımız.
R:İyi bakalım al anne. Ben odama çıkıyorum. Yoruldum.
Z:Çık kızım.
Reyyan'ın gidişinin ardından hepsi bebeğin başına üşüştü.
H:Hani Zehra nerede mektup?
Z:Yok. Yok burada ama nasıl olur? Kendi ellerimle koydum ben.
H:Yav yok işte, yok.
N:Sen buraya koyduysan ve şimdi yoksa ya öyle bir mektup yok...
Z:Var, ben kendim koydum buraya diyorum.
N:O zaman birisinin eline geçti. Kimin eline geçtiğini bilmiyoruz. O harekete geçmeden bizim geçmemiz lazım. Nasıl anlayacağız Miran'ın senin oğlun olup olmadığını?
H:Elimizde ki tek kanıtta yok.
Z:Var.
H:Na-Nasıl var Zehra?
Z:Mektup yok Hazar bey ama biz hala Miran'ın senin oğlun olup olmadığını anlayabiliriz, hem de mektuptan daha kesin sonuçla. Kimse çıkıp ta itiraz edemez, yalanlayamaz.
N:Nasıl olacakmış o?
Z:Test yaptıracağız.
H:Test mi?
Z:Test ya.
Hazar'ın gözlerinde bir ışık yandı. Miran belki de onun oğluydu, onun kanı, onun canı.
H:Tamam hadi gidip yaptıralım.
Z:Hazar bey dur hele. Miran'a ne diyeceğiz? Gel seninle test yaptıralım deyince, ne testi demeyecek mi?
H:Doğru dersin Zehra. Ee ne yapacaz?
N:Reyyan..
Z:Olmaz Reyyan'a ne diyeceğiz. Onu böyle bir döneminde tehlikeye atamayız. Olmaz.
N:Ne dönemi?
H:Doğru dersin ama Reyyan olmadan da olmaz ki. Nasıl olacak? Hep yanında oluruz. Eğer bir şey olursa hemen ilgileniriz biz. Zehra bu beklemez. Ya Reyyan'a diyeceğiz, ya Miran'a sen seç.
N:Hasta mı Reyyan?
Z:Tamam Hazar bey Reyyan'a deriz. Başka çare yok. Ama korkuyorum. Ben daha onunla üveyliği hakkında bile konuşmadım.
H:Zehra.
Z:Biliyorum. Babam söyledi Reyyan öğrenmiş. Ben de bundan korkuyorum. Kocasından ayrıldı, sonra malum haberi aldı, şimdide bu nasıl dayanacak? Ya bir şey olursa.
N:Yav delirtmeyin adamı. Ne haberi aldı Reyyan?
Z:Şey baba...
H:Reyyan gebe baba.
N:Ne? Ne dersin sen Hazar?
H:Yanlış duymadın baba. Reyyan gebe, o yüzden biz Reyyan'la şey yaptık.
N:Ne?
H:Reyyan boşanmadı. Hala evli Miran'la. Adliyenin girişinde "ben hamileyim boşanamam" dedi. Boşanmadılar. Bunu sadece biz biliyorduk birde şimdi sen.
Nasuh'un eli kalbine gider. Gözlerinden yaşlar akar.
N:Allah'ım sen nelere kadirsin ya rabbim.
H:İyi misin baba?
N:Nasıl iyi olayım Hazar. Benim bu kıza çektirdiklerim bitmedi. Hamile haliyle tek yoldaşını da aldım ben ondan. Ağlamasını, yapma, etme demesini görmezden geldim. Ya bir şey olsaydı. Ona yada bebeğe bir şey olsaydı. Ben bu vicdan azabıyla nasıl yaşardım.
H:Geçmiş geçmişte kaldı baba. Bundan sonrası önemli, bundan sonra üzmeyeceğiz hiç onu.
N:Üzmeyeceğiz yaa.
Z:Ben akşama konuşurum Reyyan'la. Miran'ın saçından falan tel alır. Yaparız testi. Peki Reyyan'ı Miran'ın yanına kimse görmeden nasıl göndereceğiz?
N:Ben hallederim. Yollarım Reyyan'ı. Sen konuş yeter. Reyyan sormayacak mı Miran'ın saç telini ne yapacaksınız diye. Sormasa bile şüphelenmez mi?
Z:Söylemeyiz bizde başka bir bahane buluruz. Yanına gitsin de.
yeni bölüm geldi yorumlarınızı bekliyorum umarım beğenirsiniz. yarın görüşmek üzere.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hercai 43 sonrası
FanfictionÖzel bölümler için yeni bir hikaye oluşturdum.. hercai 43.bölümden keşke böyle olsa dediğim şekilde devam ettim. hep okurdum birde yazayım dedim.