D:Miran bey sakin olun lütfen. Bu gayet nor..
M:Başlatma sakinine.
ML:Enişte sakin ol biraz.
R:Miran sakin ol. Neden başka bir iğne yapsın? Bir dinle, belki yan etki yapmıştır.
M:Madem bu aşı zımbırtısının yan etkisi var, neden yaptı o zaman bu aşıyı?
D:Miran bey biraz sakin olur musunuz? Aşıdan sonra hafif ateş görülebilir. Bu gayet doğal bir şey.
M:Bizim oğlanın ateşi yüksek ama. Çok yüksek.
Elini Mirhan'ın alnına koydu.
M:Bak cayır cayır yanıyor çocuk.
D:Tamam sakin olun. Ölçelim hemen..
Doktor Mirhan'ın ateşini ölçerken Miran ve Reyyan ellerini birleştirmiş, gergince doktoru izliyordu.
D:Evet dediğim gibi ateşi çok fazla değil. Bebeklerde ateş 37.2'ye kadar normal kabul edilir. Mirhan'ın 38.2. Kendinizle kıyaslamayın lütfen. Bizim için 38 yüksek ateşken, bebeklerde o kadar yüksek değil. Ayrıca aşı sonrasında hafif ateş görülmesi gayet normaldir.
R:Keşke bize söyleseydiniz ateşi çıkabilir diye. Bu kadar telaşlanmazdık.
D:Valla önceki yaptırdığınız aşılardan alışkınsınızdır diye söylemedim açıkçası. Ama haklısınız keşke söyleseydim. Şimdi biz Mirhan'ın ateşini düşürelim, sonra tekrar görüşürüz.
Hemşireye verdiği talimatla Mirhan'a ılık kompres yapılmaya başladı. Mirhan ağlarken, Miran ve Reyyan da ona eşlik ediyordu. Ellerinden ikisinin de bir şey gelmiyordu.
M:Keşke bir banyoya soksaydık Reyyan. Belki daha çabuk düşerdi.
H:Aman ha sakın. Küçük bebeklerde direkt soğuk ile temas edilmez. Normal bir insanla karşılaştırılamaz. O daha küçücük, farkındaysanız bizde ılık kompres uyguluyoruz. Siz üzerini çıkartıp bırakmakla en iyisini yapmışsınız. Hem bakın artık daha sakinleşti. Ateşi de yavaşça normale dönüyor. Gayet güçlü bir bünyesi var maşallah.
R – M:Öyledir bizim oğlumuz.
Bir iki saat sonra Mirhan'ın ateşinin normale dönmesiyle, hastaneden çıktılar. Konağın kapısının önüne geldiklerinde teşekkür ederek, Melike'yi gönderdiler. Odaya çıktıklarında hemen Mirhan'ın üzerine doktorun söylediği gibi ince bir kıyafet giydirdi Reyyan. Oğlunu kucağına alıp, yatağın ortasına yatırdı. Kendisi bir yanına Miran diğer yanına yattı.
R – M:Şükürler olsun Ya Rabbim.
R:Çok başka bir şeymiş Miran. Ona bir şey olacak diye o kadar çok korktum ki.
M:Şişşt tamam. Olmadı bir şey. Oğlumuz çok iyi. Onun annesi Reyyan, babası Miran. Nereye öyle bir hastalıkta yatak döşek yatmak? Gerçi bu küçük bey hep yatıyor ama.
R:Yatacak tabi. O daha minicik.
M:Hadi üzerini çıkartalım öyle yatsın. Ateşi çıkmasın tekrar.
R:Tamam canım.
Mirhan'ın keyfinin olmadığı her halinden belli oluyordu. Önceden sürekli hareket etmeye çalışırken, şimdi başını bir tarafa yatırmış öylece yatıyordu.
R:Nasıl keyifsiz görüyor musun? Hareket edecek hali yok. Gözlerini bile aheste aheste açıyor.
M:Bizi görüyor mu acaba?
R:Bizi bilmiyorum ama artık takip edebiliyor.
M:Neyi takip ediyor?
R:Bak şimdi..
Parmağını Mirhan'ın gözünün önüne getirdi. Sağa sola hareket ettirince, cansızca başıyla takip etti Mirhan.
M:Anaa takip ediyor.
R:Ediyor yaa. Ben araştırdım. Artık bizi tanıyor mesela, diğer insanlardan ayırıyor. Altıncı ayda iyice görüyor, tepkileri netleşiyor. Onuncu ayda insanları tanıyor, ayaklanıyor, kendince bir şeyler söylüyor.
M:Bizde her birine ayrı ayrı şahit olacağız. Tek tek şahit olacağız. En yakından...Bir insanın en yakını olmak çok güzel, çok başka bir şey. Sana teşekkür etmek bana çok az geliyor. Ne yaparsam bu fedakârlığını ödeyemeyeceğim.
R:Sen bana böyle güzel bak, böyle aşkla bak yeter. Ben senden başka bir şey istemiyorum. Hem teşekkür etmene gerek yok. Her zaman gurur duyduğum kocamın parçası. Böyle bir can verdin bana, asıl ben sana teşekkür ederim.
M:Yok canım ben ederim. Sonuçta babamın evinden getirmedim Mirhan'ı.
R:Ben babamın evinden mi getirdim Miran? O nasıl laf öyle?
M:Ne bileyim ya? Biz nereden geldik bu konuya?
R:Ne bileyim sen getirdin?
M:Konuyu dağıtma ben en son senin ne kadar güzel olduğunu söylüyordum....Reyyan....
İsmini anarken bir yandan da gülümseyerek dibine kadar girdi. Aynı şekilde cevabını aldı Reyyan'dan. Gülümseyerek ve hafif cilveyle baktı kocasına Reyyan.
R:Hıı.
M:Sen çok güzel anne oldun bee.
R:Yaa. Öyle mi diyorsun? Nereden anladın acaba?
M:Nereden olacak? Nasıl korktun bir şey olacak diye. Gözlerin doldu, dokunsan ağlayacak gibisin ama dimdik duruyorsun. Tam bir anne.
R:Beni bırak asıl sen kendine bak. Harika bir baba oldun. Yardım sever, sevecen, karizmatik, ya-yakışıklı ama baya yani. Baya yakışıklı. Böyle harika yüzün var, gözlerini saymıyorum, hele vücudun offf....Mİ-Mir-Miran durdur beni. Be-ben şirazemden çıktım.
M:Boşver durma olmaz bir şey.
R:Miran fırsatçılık yapma. Çocuk hasta, baksana nas..
Gördükleriyle kaşlarını kaldırdı ikiside.
M:Ee uyumuş bu. Bu nasıl hastalık? İnsan hastayken nasıl uyur?
Dudaklarını Mirhan'ın alnına koydu Reyyan.
R:Ee ateşi düşmüş. Ondan uyudu demek ki. Ah oğlum benim. Nasıl uyuyakaldı yorgunluktan? Küçücük vücudu var, dayanamadı. Yine de iyi dayandı biliyor musun Miran? Gül falan ateşliğinde, ağlaya ağlaya helak olurdu. Bizim ki öyle çok ağlamadı.
M:Küçük ama güçlü annesi. Ee diyorum ben onun annesi Reyyan, babası Miran. Daha dünyaya zor gelir böyle çocuk. O yüzden değerlendirelim, dünyayı mahrum etmeyelim. Yapalım beş, on tane.
R:Dörttü, on mu oldu Miran?
M:Ben bu aşkla on beş, yirmiye çıkarım. Kendimde o potansiyeli görüyorum valla.
umarım beğenirsiniz. yeni bölümde görüşmek üzere..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hercai 43 sonrası
Hayran KurguÖzel bölümler için yeni bir hikaye oluşturdum.. hercai 43.bölümden keşke böyle olsa dediğim şekilde devam ettim. hep okurdum birde yazayım dedim.