Film başlayalı on, on beş dakika olmuştu. Arka koltuklarda sarmaş dolaş otururken, Miran'ın elleri karısının sırtını okşuyordu.
R:Miran rahat dur.
M:Ben bir şey yapmıyorum Reyyan.
Aradan birkaç dakika geçince Miran'ın elleri amacını aşmaya başlamıştı. Ellerini bacağına koymuş, hafifçe okşamaya başlamıştı.
R:Miran dedim.
M:Masaj yapıyorum Reyyan.
R:Yapma Miran. Birisi görecek şimdi.
M:Kimse göremez merak etme. Ben keyfimden mi arkaya bilet aldım.
R:Miran elin ayağın dursun.
M:Elim ayağım duruyor. Başka yerlerim durmuyor Reyyan. Hem ben sana hiçbir şey eksik kalmayacak demedim mi?
R:Ne alakası var şimdi?
M:Yarın bir gün oğlumuz, sinemada seviştiniz mi dese, hayır mı diyeceğiz?
R:Miran fesatlıkta çığır aştın. Çocuğu çıkarlarına alet etme.
M:Hadi akşama hazırlık yapalım.
R:Ya yakalanacağız diyorum. Hem ben film izlemek istiyorum.
M:Ben sana filmi alırım, televizyondan izleriz. Yakalanma olayına gelince de, ses çıkartmayız olur biter.
R:Nasıl olacakmış o.
M:O iş bende hiç merak etme.
Sözünü bitirmesiyle, karısının dudaklarına yapışması bir oldu. filmin geri kalanını izleyemeden salondan çıktılar. Önce biraz alışveriş yaptılar, sonra bir restoranda yemek yediler. El ele eve doğru giderken, Reyyan gördüğü eczanenin önünde durdu. Gözlerini içeride gezdirip Miran'a döndü.
R:Miran benim hapım bitti. Yenisini almak lazım.
M:Bitmesi çok iyi olmuş. Kullanmanı istemiyorum artık. Oğlumuz küçük dedin, o da kocaman oldu. Artık ikinci çocuğun vakti geldi.
R:Yine mi aynı konu?
M:Aynı konu tabi ki. Hep aynı konu olacak.
R:Miran çocuk çocuk diye tutturuyorsun. Çocuk doğunca da iki günlük çocuğa laf ediyorsun.
M:Olur öyle arada.
R:Hadi kocacığım al hapı gidelim bir an önce.
M:Reyyan...
R:Miran bak eczacı erkek. Valla ben girer alırım.
M:Sakın sakın tamam ben alırım....Ama bu konuyu konuşacağız. Artık kullanmanı istemiyorum.
Birlikte konağa geldiklerinde, konaktaki karmaşa ikisinin de gözünden kaçmadı. Üzerini soydukları Baran'ı birisi yürütmeye çalışırken, diğeri kendi adını söyletmeye çalışıyordu, kimi onunla oyun oynamaya çalışırken, kimisi de yemek yedirmeye çalışıyordu. Gözleri kocaman halde yaklaştılar. Baran annesini ve babasını görmenin rahatlığıyla ellerini ileriye doğru uzatırken, dudağını büzerek kucağına aldı oğlunu.
R:Oğlum..Ne oldu sana? Ne bu hal?
M:Allah'tan beş saatçik size emanet ettik, yavrumun haline bak. Ne yaptınız çabuk söyleyin?
HAN:Aa üstüme iyilik sağlık. Çocuğun bir anda yenge diyesi tutmuş, benim ne suçum var?
Y:Terlemişti üzerini çıkarttım. Üşütüp hasta mı olsaydı?
ML:Otur otur bacakları uyuştu, antrenman saati de gelince iki yürüteyim dedim.
Z:Karnı acıktı oğlum ne yapayım?
Reyyan bir yandan oğlunu susturmaya çalışırken şaşkınca dinledi her birini.
R:İyi yapmışsınız da, neden hepsini bir anda yapmaya çalışıyorsunuz.
ML:Valla ilk ben terledi diye üzerini çıkarttım. Sonra baktım, Melike geldi yürütmeye çalıştı, sonra bir baktım annem gelmiş, sonra yengem derken....son durum ortada işte.
Miran, Baran'ı Reyyan'ın kucağından alıp, alnına öpücük kondurdu.
M:Hadi yavrum gidelim biz.
R:Tamam gidelim. Teşekkür ederiz Mirhan'a baktığınız için.
HAN:Dur kız yediğiniz içtiğiniz sizin olsun da, hangi filme gittiniz, neler yaptınız anlatsanıza.
R:Başka zaman yenge, Baran'ı uyutacağım.
Birlikte konağa geçtiler. İlk işleri Baran'ı banyoya sokmak oldu. Miran tutarken, Reyyan güzelce yıkadı. Banyodan sonra karnını doyurup, beşiğine yatırdı. O kadar kadınla savaşın ortasında kalan Mirhan, yorgunlukla uyuyakaldı.
R:Oyşş oğluşum. Nasıl uyuyakaldı gördün mü babası?
M:Gördüm gördüm de. Şimdi benim dikkatim başka konuda.
R:Mirannn.
M:Ya ne demek hap kullanmaya devam etmek. Sen bana Mirhan büyüsün demedin mi? Büyüyünce ikinci çocuk olacak demedin mi? Neden hap kullanıyorsun hala?
R:Miran ben sana Mirhan küçük diyeli üç ay oldu. Üç ayda çocuk yirmi yaşına yetmiş gibi konuşuyorsun. Ben o hapı kullanacağım.
M:Hayır kullanmayacaksın.
R:Kullanacağım Miran.
M:Kullanmayacaksın dedim kadın. Beni delirtme. Ben çocuk istiyorum.
R:Olmaz Miran kullanacağım. Bende istiyorum çocuk ama daha erken.
M:Ya sabır ya Allah. Kullanmayacaksın diyorsam kullanmayacaksın.
R:Kul-la-na-ca-ğım.
M:Ben de Miransam sen o hapı kullanamayacaksın. Her yola başvururum bunun için.
R:Hangi yola başvurursan başvur engel olamayacaksın.
M:Engel olursam kızmayacaksın ama.
R:Miran...Tamam kızmayacağım. Nasıl olsa engel olamayacaksın? Benimde kızacağım bir şey olmayacak.
M:Göreceğiz. Şimdi hazır böyle iddiaya girmişken, herkesin merakla beklediği ana gelelim.
R:Herkes derken.
M:Herkes derken...Ben ve vücudumun her hücresi o anı bekliyor.
R:Hangi an?
M:Ee iddiayı kazandın. Ödülünü alma zamanı.
umarım beğenirsiniz yeni bölüm pazar akşamı gelecek inşallah. sadece bu haftalık görüşmek üzere

ŞİMDİ OKUDUĞUN
hercai 43 sonrası
FanficÖzel bölümler için yeni bir hikaye oluşturdum.. hercai 43.bölümden keşke böyle olsa dediğim şekilde devam ettim. hep okurdum birde yazayım dedim.