HAN:Dasıı..Oğlum bu çocuk sizinle hiç vakit geçirmeyecek mi? Sen neden sürekli bırakıyorsun çocuğu?
Reyyan duyduğu cümleyle birlikte, kahkahalarla gülmeye başladı.
H:Hadi biz gidelim baba, bu muhabbet bitmez.
Z:Tamam Hazar bey.
Miran konuyu unutmamıştı. Babası ve dedesinin gidişiyle hemen söze atıldı.
M:Aşk olsun anne. Sen de mi böyle düşünüyorsun?
Z:Yok oğlum. Öyle düşünmüyorum ama yani yine de bir annesi babası kadar etmeyiz, Mirhan'ın gözünde.
M:Baran Baran.
Z:Tamam Baran. Nereden çıktı bu soru?
M:Hiç Reyyan'la iddiaya girmiştik. O sizin artık Baran'dan bıktığınızı, ona bakmayacağınızı söyledi. Bende, yok benim annemle babam öyle şey yapmazlar, canları kadar severler ve de bakarlar torunlarına dedim ama keşke demeseydim. Kaybettim sizin yüzünüzden iddiayı. Neyse ki ödülü güzel.
Y:Neyine girdiniz?
M:Kazanan kaybedeni ya...
Reyyan hızla ayağa kalktı. Kocasının elinden tutup kaldırmaya çalıştı.
R:Neyse hadi biz gidelim artık. Geç kalmayız biz. Mirhan amannn Baran size emanet. Hadi hoşçakalın.
HAN:Kız dur neyine iddiaya girdiğinizi söyleyecekti. Merak ederim ben şimdi.
R:Etme yenge. Öyle her şey merak edilmez. Hadi gidelim artık Miran.
M:Tamam canım gidelim.
Kapıdan çıkmadan arkasını döndü tekrar.
M:Sanmayın ki ben bu konuyu unuturum. Her fırsatta yüzünüze vuracağım. Benim oğluma bakmaktan yüksünmek ne demekmiş, göreceksiniz siz.
R:Hadi Miran. İnsanlar haklı bir kere. Bakmak zorunda değiller.
M:Hayır efendim bakmak zorundalar. Unutmadım ben babamın torun istiyorum dediği zamanları.
R:Hadi Miran geç kalacağız. Hadi..Dur oğlumu öpeyim gidelim. Anne ben süt bıraktım, biberona koydum. Benim akıllı oğluma ver sen, o kendisi içer. Biberonu tutmayı öğrendi anneannesi.
Z:Öğrenir tabi. Benim torunum o.
M:Benim oğlum çok akıllı anbaannesi.
R:Hıı.
HAN:Ne dedi kız o?
Z:Neysi?
M:Anbaannesi.
Reyyan yüzüne sahte bir gülücük kondururken, yengesine ve annesine bakarak Miran'ın kolunu hafifçe dürttü.
R:O ne demek Miran? Ne diyorsun sen?
M:Televizyonda gördüm. Reyyan'la benim gibi evli olan bir çift bu kelimeyi türetmiş. Farklı geldi deneyeyim dedim.
Z:Anlamı ne oğlum? Küfretmedin bana değil mi?
M:Neden küfredeyim ben sana durduk yere anne. Anbaanne yani sen Baran'ın hem anneannesi, hem de babaannesi olduğun için, ikisinin birleşimi. Anneannenin an'ı, babaannenin ba'sı. Anbaannesi oldu. Başta saçma geliyor ama bazı şarkılar olur ya, çok saçma gelir. Ama dinleye dinleye ağzına dolanır onun gibi. Bundan sonra kulağına fısıldayacağım her akşam, öğrensin oğlum.
R:Neyse hadi biz gidelim. Geç kalmayalım. Görüşürüz.
Konaktan çıktıklarında Miran karısına sıkıca sarıldı. Midyat meydanına geldiklerinde gördüğü dükkanla karısının elinden tutup, çekiştirmeye başladı. Reyyan bakışlarını karşısına çevirdiğinde gördüğü dükkanla hızla Miran'ın elini bırakıp arkasına döndü.
R:Hayatta olmaz Miran.
M:Ne demek hayatta olmaz. Olur. İddiayı sen kazandın. Bu senin en doğal hakkın.
R:Ben hakkımı saklı tutmak istiyorum.
M:Olmaz. Hak edene hakkını hemen veririm ben. Huyum kurumasın.
R:Tamam internetten sipariş verelim.
M:Ama o zaman akşama yetişmez.
R:Miran ben orada çalışanların yüzüne bakamam, aldıklarım yüzünden. O zaman sen git al gel.
M:Serbest miyim yani?
R:Serbestsin. Orada çalışan kadınlarla konuşma yeter. Ben zaten seni buradan izleyeceğim.
M:İstediğimi alabilirim yani.
R:Çok abartmazsan olur.
M:Ne abartması Reyyan? Kelepçe, birkaç gecelik, bir göz bandı ve aklıma gelmeyen birkaç parça daha alacağım.
R:Yani...Ben abarttım sanırım. Sonuçta kırbaç alacak halin yok.
Miran'ın ışıldayan gözlerini görünce, gözlerini kocaman açtı.
R:Değil mi Miran? Almazsın.
M:Yo-yok yok canım al-mam. Hem alsam ne yapacağım değil mi?
R:Miran tekliyorsun. Aklından ne geçiriyorsan, hemen şimdi sil.
Kaşlarını çatarak baktı karısına.
M:Teklerim tabi. Aklıma neler getiriyorsun, sonra da tekliyorsun. Teklerim tabi.
R:Sus Miran. Birde kendini haklı çıkartmaya çalışma.
M:Ben kendimi haklı çıkartmaya çalışmıyorum. Zaten haklıyım.
R:Of Miran off.
umarım beğenirsiniz. belki bu gece bir bölüm daha gelir ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hercai 43 sonrası
FanficÖzel bölümler için yeni bir hikaye oluşturdum.. hercai 43.bölümden keşke böyle olsa dediğim şekilde devam ettim. hep okurdum birde yazayım dedim.