M:Reyyan sen ne dediğini bilmiyorsun. Arabadayız.
R:Hee arabada olmasak tamam yani senin için. Devam et Allah aşkına Miran çıldırttın beni yine.
Bir süre sessiz yolculuk yaparlar. Midyat merkeze yaklaşınca Reyyan, Miran'a döndü.
R:Miran bir mağazada dur da, kapatıcı falan bir şeyler alalım. Çok mu morarmış boynum?
M:Baya morarmış Reyyan. İlk bu kadar değildi ama durdukça morardı. Canın acıyor mu? O an niye söylemedin Reyyan. Canım acıyor deseydin ben yapmazdım böyle.
R:O an canımın acısı aklıma gelmedi valla. Neyse olmaz bir şey. Geçer yakında.
M:Ben özür dilerim Reyyan. Söz veriyorum bir daha böyle bir şey olmayacak. Senin canını hiç yakmayacağım. Affet beni ne olur? Ben kendimi kaybetmiştim. Canının yandığını fark edemedim, özür dilerim.
Miran'ın yanaklarına elini koyar, yavaşça okşar. Vitesteki elini alıp öpücük kondurur.
R:Üzülme. Fark edemezdin, çünkü ben senin kokunda kaybolmuştum. Acımadı benim canım. Anneannem söyleyene kadar farkında bile değildim. Hem sende bundan sonra birazcık dikkat edersin. Canımın acısı neyse de birisi görse açıklayamam. O zaman kötü olur. Yani bekar bir kadının boynunda morluk olması biraz tuhaf olur.
Miran arabayı sağa çeker. Reyyan'ı kendisine yaklaştırır. Moraran yerlerine öpücük kondurmaya başlar. Reyyan'ın heyecanlanacağı o an için aklına gelmez.
M:Özür dilerim.
R:Özür dileme Miran. Ailem dediklerim benim canımı, önemsiz ve haksız yere çok daha fazla yakmışken, senin beni mutlu etmeye çalışırken bıraktığın bu morluklar benim canımı hiç yakamaz. Sadece sana ait olduğumun kanıtı olur o kadar. Şimdi bir yere gidelim de kapatalım morlukları tamam mı?
M:Tamam güzelim sen nasıl istersen. Hadi gidelim.
Yolculuğun geri kalanı radyodan gelen şarkıya eşlik ederek, eğlenceli geçti. Önce alışveriş merkezine gittiler. Bir mağazaya girdiler.
M:Reyyan güzelim birkaç parçada kıyafet falan alalım. Evimizde yavaştan eşyalarımız olsun. Nasılsa yakında biz kavuşuruz, evimize yerleşiriz.
R:Biraz zor bizim bir arada yaşamamız ama sen istersen alalım.
M:Nasıl zormuş bakalım çıldırtma beni valla intikam falan dinlemem, gelir kolundan tutar kaçırırım seni. Gerçi tam kaçırmak sayılmaz sonuçta nikahlı karımsın.
R:Tamam Miran bir şey demedim yaparsın sen, aslansın aslan.
M:Dalga geçiyorsun öyle mi Reyyan?
R:Yok valla yaparsın dedim, ne dedim? Hadi alalım bir şeyler. Valla annem söylenecek kaç saat oldu bir bebeği getiremediniz diyecek.
M:Sende dersin ki anne bir bebek öyle kolay kolay gelmiyor anne. Hiç gerekmese dokuz ay gerekiyor.
R:Ne alaka şimdi Miran? Nereden geldi konu oraya yine.
M:Bundan sonra böyle Miran konu dönüp dolaşıp oraya gelecek. Bıktırma yöntemi uygulayacağım. O kadar çok söyleyeceğim ki sen en son, tamam yapalım yeter ki sus diyeceksin.
R:Ben sana zaten yapalım dedim Miran. Unuttun mu?
M:Ciddi olduğunu bilsem, valla araba falan hiç fark etmez yapardım ama, sanırım özel olsun istiyorum. Böyle sanki karısından başkasıyla gizlice birlikte olmaya çalışan adam gibi oldum. Hiç yakışmadı bana.
R:Mirannnn.
M:Efendim Reyyan.
R:Ne demek karısından başka. Sen benden gizli kiminle görüşüyorsun da böyle gizli saklı iş çevirmeyi biliyorsun?
M:Reyyan şaka yapıyorum de.
R:Valla hiçte şaka değil. Gayet ciddiyim. Sen ben yanında yokken kimlerle geziyorsun. Cevap ver bana hemen şimdi.
MÇ(mağaza çalışanı):Nasıl yardımcı olabilirim?
R:Sonra konuşacağız bunları Miran.
M:Tamam güzelim konuşuruz. Eee şey biz kıyafet alacağız hem karıma hem kendime.
MÇ:Karınız mı?
R:Evet karısı. Bir problem mi var?
MÇ:Yok ben öyle demek istemedim. Neyse ne tür kıyafet istersiniz.
R:Geceliklerden başlayalım.
M:Ge-ge-gecelik mi? Valla mı?
Reyyan ellerini Miran'ın yanaklarına koydu. Şaşkın suratını süzdü.
İç Ses Reyyan:Bir gecelik sözüne bu kadar şaşırıyor bu adam. Acaba gerçekten çok mu ihmal ediyorum ben kocamı?
R:Evet aşkım. Neden bu kadar şaşırdın sanki daha önce hiç giymedim.
M:Aşkım yok ben aşkım ondan değil aşkım.
Miran ter dökmeye başladı. Reyyan'ın gözlerini belertmesini gördü. Sırf o çalışan kızı kıskandırmak için mi yapıyordu yani. Suratını astı.
M:Neyse biz geceliklerden başlayalım.
R:Asma suratını Miran sana nasıl baktığını gördüm. Karın olduğumu duyunca nasıl asıldı suratı. Ben ona gösterirdim ama işimiz var şimdi. Sen çok yaklaşma ona.
M:Sen bana mı kıskanç diyordun? Benden çokta farklı değilsin bence. Sadece senin karşına kıskanacağın rakip çıkmadı. Dur Gönül'ün canı sıkkındı. Onu bir yemeğe çıkarayım da morali düzelsin.
R:Ne kıskanacağım be git nereye çıkartırsan çıkart.
M:Bak ben blöf yapmıyorum arar çağırırım.
Reyyan kızgınlıktan renk değiştirmeye başladı.
R:Çağırırsan çağır.
Miran Reyyan'ın gözlerine bakarak telefonunu çıkarttı. Gönül yazısının üzerine tıkladı. Tam kulağına götürüyordu ki Reyyan bileğini burktu. Bir yere tutunma ihtiyacını Miran'ın telefon olan elini kullanarak giderdi. Telefon yere düşüp parçalanınca ağzı açık bir şekilde Reyyan'a baktı.
M:Reyyan ne yaptın?
R:Ne yaptım Miran bileğim burkuldu. Olmaz bir şey alırsın yeni bir telefon. Hadi gidelim kız ağaç oldu.
M:Off Reyyan içinde işle ilgili evraklar vardı. Ne olacak şimdi.
R:Halledersin sen. Hadi gidelim.
yeni bölüm geldi umarım beğenirsiniz. yorumlarınızı bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hercai 43 sonrası
Fiksi PenggemarÖzel bölümler için yeni bir hikaye oluşturdum.. hercai 43.bölümden keşke böyle olsa dediğim şekilde devam ettim. hep okurdum birde yazayım dedim.