hercai 43 sonrası

43-22

R:Mi-Miran sen diyorsun? Ne demek benden git? Benim senden gidebileceğim tek yer var biliyorsun.

Miran, Reyyan'ın kolundan tuttu. Biraz uzaklaştılar.

M:Reyyan bir kerecik dediğimi yapsan ne olur? Ben arayacağım seni. Bir bildiğim var.

R:Sen benimle dalga mı geçiyorsun acaba. Yine aynı şeyi yapıyorsun Miran. Beni kendinden uzaklaştırıyorsun. Sana diyecek söz bulamıyorum artık. Lafa gelince senden ayrı kalamıyorum diyorsun ama ilk fırsatta kaçıyorsun benden. İyi Miran gidiyorum. Sen ne dersen öyle olsun bu sefer.

Arkasını döndü. Miran'ın yüzüne bakmadan yürümeye başladı.

M:Reyyan, Reyyan yapma böyle. Reyyan.

R:Gidelim baba.

H:Reyyan kızım emin misin? Her şey daha kötü olmasın. Zaten sakladın diye kızdı sana, sinirle git diyor. Gidersen ya daha çok kızarsa?

R:Gidelim baba.

M:Reyyan. Off Reyyan off. Sen beni çıldırtmadan rahatlamayacaksın.

Reyyanlar arkasını dönüp arabaya doğru gitti. Gözyaşları akıyordu Reyyan'ın. Gözlerini kimseye göstermeden sildi. Amcasının bir yandan şaşkın, bir yandan nefret dolu bakışları altında arabaya bindi. Ellerindeki kanı elbisesine sildi. Sanki bilmediği şeydi, ne planlıyordu, neden kızmıştı bu kadar? Amacı neydi? Ama orada Gönül vardı, nasıl onun önünde böyle davranırdı. İyice bir burnunu sürtmeden, affetmeyecekti kesin kararlıydı.

Miran, Reyyan'ın arkasından baktı. Özür dilerim karım ama kimsenin kalbini kırmadan seni yanıma almanın başka yolu yoktu. Affettireceğim bu yaptığımı sana. Söz veriyorum güzelim.

M:Hadi Gönül eve bırakayım seni.

G:Ne saçmaladı o adam? Ne bebeği Miran? Bana bir açıklama yapmak zorundasın.

M:Ne açıklaması yapacakmışım sana.

Gönül, Miran'ın gözlerine baktı. Reyyan'a bakarken yumuşacık olan o gözler, kendisine neden bu kadar boş, nasıl bu kadar öfkeli bakıyordu.

M:Cevap ver bana. Ben sana neyin açıklamasını yapacakmışım. Karımın hamile olması veya olmaması seni ne ilgilendirir. Cevap ver. Ne sandın, hee ne sandın? Seninle olan gibi formalite mi sandın? Sadece el ele tutuşup gezdiğimizi mi sandın? O benim karım. Onun hamile olmasından daha doğal ne olabilir cevap ver. Vazgeç artık. Aşk karşılıklıysa güzeldir. Tıpkı Reyyan'la benim ki gibi. Senin aşk sandığın şey, saplantıdan başka bir şey değil Gönül. Kendine zarar veriyorsun. Benden sana hiçbir hayır gelmez, anla artık. Ben şu hayatımda bir kişiyi sevdim. Allah'a şükür, Rabbim onu da bana karım olarak gösterdi. Vazgeç benden çünkü ben canımdan geçerim ama karımdan vazgeçmem. Ben karımı ölecek kadar çok seviyorum.

G:Kovdun sen onu. Git bizden dedin.

M:Senin için demedim ama Gönül. Onunla sonsuza dek, bir daha ayrılmamak üzere birleşmek için öyle söyledim. Benim Reyyan'dan vazgeçebildiğim onsuz nefes alabildiğim bir dünya yok. Sende kendi dünyana bak Gönül. Karımdan da, benden de uzak bir dünya. Yürü şimdi seni bırakayım.

Şadoğlu Konağı

Konakta meraklı bir bekleyiş vardı. Harun tüm gece gelmemişti. Reyyan aramamıştı, Reyyan'ın yanına giden Hazar beyde aramamıştı. Telefon ettiğinde de cevap vermiyordu. Kafayı yemek üzereydi Zehra hanım. Hafiften yoklayan sancıları da cabası. Daha ne kadar dayanacaktı böyle, eli kalbinde beklemeye, bu belirsizliğe. Konak kapısının açılmasıyla hepsi birden kapıya doğru koştu. Reyyan'ın elinde ki, yüzünde ki, kıyafetinde ki kan ilk dikkat çekendi. Neler olmuştu acaba. Kim yaralıydı.

Z:Reyyan kızım ne oldu? Bu kan ne, kimin kanı bu? İyi misin kızım sen?

R:İyiyim anne yok bir şey korkma.

Başını amcasına çevirdi. Gözlerini gözlerine sabitledi.

R:Ufak bir kaza oldu sadece anne, o kadar ufak bir kaza.

Cihan'ın başını önüne eğmesi içinde zerre kadar bir duygu uyandırmadı. Bir cana kıymak bu kadar kolay olmamalıydı. Bir insan nasıl bu kadar gözünü karartırdı, nasıl bu kadar kötü kalpli olabilirdi. Aklı almıyordu, almayacaktı. Nasıl hayatı bu hale gelmişti. Karıncayı incitmez dediği babası, esip gürlese bile kimseye zararı dokunmaz amcası, yufka yürekli Azat abisi, kendisini sevmese bile çevresindeki herkese saygı sevgi besleyen dedesi, kocası, yufka yürekli, gözünden bir damla düşmesine bile izin vermeyen kocası. Hepsinin eline yapışıp kalmıştı, bu silah denilen illet. Nasıl düzene girecekti hayatı? Nasıl Miran'la mutlu bir hayata kavuşacaktı? Ya birisine bir şey olursa, ya ya kocasına bir şey olursa nasıl yaşayacaktı?

umarım beğenirsiniz biraz kısa oldu ama kusura bakmayın