Miran ve Reyyan el ele indiler aşağıya. Herkes kahvaltı masasına oturmuştu. Reyyan başını kaldırıp masaya bakınca Handan'la göz göze geldi. Hemen gözlerini kaçırdı.
R:Gü-günaydın.
HAN:Günaydın Reyyancığım.
M:Günaydın millet dedem nerede?
H:Deden sizin eve gitti oğlum. Sizin evin son birkaç şeyi kalmış. Ustalar dedi dedende bakmaya gitti.
M:He tamam o zaman. Bende yemekten sonra geçerim. Zaten toplantı var. Sonra çıkarız birlikte.
H:Tamam oğlum. Ayakta kaldınız otursanıza.
R:Baba biz Gül'e bakalım. Sonra gelelim.
Z:Kızım uyuyor şimdi. Hem iyi merak etmeyin.
Miran, Reyyan'ın sandalyesini çekti oturması için.
M:Otur o zaman güzelim. Sonra bakarız bizim bıcıra.
HAN:Oturun oturun. Geç kaldınız sanki, hayırdır sabah sabah bir şey mi oldu?
Miran ve Reyyan birbirine baktılar.
M:Hiç yenge. Her zamanki gibi işte. Senin de gördüğün gibi Reyyan'la birlikte...
Reyyan hemen lafa atladı. Çünkü Miran'ın dosdoğru anlatacağını biliyordu.
R:Uyudum. Yaa uyuyakalmışım her zamanki gibi. Miran da beni uyandırmaya kıyamamış.
Handan kaşlarını kaldırıp gülümsedi.
HAN:Yaa.
R:Yaa.
HAN:Hamilesin sen kızım tabi dikkat etmen lazım. Zararı olacak şeylerden uzak kalmak lazım. Hem biraz uzak kalmaktan bir şey olmaz. Değil mi ama kızım?
Reyyan başını tekrar eğdi utançla.
R:Tabi yenge haklısın.
M:Ne haklısı ya? Ben dikkat ederim kalamaz uzak falan.
Z:Oğlum nasıl kalamaz. Çocuğa bir şey olsa daha mı iyi?
M:Ya öyle değil. Kalamaz işte uzak falan. Hem ben ne yapacağım uzak kalırsa. Miran'ı düşünen yok hiç.
HAN:Sen sus. Hem suçlu hem güçlü. Birde konuşuyor oradan.
H:Ne suçu yav? Neler oluyor?
R:Yok bir şey baba. Yengesiyle şakalaşıyor işte Miran. Allah muhabbetlerini arttırsın inşallah.
M:Yaa evet şakalaşıyoruz.
Yüzünü Reyyan'a çevirdi. Kısık sesle mırıldandı.
M:Ne şaka, ne şaka.
R:Sus Miran.
HAN:Bir şey mi dedin oğlum?
M:Yok yengecim. İyi ki varsın diyorum. Bir rahat vermiyorsun ama seviyorum seni.
HAN:Bende, bende seni seviyorum oğlum. Sağ olasın. Hadi yiyelim yemeğimizi.
M:Yiyelim hemen çok açım.
Miran tam ağzına bir lokma almıştı ki, Handan'ın sözüyle lokması ağzında kaldı.
HAN:Hayırdır ne yaptın da bu kadar açıktın?
Duyduğuyla Reyyan öksürmeye başladı. Miran yavaşça karısının sırtına vurdu.
M:Helal karıcığım helal... İş, güç işte yenge. İnsan ister istemez yoruluyor. Bir de hamileyiz ya onunda etkisi var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hercai 43 sonrası
FanfictionÖzel bölümler için yeni bir hikaye oluşturdum.. hercai 43.bölümden keşke böyle olsa dediğim şekilde devam ettim. hep okurdum birde yazayım dedim.