Akşam olup saat yavaştan ilerlemeye başlayınca, Miran telefonu eline aldı Fırat’ı aradı.
Miran – Fırat Telefon Konuşması
M:Ne yaptın aga?
F:İkna ettim aga. Biraz sonra inşallah. Ee birkaç ay sonra yeğenini alırsın kucağına inşallah.
M:İnşallah aga. Benim size güvenim tam. Bir kez baba, iki kez baba adayı, bir kez evlat oldum. Birde amca olayım bakalım. Nasıl bir şeymiş?
F:Aga Yaren diyor ki…
M:Sen konuşmalarımızı karına mı dinletiyorsun?
F:Evet..
M:Ya sabır.
F:Cebini şimdiden hazırlasın diyor.
Miran kaşlarını çattı hızla.
M:O neden lan?
F:Ee bebeğimin amcası sen olacağına göre, bütün masrafları sana ait olur. Seni oğlumun kirvesi yaptım.
M:Benim de oğlum var ama sen bir kuruş harcamadın.
F:Sen harcatmıyorsun ki. Harcatsaydın harcardım.
M:Aga sana Yaren’le evlenmek hiç yaramadı ben söyleyeyim. Sen önceden böyle değildin. Boşansanız mı acaba?
F:Ne boşanması lan? Dur bi çocuğa daha yeni ikna ettim.
M:Haa çocuk doğduktan sonra boşanabilirsin yani.
Y:Fırattttt.
F:Karıcığım. Sen niye onu dinliyorsun? O bizi kıskanıyor. Ondan böyle konuşuyor.
M:Aa ben ne dedim. Ağzımı açmadım. Valla kendisi ima etti.
F:Aga ne yapıyorsun? Ben çocuk yapacağım diyorum, sen odadan attıracaksın..
Miran kahkahası duyulmasın diye telefonun ahizesini kapatıp, gülmeye başladı.
Tekrar kulağına yaklaştırdı.
M:Hadi aga ben kapatıyorum. Sonra görüşürüz. Size kolay gelsin.
F:Kapat tabi. Benim başımı belaya soktun kapat.
Fırat hızla telefonu kenara koyarken, kapatmayı unutmuştu. Daha kapatamadan Yaren’in konuşmaya başlamasıyla, Miran sessizce dinlemeye başladı.
Y:He ben belayım yani öyle mi?
F:Ne alakası var karıcı..
Y:Sus Fırat sus. Yok sana çocuk falan. Git kimden yapıyorsan yap.
F:Ya sen Miran’ı haklı çıkartmak zorunda mısın?
Y:Ne alakası var konunun şimdi Miran’la? Sen gel bana baş belası de, sonra benim kuzenime suç at.
F:Miran bugün dedi ki git Yaren’e pat diye çocuk yapalım de, o da sana git kimden yapıyorsan yap desin dedi. Bende dedim benim karım söylemez dedim. Senin ki söyler dedim. Miran da benim karım kıskançtır, ne kadar kızarsa kızsın başkasına lafın geliii bile beni göndermez dedi. Seni karısıyla kıyasladı. Laf soktu bize. Sen neden durduk yere bu adamı haklı çıkartıyorsun?
Y:Beni mi kıyasladı?
Fırat İç Ses:Yürü Fırat. Valla Miran haklıymış. Kadınların kıyaslamak ve kıskanmak kelimelerine zaafı var.
F:Evet. Senin karın seni gönderir dedi.
Y:Yok canım göndermem neden göndereyim? Ben lafın gelişi söyledim o cümleyi. Yoksa ben seni gönderir miyim başka birine?
F:Diyorsun?
Y:Tabi..
Miran dinlediği konuşmadan sonra kahkahalarla telefonu kapatıp, karısına döndü.
M:Yavrum iki cümleyle ben bunların arasını yine bozdum.
R:Ne yaptın yine?
M:Adam akıllı cümle bile kurmadım valla. Yaren abarttı. Bir güzel kavga ettiler ki anlatamam.
R:Çocuk işini ne yapmışlar?
M:İkna etmiş Fırat. Bir saat sonra tekrar ararım. Tam işe başlangıçta rahatsız edelim.
R:Miran emin miyiz? Yazık ya. Heveslerini neden kursağında bırakıyoruz? Başka bir şey yapsak.
M:O nereden çıktı şimdi?
R:Aynı şeyi bize yaptıklarını düşündüm de, çok fena bir şey yapıyoruz Miran. Yazık.
M:Güzelim yarın yapsınlar çocuğu, bir bugün mü var? Bugün bizim işimiz var.
R:Emin miyiz? Onlar daha yeni evli.
M:Eminiz tabi. Olmaz bir şey. Hem bizde yeni evliyiz.
R:O nasıl yeni evlilik Miran? Bu üç çocuk nereden geldi? iki günde olmadı herhalde. Sen farkında değilsin sanırım. Biz evleneli üç yılı geçecek neredeyse. Daha yeni diyorsun.
M:Benim kalbim hala ilk günkü heyecanla atıyor ama. O yüzden biz daha yeni evliyiz.
Reyyan kocasının koynuna hafif sokulurken, sesinin cilveli çıktığının ve o cilveli tonun Miran’ı sıkıntıya soktuğunun farkında değildi.
R:Hııı. Başka nasıl ispatlıyorsun bakalım sen, bizim yeni evli olduğumuzu.
Miran dudaklarını karısının dudaklarına yaklaştırırken konuşmaya başladı kısık sesle.
M:Aradan iki saat geçsin, şu miniği Yarenlere gönderelim ben sana ispatlayacağım her türlü.
R:Merak ettim ben şimdi ama.
M:Allahtan az kaldı da, merakını çabucak gidereceğiz.
R:Allah’tan…Ayy Miran.
M:Senin o ay diyen dilini yer…
Karısının göz bebeklerine bakan gözleri, yandan kendilerine bakan oğluna çevrilince sözlerini gerisin geri yuttu.
M:Yemem. Dil yenmez zaten. Değil mi oğlum?
Mirhan’ın hala kendilerine olan bakışını görünce bakışlarını karısına çevirdi.
M:Reyyan ben bu çocuktan korkar oldum. Niye böyle oldu bu?
R:Acaba neden? Hadi tahmin et. Annesinin karnındayken bile bir an rahat vermeyen babası var. Ne bekliyordun. Tohum ne ki, meyve ne olacak? Portakal ekip, elma alamazsın maalesef.Umarım beğenirsiniz 🙏 yeni bölümde görüşmek üzere 🧡
![](https://img.wattpad.com/cover/243895268-288-k338001.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hercai 43 sonrası
FanfictionÖzel bölümler için yeni bir hikaye oluşturdum.. hercai 43.bölümden keşke böyle olsa dediğim şekilde devam ettim. hep okurdum birde yazayım dedim.