Miran yavaşça yaklaştı Reyyan’a. Ellerini yanaklarına koydu, hafifçe okşadı. Ellerini tuttu.
M:Reyyan güzelim eğer istemiyorsan.
R:Yok ondan değil de, utanıyorum.
M:Benden mi?
R:Senden değil. Senin yapacaklarından.
M:Utanma güzelim. Ben hiç utanıyor muyum?
R:Baran ne olacak Miran? Burada bizi mi dinleyecek çocuk?
M:Olur mu hiç öyle şey güzelim?
R:Ya ne yine müzik mi açacaksın?
M:Yok sesimizi bu kez müzik bastıramaz.
Baran’ın yanına gitti. beşiğinin yanındaki komidinin üzerine telsizi bıraktı. Kendi eline de aldığı telsizle, tekrar karısının yanına geldi.
M:Hadi gidelim güzelim.
R:Nereye Miran?
M:Misafir yatak odasına. Malum küçük adam bizimkini elimizden aldı.
R:Ağlarsa.
M:Telsizi aldım ya Reyyan.
R:Ya duymazsak.
M:Sesi sona verdim. Duyarız korkma. Yanımızda ağlıyor gibi çıkar ses.
R:Ya bizim sesimiz gelirse.
M:Gelmez güzelim. Hadi gidelim biz.
Birlikte yatak odasına girdiklerinde Reyyan yerde gördüğü mumlarla şaşkınca baktı, yanı başında ki kocasına.
R:Miran sen ne ara hazırladın burayı böyle?
M:Ee o da bizim sırrımız Reyyan hanım.
Elindeki poşeti karısının eline verdi. Reyyan hazırlanmak için banyoya doğru giderken, Miran da odada hazırlanmaya başladı. Reyyan banyoya girip derin bir nefes çekti içine. Ardından eline poşeti aldı. İçinde gördüğüyle gerisin geri dışarıya çıktı..Miran üzerini çıkartmış, yatağa uzanmıştı.
Reyyan İç Ses:Işık hızıyla mı hazırlandın be adam?
R:Miran sen ne aldın?
Miran omuzlarını silkerek, sakince cevap verdi.
M:Jartiyer.
R:Allah’ım ne de güzel diyor jartiyer diye. Miran ben bunu giyemem?
M:Neden?
R:Giyemem işte.
M:Neden?
R:Bedeni büyük.
M:Bedeninin büyük olma ihtimali yok. Tam senin ölçülerinde.
R:Rengini sevmedim.
M:Her renginden var.
R:Kumaşı hoşuma gitmedi.
M:Onlar has ipek.
R:Olsun yine de olmaz.
M:Neden?
R:Hay senin nedenine be adam. Açık yahu açık. Arkası yok bunun. Hoş önü olsa ne olur…
M:Yani…
R:Yok gibi. Onu giyeceğime, çıplak kalayım daha iyi.
M:Olmaz. Ben seni onun içinde hayal ettim. Hadi hazırlan gel.
R:Utanırım ben.
M:Ben seni çırılçıplak gördüm kadın. Her santimini öpüp okşadım. Her hücrende benim izim var. Kimden utanıyorsun. Ben senin vücudunu senden iyi tanıyorum. Hadi giy gel.
Reyyan tekrar banyoya girdi. On dakika sonra kafasını kapıdan uzattı.
M:Güzelim seni görmediğimi sanıyorsan yanılıyorsun. Tüm gece oradan mı bakacaksın bana?
R:Gelemiyorum.
M:İyi o zaman ben gelirim.
Miran hızla yataktan doğruldu. Banyonun kapısına sinmiş karısını dışarıya çıkarttı. Gördüğüyle ağzı açık kaldı. Reyyan çenesinden yukarıya kaldırdı.
R:Sinek kaçacak.
M:Oha ama bu kadar güzel olmak suç sayılmalı.
R:Valla mı?
M:Ah Reyyan ah.
Karısının kolundan tutup yatağın ucunda durdu. Karısının gözlerinin içine baktı. Yatağın üzerinde duran şeylere takılı kaldı Reyyan’ın gözü.
R:Al-almışsın kı-kırbaç.
Miran’ın gözlerinden taşıyordu tutkusu. Sesini olabildiğince kıstı.
M:Aldım.
R:O-onunla bana mı vuracaksın?
M:Ben sana nasıl vururum? Kıyamam ki. Eğer bu ellerim bir gün sana kalkarsa, ben bu elleri keserim.
Kenara koyduğu kelepçeyi aldı.
M:Bu odayı seçmemin sebeplerinden birisi de bu. Kelepçeleri takacak yeri var. Bizim yatakta o da yok. Sana demiştim bu takım olmasın diye. Bak madur olduk.
R:Ah ateşli kocam benim ah. Şu yangının sönmedi gitti. Ne büyük maduriyet?
M:Getir bakalım bileğini.
R:Mirannn ben…
M:Sen bana güven.
Bileğine takılan kelepçenin soğukluğuyla bir soluk çekti içine. Miran yatağa yatırdı. Kelepçeyi yatağın ipinden geçirip, diğer bileğine taktığında, Reyyan’ın iki eli birbirine kelepçelenirken, aynı zamanda da yatağa kelepçelenmişti. Miran ayak ucuna geldi. Ayağının birini bir uca, diğerini diğer uca kelepçeledi. Şimdi Reyyan yatakta bacakları açık halde uzanırken, hareket edemez haldeydi. Ayak ucunda durup karısını süzdü baştan aşağıya. Gözleri aşkın şevkiyle buğulanmıştı.
M:Çok güzelsin kadın..Çok güzelsin.
R:Miran oradan seyredecek misin gerçekten?
M:Yok güzelim. Geliyorum.
Kenarda duran göz bandını alıp, karısının gözlerini bağladı. Hissettikleri yüzünden kalbi hızlı atmaya başlayan Reyyan, heyecandan kurumuş haliyle derince yutkundu. Derin derin nefesler almaya başladı. Kenardaki kırbacı eline aldı bu kez. Püskülünü karısının vücudunda gezdirmeye başladı. Hissettiği gıdıklanmayla birlikte, hafif bir inleme kaçtı boğazından. Kalkmak için hamle yapması bir sonuç vermedi. Elleri ayakları bağlıydı. Belini yay gibi gerdi.
M:Nasıl hissediyorsun?
R:Aç..
M:Güzel bende öyle.
R:Bekleyecek misin da..
Sözleri Miran’ın öpüşüyle yarım kaldı. Tutkuyla birleşen dudaklarına, kalplerinin gümbürtüsü eşlik ediyordu. Miran ellerini yavaşça hareket ettirdi. Vücudunun her santimini okşarken, karısının dudaklarına aşkını haykırdı.
M:Çok seviyorum.
İkisinin de sesi boğuklaşmış, inlemelerinin sesi artıyordu.
R:Çokkk.
Baygın gözlerle baktılar birbirlerine. İki elini karısının üzerinde ki çamaşıra getirdi Miran. İplerine asıldı. Yırtılma sesiyle birlikte, arsız bir gülüş sardı yüzünü. Reyyan ellerini kocasının saçlarına daldırmak istiyordu. Her çekişinde kelepçelerden çıkan sesle birlikte, yeltendiğiyle kalıyordu.
R:Miran çöz beni.
M:Daha yeni başlıyoruz.
R:Çöz beni..
M:Hayır. İddiayı kazandın, ödülünü alacaksın.
R:Canı cehenneme iddianın, sarılmak istiyorum.
Dudaklarını karısının vücudunun her santiminde gezdirirken tutkuyla mırıldandı.
M:Biraz daha bekle…
Miran karısının istediğine hiç hayır diyemezdi, sonunda yukarıya doğru tırmandı kollarına öpücük kondurarak. Nihayet kelepçeyi çözdüğünde Reyyan hızla kocasının saçlarına daldırdı parmaklarını. Var gücüyle çekti kocasını kendisine. Saçlarını asılmasıyla kocasının dudaklarından firar eden sesle, bir gülücük kondurdu yüzüne.
R:Miran gel artık. Bekleme.
Cümleleri kurarken, bacaklarını açma isteğini bastırmak istemiyordu. Elinde değildi. Anın büyüsüne kapılmıştı. Üzerinde ağırlığını hissettirmeden uzanan, ona tatlı işkenceler yapan kocasıydı. Yaptığından artık utanacak hali kalmamıştı. Tırnaklarını kocasının sırtına batırarak daha çok üzerine çekerken, bedenlerinin birleşmesi kaçınılmazdı.
Aradan geçen süre onlar için saniye gibi gelirken, gün ışımaya başlamıştı. Kocasının kollarında derin bir nefes daha çekti içine. Derince bir öpücük kondurup dudaklarına, terden sırılsıklam olmuş vücudunu yana attı. Arkasını döndü, kocasının kolunu tutup üzerine atmasını sağladı.
M:Ben çok sevdim bu iddia işini. Bence seni hep oyuna getirmeliyim.
R:Delisin sen adam.
M:Sana deliyim kadın sana. Hadi itiraf et, sende sevdin bu iddiayı ve sonucunu.
R:Yani sevmedim dersem yalan olur. Hadi yorulduk sıkıca sarıl bana. Senin olduğumu her an hissedeyim.
M:Benimsin hep öyle kalacaksın.
R:Sende benimsin.
M:Daima birbirimize aitiz. Hep öyle olacağız. Söz mü?
R:Söz…Söz mü?
M:Söz.
Umarım beğenirsiniz 🙏 150 bölüm olmuş ne ara görülmek üzere 🧡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hercai 43 sonrası
FanfictionÖzel bölümler için yeni bir hikaye oluşturdum.. hercai 43.bölümden keşke böyle olsa dediğim şekilde devam ettim. hep okurdum birde yazayım dedim.