43-96

875 46 37
                                    

Miran şaşkınca açılan gözleriyle başını Reyyan’ın karnına indirdi. Elini ileriye doğru uzattı. Hafif bastırdı. Reyyan’ın kasılmasıyla ellerini geri çekip, Reyyan’ın gözlerine baktı. Telaşla konuşmaya başladı.
M:Doğuruyor musun? Neden ama? Şimdi mi?
HAN:O nasıl soru Miran?
Z:Oğlum kendine gel. O ne demek öyle?
R:Ne demek neden Miran? Baktım son kullanma tarihi yaklaşıyor, doğurayım dedim… Deli etme beni Miran. Doğuyor işte. Çok merak ediyorsan Mirhan’a sorarsın neden doğdun diye. Şimdi şaşkınlığını bir tarafa bırakıp beni hastaneye götür.
M:Tamam hemen. Nasıl yapalım? Ne yapmam lazım benim şimdi?
R:Arabanın anahtarını al Miran.
M:Anahtar tamam. Tamam.
Z:Hazar bey biz götürelim. Bizim oğlandan hayır yok.
Y:Aman ha.
HAN:Sakın. Kimse karışmasın. Yaren sende aç kamerayı kaydet bunları.
Y:Oho ben yüzük takıldığından beri çekiyorum zaten.
HAN:İyi aferin kız. Miran’ın, Reyyan’ın karnına baktığını çektin mi?
Y:Hemde zoom yaptım Miran’ı.
Handan kendisine şaşkınca bakan gözlere döndü.
HAN:Bakmayın öyle. Mirhan doğduktan sonra bunları izlerken iyi ki yapmışsın, hatıra kaldı diyeceksiniz.
Miran telaşla sağına soluna baktı, masanın üzerine baktı, anahtarı göremedi. Hızla Hazar’ın yanına gitti.
M:Baba anahtar sende mi?
H:Yok bende değil.
M:Anne sende mi?
Z:Yok oğlum bende ne işi var?
M:Ee bende de yok.
Reyyan sıklaşan sancılarıyla birlikte, annesinin yardımıyla koltuğa oturdu.
R:Miran şu halimle çıldırtma beni. Sen her zaman anahtarını ceketine koyarsın.
M:Evet doğru ceket. Nerede?
Reyyan gözlerini devirerek ellerini alnına vurdu.
Miran hızla koltuğun üzerinde ki ceketini aldı. Anahtarı çıkarttı. Telaşla döndü Reyyan’a.
M:Tamam anahtarı aldım. Şimdi şey çanta. Evet doğum çantasını alıp gidelim.
Miran’ın kapıya doğru gitmesiyle, Reyyan evi inleten bir çığlık attı.
R:AHHH..Miran. Miran. Allah cezanı vermesin senin Miran. Çantayı arabaya koydun. Almayı unutursak diye…Miran bak şu anda seni sakinleştirecek halde değilim. Ne olursun toparlan?
M:Elim ayağım birbirine dolandı Reyyan. O kadar çalıştım hepsini unuttum. Ne yapayım ilk kez doğuran birisini görüyorum.
R:O birisi dediğin senin karın. O doğacak çocukta senin çocuğun. Daha önce hiç doğuran görmemiş. Ben sanki hergün çocuk doğuruyorum.
Z:Dalaşmayı bırakın haydi hastaneye.
N:Hadi hızlı hadi.
Miran Reyyan’ı kucağına alıp arabaya bindirdi. Koşarak şoför koltuğuna geçti. Yanına oturan Yaren’e dik dik baktı Reyyan.
R:Yaren o telefonu kırarım. Bak zaten canım burnumda, hiç benimle uğraşmanı çekecek halde değilim.
Y:Valla ağzımı açmayacağım. Sen elimi tut. Benim burada olduğumu unutacaksınız bile.
M:Derin derin nefes al Reyyan. Bak benim gibi. Derin derin. Al ver.
R:Miran. Miran suyum geldi.
M:Ne oldu?
R:Suyum geldi.
M:Su mu? Güzelim şimdi suyun sırası mı? Bir doğur ben sana istediğin kadar su alırım.
R:Allahım sen bana sabır ver. Amin. Suyum geldi be adam. Doğum başladı.
M:Doğum evde başlamamış mıydı?
R:Off Miran. Ben sana hiçbir şey demiyorum. Arabayı hızlıca kullan, bir an önce varalım hastaneye.
Aradan geçen bir iki dakikadan sonra arabanın içi Reyyan’ın çığlığıyla doldu tekrar.
R:Ahh. Miran çok acıyor.
M:Dayan güzelim az kaldı. Geçecek. Derin nefes al ver sen.
Reyyan bir yandan sık sık nefes alırken, bir yandan da canının acısıyla söylenmeye başladı.
R:Sus konuşuyorsun birde. Hepsi senin yüzünden oldu.
M:Ben mi? Ben ne yaptım şimdi Reyyan?
R:Senin yüzünden hamile kaldım.
M:Ama bu kuraldır. Aşık olur evlenirsin, sonra çocuk olur.
R:Hala konuşuyor musun Miran sen?
M:Hayır canım ne münasebet ağzımı açmadım valla.
R:Yok bir daha sana çocuk falan. Şu anların tadını çıkar. Bir daha yaşayamayacaksın.
Miran ses çıkartmayınca, Reyyan koluna hızlıca vurdu.
R:Cevap versene Miran.
M:Konuşma dedin ya Reyyan. Sende bir karar ver.
R:Cevap ver Miran.
M:Sen ancak rüyanda görürsün. En az dört çocuk istiyorum ben. En az üç kez daha yaşayacağız bu anları. O yüzden şimdi sen bana laf sokacağına, bu anın tadını çıkar.
R:Birde laf sokuyorsun Miran. Gelde sen çıkart tadını. Senin yüzünden tat çıkartacak halim mi kaldı benim?
Aradan geçen birkaç dakikadan sonra Reyyan tekrar döndü Miran’a.
R:Hay ben bu hastaneyi buraya yapanın……
M:Reyyan ne diyorsun Allah aşkına? Sus çocuk duyacak.
R:Dön önüne Miran. Bu araba neden bu kadar yavaş gidiyor?
M:Ne yavaşı Reyyan? İki kez radara girdik. Ceza yedik.
R:Ben burada doğum yapıyorum. Senin derdin ceza mı Miran?
M:Ne alakası var Reyyan? Elbette benim derdim sizsiniz.
Arabayı hızlıca durdurdu hastanenin kapısının önünde. Bağırışlarına herkes toplandı başına. Reyyan’ı tekerlekli sandalyeye oturtmuş götürürken arkasında gidiyordu Miran. Başını kaldırmasıyla olduğu yerde kalakaldı.
M:Ana. Biz özel hastaneye gidecektik senin doktorun oradaydı.
Miran o anların şaşkınlığı ve paniğiyle, sinir olduğu doktorun çalıştığı ve üç kilometre daha uzaktaki hastaneye gelmişti.

Ben yazarken çok güldüm umarım sizde gülersiniz yeni bölümde görüşmek üzere 🧡 🧡

hercai 43 sonrasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin