M:ooo neler yapmışsın anneannem? Ellerine sağlık.
Ş:Afiyet olsun oğlum. Siz başlayın geliyorum ben hemen.
Reyyan, Şükran hanımdan utanıyordu. Çok uzak olmamak üzere Mirandan biraz uzağa oturdu. Ama Miran'ın ondan uzak kalamadığını hesap etmedi. Miran oturduğu yerden kalkıp Reyyan'ın yanına oturdu.
M:Reyyan ne yapıyorsun Allah aşkına. Daha fazla dikkat çekeceksin, haberin yok.
R:Daha çok mu?
M:Daha çok tabi. Dünya alem biliyor senin benden ayrı kalamadığını. Eğer benden uzağa oturursan bunun iki açıklaması olur. Ya kavga etmişizdir sen bana tavır yapıyorsundur. Ya da senin utanmana sebep olan bir şeyler olmuştur. Ee iki saat önce sarmaş dolaş bizi gördü. Dolayısıyla ikinci seçenek kalıyor geriye.
R:Miran kusura bakma ama sen benimle dalga mı geçiyorsun?
M:Dalga geçiyorum tabi ki Reyyan. Hayır bir şey yapsak da, utansan haklısın. Ne yaptık da neyden utanıyorsun?
R:Off Miran yemin ederim, kör kuyulara düşmek senin diline düşmekten daha iyidir.
M:Düşme o zaman güzel karım. Hem sen hiç merak etme. Eğer nasip olur da bir gün utanabilecek bir şeyler yaparsak, ki benim hiç umudum kalmadı...
R:Nasıl kalmadı yaa? Daha on dakika önce ne haldeydik. Nasıl kalmadı?
Ş:Ne kalmadı kızım?
R:Hiç anneanne. Miran'a yemekten sonra çıkalım, vakit kalmadı, geç kalacağız diyordum.
Ş:Gidecek misiniz? Daha yeni geldiniz. Yüzünüzü bile göremedim daha.
M:Yine geliriz anneanne. Şimdi biliyorsun ortalık karışık. Bizim birlikte geldiğimizi de Zehra hanımdan başka bilen yok.
Ş:Siz bana bakmayın çocuklar. Ben söylüyorum işte, bana kalsa hep birlikte olalım isterim. Yaşlılık işte. Hadi, hadi yiyin buz gibi oldu.
Ş:Reyyan bak bakayım sen bir bana.
Reyyan, Miran ile göz göze geldi.
R:Ne oldu anneanne? Korkutma beni.
Ş:Kızım senin boynuna ne oldu? Morarmış sanki.
R:Mo-morarmış mı?
M:Morarmış mı? Dur bir bende bakayım.
Reyyan renkten renge girerken Miran, Reyyan'ın utanmasıyla daha da keyiflendi. Yüzünde sinsi bir sırıtışla Reyyan'a baktı.
M:Evet Reyyan boynun morarmış. Ne oldu, ne yaptın boynuna?
İç Ses Reyyan: Sanki morluğu yapan sen değilsin? Nasılda soruyor haberi yok gibi. Eh Miran ben sana bunu sormazsam.
R:Şey olmuştur, şey...
M:Hee ne olmuştur?
Reyyan gözlerini büyütüp Miran'a susmasını işaret ettikçe Miran daha çok dalga geçiyordu.
R:Şey, hee biz bugün Yarenle biraz atıştık, o ara olmuştur. Bende sen söyleyince fark ettim anneanne.
Ş:Aaa koca koca insanlarsınız ayıp ama kızım, olur mu öyle?
R:Olmaz tabi anneanne. Ama işte laftan sözden anlamıyor ki Yaren.
M:Aynen valla anneanne bir inat, bir inat ki bu Yaren. Anlatamam sana. Bir şeye hayır dedikten sonra bırak kocası dünya karşısına geçse yok olmaz. Ama bir kocasını dinlese Yaren, her şey daha güzel olacak. O Yaren söz dinlemiyor işte.
R:Yaren kocasının sözünü dinlese şimdi her şey daha da karışacaktı. Ortada ne kocalık kalacaktı ne karılık.
Ş:Siz ne konuşuyorsunuz Allah aşkına. Ben bir şey anlamadım.
İkisi de aynı anda söze girdi.
R:Harun boşanmak istiyormuş.
M:Yaren kocasından kaçıyormuş.
R:Kaçıyor muymuş? Her fırsatta yan yanalar, nasıl kaçıyor Yaren kocasından. Sen yanlış anlamışsın.
M:Anneanne biz kalkalım, Yaren yüzünden biz kavga edeceğiz yoksa. Hadi Reyyan kalkalım.
R:Kalkalım tabi kalkalım. Anneanne görüşürüz ben yine gelirim senin yanına olur mu?
Ş:Gel tabi kızım, ben burada hep sizi bekliyorum. Her fırsatta gelin olur mu?
M:Olmaz mı anneannem. Hadi Allaha emanet ol.
Arabaya Reyyan'ın ters bakışları gittiler. Kemerini sertçe çekip bağladı. Miran'ın arabaya binmesini bekledi.
R:Ne demek o.
M:Ne ne demek Reyyan?
R:Ben senden kaçıyor muyum?
M:Kaçıyorsun tabi.
R:Bu nasıl kaçmak Allah aşkına Miran. Ben her fırsatta senin yanına gelmiyor muyum? Bu nasıl kaçmak?
M:Kaçıyorsun tabi. Ne zaman sana sarılsam, öpsem. "yakalanacağız Miran, git Miran, her şey mahvolacak Miran, bekle Miran" yeter ama. Bu kaçmak değil de ne söyle bana. Karıma adam akıllı sarılabilmek için çevirmediğim dolap kalmadı resmen.
R:Unuttuysan hatırlatayım sen, sarılmak için çevirmediğim dolap kalmadı dediğin karını boşayacaktın.
M:Ya o yalan bir boşanma olacaktı kaç kez söyledim. Hiç bir şey değişmeyecekti.
R:Hayır efendim her şey değişecekti. Bir kere ben senin soyadını taşımayacaktım. Ne yanımda olacaktın, ne de sarılıp öpebilecektin.
M:Sanki şimdi sarılıp öpebiliyorum da. Hem bak herkesin çocuğu var annenler, yengenler. Bizim bir çocuğumuz bile yok. Ahh ah derdim çok büyük benim.
R:Sağa çek Miran.
M:Ne?
R:Arabayı sağa çek.
Miran aceleyle arabayı sağa çekip, Reyyan'a döndü.
M:Ne oldu Reyyan? İyi misin? Bir şey mi oldu?
R:Oldu. Seni dertlerinden kurtaracağım. Çocuk yapmak nedir, ki beş dakika. Bu derdinle başlayalım, yapalım bir çocuk.
M:Şa-şaka.
R:Yoo. Gayet ciddiyim. Hemen şimdi, burada yapalım bir çocuk.
umarım beğenirsiniz bu arada fragman ef-sa-ne kalbimi bıraktım resmen
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hercai 43 sonrası
Hayran KurguÖzel bölümler için yeni bir hikaye oluşturdum.. hercai 43.bölümden keşke böyle olsa dediğim şekilde devam ettim. hep okurdum birde yazayım dedim.