R:Miran ben çok sıkıldım. Ne zaman çıkacağız?
M:Reyyan daha iki gün oldu.
R:Ooo çok olmuş. Hadi gidelim.
M:Hadi gidelim o zaman kalk...
Reyyan'ın yatakta doğrulmaya çalışmasıyla, kaşlarını çatıp karısına baktı.
M:Kadın beni zıvanadan çıkartma. Nereye çıkıyorsun sen? Ben doktorla konuştum. Sağlık durumun henüz taburcu olmaya elverişli değilmiş. Bir hafta falan yatacaksın daha.
R:An-anlamadım. Bir hafta derken. Hani şu yedi gün olan bir hafta mı?
M:Başka bir hafta mı var Reyyan? O bir hafta işte. Ama sana sevineceğin bir haberim var. Bir hafta bile değil. Unutma ki, iki gündür buradayız. Kaldı beş gün.
R:Ya sabır ya Allah. Allah'ım ben ne kabahat işledim de, benim kocam böyle pimpirikli.
M:Üzülme üzülme. Sayılı gün çabuk geçer derler.
R:Valla yalan. Asla çabuk geçmez. Aksine sayılı gün daha zor geçer.
M:Valla ister yavaş geçsin güzelim, ister hızlı. Bir hafta buradayız.
R:Beş gün de bari. Kulağa daha hoş geliyor.
M:Tamam güzelim beş gün.
R:Şimdi beni yalnız bırak.
M:O neden?
R:Ağlayacağım. Kocam beni hiç sevmiyor çünkü. Benim mutluluğumu hiç istemiyor.
M:Birde beni başından atıyor de, tam olsun güzelim.
R:Benden çok yaşayacaksın. Ağzımdan aldın. Hadi git artık beni acımla bırak. Ben bebeğimle yalnız kalmak istiyorum.
M:Hayatta olmaz. Beni kötüleyeceksin değil mi bebeğimize?
R:Hayır tabi ki. Doğruları anlatmak ne zamandan beridir, kötülemek oldu.
M:Hayır izin vermiyorum.
R:Ben doktorla konuşmak istiyorum.
M:Sen bana inanmıyor musun Reyyan? Bir hafta buradayız diyorum.
R:Bir hafta deyip durma Miran, beş gün...Hem ben onun için konuşmak istemedim ki. Hadi çağır gel.
M:Hayır dedim.
R:Bak valla ben kalkarım. Bu ameliyatlı ve de hamile halimle beni doktor peşinde koşturma Miran.
Reyyan'ın yataktan doğrulmaya çalışmasıyla, hızla yerinden doğrulup Reyyan'ı durdurdu.
M:Tamam..Tamam. Ben çağırırım. Sen yat geri.
Aradan geçen dakikalardan sonra Miran, asık suratıyla birlikte doktor arkasında odaya girdi.
R:Merhabalar doktor bey. Lafı hiç dolandırmadan konuya girmek istiyorum, zira bunaldım burada yat yat...Ben çıkmak istiyorum.
Doktor bakışlarını Miran'a çevirdi. Aynı anda da Reyyan gözlerini kısmış kocasına bakıyordu.
R:Benim gerçekten hastanede yatmam gerekiyor mu?
D:As-lınd...
M:Bak çok gerekliymiş. Öyle dedi doktor.
R:Kocacığım sen biraz sakin mi olsan acaba?
M:Yok canım ben ondan demedim. Yani neyse tamam ben sustum...
R:Evet doktor bey.
D:Aslında yaranız o kadar kötü durumda değil. Hamileliğiniz için zaten bir doktorunuz var. Gerekli talimatları verecektir..İlaç ve pansumanlarınızı aksatmadığınız takdirde taburcu olmanızda bir sakınca yok.
R:Tamam o zaman. Siz işlemleri yapın biz gidelim. İlaç ve pansuman konusunda hiç aklınız kalmasın. Benim kocam benim sağlığımı aşırı düşünür. Saat gece üçte deseniz, benim kocam iki elli dokuzda kapıda biter....Değil mi kocacığım?
D:Tamam o zaman ben işlemleri başlatayım. İzninizle.
Doktorun çıkmasıyla birlikte, Miran suratını asıp karısına baktı. Karısının kendisine uzanan avuçlarının içine bıraktı ellerini. Sessizce yanına oturdu.
R:Neden bu kadar huzursuzsun adam?
M:Yok huzursuzluk değil de..
R:Eee.
M:Burada ağrın sızın olsa hemen müdahale ederler. İki adımlık yer.
R:Eğer dayanamayacak kadar kötü olursam, aslan gibi kocam var benim. Getiriverir hastaneye.
M:O aslan gibi kocanın senin doğumunda seni, yanlış hastaneye götürdüğünü unuttun galiba.
R:O anki heyecanla ben, beni tanımanı bile beklemiyordum. Sonuca bakalım biz. Oğlumuz sağlıklı bir şekilde doğdu. Midyat'ın yakışıklısı oldu, şimdiden bütün kızlar peşinde. Bak bir yaşına girecek artık. Yürümeye başlayacak. Babasına hayran bir oğlumuz var...Benim sana güvenim tam kocam. Ben evladımı sana emanet ediyorum canım nedir ki?
M:Diyorsun..
R:Diyorum. Anlaştık mı yakışıklı? Gidiyor muyuz?
M:Anlaştık yavrum gidiyoruz.
R:Güzel. Hem bebeğimiz de evini görür. Tanır her yeri, herkesi.
M:Güzelim, kurban mı kessek acaba? Hem senin tekrar sağlığına kavuşman, hem de evladımız için. Dört gözle bekledim ben gelişini, şöyle bir ortalığı karıştırmayalım mı?
R:Sen bilirsin hayatım. Çok abartmadığın sürece benim için sıkıntı yok.
M:Ben asla abartmam.
R:Asla canım. Kim görmüş? Benim kocam ve abartmak, yan yana bile bir tuhaf oldu zaten.
M:Bakıyorum hastane havası sana yaramış. Bana laf sokmaya başladın yine. İstersen gitmeyelim kalalım burada. Konağın acelesi yok.
R:Yok yok yok. Şaka yaptım valla. Şakaydı. Hem konaktan önce ben Aslan'ı görmek istiyorum. Ona söyleyecek iki çift lafım var benim.
Miran gözlerini kapatıp derin bir nefes çekti içine.
M:Güzelim bu konuyu konuşmayı bekliyordum bende. Aslan'la konuşamazsın maalesef.
R:Kaçtı değil mi? Miran o adam beni senden almak istedi. Senin canına kastetti. Ben senin onu öldüreceğini düşünürken, sen konuşamazsın diyorsun. Neden?
M:Güzelim düğün günü, sen vurulduktan son...
Sözleri kapıdan girenlerle birlikte yarıda kesildi. İkisinin de gözleri şaşkınlıkla açılırken, şaşkınlığını ilk atan Reyyan oldu. İkisinin de gelenleri beklemediği açıktı.
UMARIM BEĞENİRSİNİZ YENİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE
![](https://img.wattpad.com/cover/243895268-288-k338001.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hercai 43 sonrası
FanficÖzel bölümler için yeni bir hikaye oluşturdum.. hercai 43.bölümden keşke böyle olsa dediğim şekilde devam ettim. hep okurdum birde yazayım dedim.