Düğün Günü Avlu
Annesinin gözünden, oğlunun hasretiyle akıttığı yaşlardan kalbi acırken, sırf bu yüzden sevdim dediği adamdan bile vazgeçmişken, annesi oğlunu öldürmüştü. Ardından da kendi kafasına sıkmıştı. Herkes çığlıklarla etrafta koştururken, onun odak noktası annesi olarak kalmıştı. Annesinin kanayan başının üzerinden Azat kaldırmıştı onu. İki kolunun arasına alıp sıkıca sarmış, gözlerini kapatmıştı. Bir zaman sonra sakinleşince bakmıştı tekrar avluya…Kardeşi bir tarafta, annesi bir tarafta yatıyordu. İkisi de çoktan ölmüştü. İkisinin ortasına çöktü ağlayarak, gözleri şişmişti artık. Sesi kısılmıştı. Biraz zaman sonra yanına yaklaşan Yaren’e çevirdi başını. Oda kahrolmuştu. Yaşanılan şey çok acıydı. Hem iki insan hayata gözlerini yummuştu, birisi hastanede kim bilir ne haldeydi. Yaren desen, düğünü mahvolmuştu. Yaren’in kendisine uzanan eline izin verdi. Sakince sardı o kollar belini.
Y:Ağla Gönül. İçine atma. Yaşanılan şeyin herkes farkında, kendini tutma.
G:Be-ben ne diyeceğimi, nasıl dav-ranacağımı bilmiyorum. Ben hiç bu kadar büyük bir bilinmezin içine düşmedim ki. Kim tutacak elimden? Kim yardım edecek, kim kaldıracak beni düştüğüm yerden?
Y:Biz varız.
Fırat kollarından tutup kaldırdı yerden.
F:Gönül sen benim için her zaman kardeşten öteydin. Her şey hallolur, konuşulacaklar konuşulur. Önce acımızı yaşayalım. Su-Sultan ha-hanım….
Fırat sözlerini tamamlayamadan Gönül sıkıca sarıldı boynuna.
G:Çok zormuş Fırat. Ölüm çok zormuş. Hele ki böyle bir ölüm.
F:Geçecek, her şey zamanla düzelecek güven bana. Şimdi polisler falan gelecek, durma sen burada. Görme daha fazla. Konağa bırakayım seni, sakinleş, bir kendine gel. Ben seni sonra gitmen gereken her yere götüreceğim.
A:Ben götürürüm Fırat. Sen burada kal. Yaren de korktu. Karını yalnız bırakma şimdi.
Azat’ın koluna hafifçe vurarak teşekkür etti. Kardeşim dediği Gönül’ü, kardeşim dediği adama emanet etti. Bakışlarını birbirine tutunarak yürüyen ikiliden tekrar avluya çevirdi. Gördüğü manzara içler acısıydı. Evlat hasretiyle yanan bir annenin, özlemini çektiği evladına kıyması içler acısıydı.
Aslanbey Konağı
S:Gönülüm. Güzel kızım. Özür dilerim kızım. Seni yalnız bıraktığım için, sana böyle bir acı yaşattığım için, seni bu acıyla baş başa bıraktığım için çok özür dilerim…Hayata gözlerimi yumdum. Hem de hiç aklıma gelmeyecek bir şekilde. Evlat katili olarak. O kadar çok keşkem var ki kızım..Keşke sana daha iyi bir anne olsaydım, keşke Reyyan’a yapılanlara müsaade etmeseydim. Çok pişmanım kızım. Çok pişmanım ama son pişmanlık fayda etmiyor işte. Affet beni…Ama anla beni kızım. Aslan çıldırmıştı. Evli barklı kadın dedim, rahat bırak onlar birbirlerini seviyorlar, vazgeç dedim..Dinletemedim. Başka çarem yoktu kızım… Kafasında bir hayal dünyası kurmuş, o dünyaya inanmış. Her şeyi öyle kabul etmiş…Bu benim Reyyan’dan özrüm. Ondan dileyemediğim ve dileyemeyeceğim affım… Ona yaptıklarımdan sonra daha fazlasını hak ediyorum belki ama elimden daha fazlası gelmiyor. Ona kocasıyla birlikte mutluluğunu geri verirken, mutsuzluğuna sebep olacak oğlumla gidiyorum. Başka çarem yoktu. Aslan’ı durdurmanın başka bir yolu yoktu..Seni kardeşinden ayırdım çok üzgünüm. Çok üzgünüm. Böyle olsun kesinlikle istemezdim ama oldu işte. Ben kendimi evlat katili yaparken, seni de annesiz bıraktım. Affet beni kızım. Seni önce Allah’a, sonra seni bir kardeş gibi koruyup kollayacak Miran’a emanet ediyorum kızım. Ben senden razıyım, sende benden razı ol. Seni canından çok seven…Annennn Sultan.
Gönül annesinin yatağının üzerinde bulduğu mektupla yere çökmüş kalkamıyordu. Defalarca kez okumuştu, her okuyuşunda daha da dibe batıyordu. Mektubu göğsüne bastırdı iyice sessiz ağlayışları hıçkırığa dönüşürken, Azat’ın acı çeken bu kadına sarılmaktan başka yapabildiği bir şey yoktu. Kollarını Azat’ın boynuna sıkıca sardı.
G:Geçecek mi?
A:Geçecek. Ben hep senin yanında olacağım. Birlikte atlatacağız. Hiç yalnız kalmayacaksın.
G:Söz mü?
A:Söz…. Söz.
Hastane
Ameliyathane kapısının açılmasıyla, hızla yerlerinden doğruldular. Doktorun yanına koşarken yüreklerindeki heyecan gözle görülecekti neredeyse.
Z:Kı-kızım nasıl?
D:Gayet iyi merak etmeyin. Reyyan hanım baya inatçı çıktı. Gerçi biz inadını biliyorduk ama bir kez daha ispatlamış oldu.
M:İyi yani.
D:Turp gibi. Kurşunu çıkarttık. Ciddi bir yere denk gelmemiş. Sadece biraz kan takviyesi yapacağız, şu anda uyuyor, uyanmasını bekleyeceğiz.
M:Allahım sana şükürler olsun Ya Rabbim. Reyyan’ımı bana bağışladı bir kez daha. Çok şükür Allah’ım.
Z:Çok şükür ah kızım ah..Allah razı olsun senden doktor.
M:Dile benden ne dilersen? Emrine amadeyim.
D:Estağfurullah görevim bu.
M:Doktor ben sana bir şey sormak istiyorum.
D:Tabi buyurun.
M:Reyyan vurulduğunda Mirhan, yani oğlum kardeş dedi ama. Ben anlayamadım. O anda algılayabilecek halde değildim. Sen bilirsin..Benim karım hamile mi?
Umarım beğenirsiniz 🙏 yeni bölümde görüşmek üzere 🧡 bölümler bu ara geç gelebilir. Gerçekten yetişmiyor 😭
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hercai 43 sonrası
FanficÖzel bölümler için yeni bir hikaye oluşturdum.. hercai 43.bölümden keşke böyle olsa dediğim şekilde devam ettim. hep okurdum birde yazayım dedim.