M:Güzelim sen iyi misin?
R:İyiyim kocacığım. Sen nasılsın?
M:Şaşkınım.
R:Neden ki, ne oldu?
M:Ne demek ne oldu Reyyan? Sen biraz önce içeride sütüm kesildi diye ağlamıyor muydun? Şimdi bu ne hal böyle otuz iki diş sırıtıyorsun?
Reyyan İç Ses:Aferin Reyyan. Nasılda belli etmedin hiç? Oscarlık oyunculuk valla. Daha hızlı nasıl çaktırılır dense, imzanı atarsın altına.
R:Şey olmuşta o yüzden.
M:Ne olmuş?
R:Ee..Melike…
M:Melike mi?
R:Hı hı Melike.
M:Melike ne alaka Reyyan?
R:Ya işte Melike hastalanmış. Bende ağlayacak hal kalmadı. Biliyorsun çok seviyorum ben Melike’yi. Kardeşim o benim. Hastaneye gideceğiz şimdi birlikte. Yanında olmak lazım.
M:Reyyan sen benden ne saklıyorsun? Hemen şimdi söyle.
R:Bir şey saklamıyorum Miran. Onu nereden çıkarttın?
M:Senin yüz ifadenden kardeşim hasta, hastaneye gidiyoruz diyorsun. Ama otuz iki diş sırıtıyorsun. İnsan kardeşinin hastalandığına ancak senin kadar üzülebilir. Bari bu kadar acını belli etme kurban olayım.
R:Mirannn. Hastalanmış işte. Sen bana yalancı mı diyorsun yani? Ne demek istiyorsun?
M:Ben sana yalancı demek istemiyorum ama benden bir şey sakladığın açık.
Reyyan ellerini arkasına attı. Orta parmağını, işaret parmağının üzerine attı. Tek ayağını da Miran’a çaktırmadan hafifçe kaldırdı.
R:Yok kocacığım. Valla senden bir şey saklamıyorum.
M:İyi tamam öyle olsun. Hadi ben sizi götüreyim.
Reyyan ayarlayamadığı sesiyle hızla bağırdı.
R:Yokkk. Olmaz.
M:Niye?
R:Çekinir Miran.
M:Neden çekinsin yav? Neden hasta oldun diyecek halim yok ya.
R:Kızsal bir hastalık Miran. İllaki konuşturuyorsun insanı.
M:İyi tamam o zaman. Kapıya kadar geçireyim bari seni. Bana mutlaka söyle ama tamam mı?
R:Neyi? Ben bir şey bilmiyorum ki, ne söyleyeyim?
M:Doktorun ne dediğini Reyyan?
R:Hee tamam canım söylerim ben.
M:İyi hadi gidelim.
Ellerini birbirlerine kenetleyip mutfağa indiler. Reyyan içinden Melike’nin çaktırmaması için dualar ediyordu. Melike zeki kızdı, inşallah anlardı. Miran, Melike’nin bir şey bilmeyen tavrıyla, ellerini göğsünde birleştirdi, gözlerini kısarak izlemeye başladı.
R:Melikem geldim ben canım. çok bekletmedim inşallah s1eni. Bir saat sonraydı değil mi hastane kontrolün? Bana bu saati söylemiştin. Bizde Miran’la karşılaştık, kapıya kadar sizi ben geçireyim dedi, takıldı peşime. Biliyorsun çok düşüncelidir benim kocam.
Melike hiçbir şey anlamamıştı. Kesin bir şeyler dönüyor düşüncesiyle, Reyyan’ın yalanına ortak oldu.
ML:Evet kardeşim ben sana öyle dedim de, sen gelene kadar işleri bitireyim demiştim, dalmışım. Ben gideyim hazırlanayım hemen.
R:Tamam.
ML:Kardeşim sende gel istersen, ben hastayım ya, yardım edersin bana.
R:Tabi canım ne demek?..Kocam sen git hadi.
M:Yok ben buralardayım. Sizin kapıdan çıktığınızı göreyim çıkarım.
R:He öyle diyorsun..
M:Hıhı öyle diyorum.
R:Ee iyi tamam o zaman. Biz gidelim geliriz.
Melike’yle birlikte odaya çıktılar. Melike kapıyı kapatır kapatmaz sorularını sormaya başladı.
ML:Kardeşim ne oluyor? Ne hastalığı? Sen yine bu zavallı adama neden yalan söylüyorsun?
R:Aşk olsun Melike. Öyle bir söylüyorsun ki, sanki ben kocama her dakika yalan söylüyorum. Yılda bir işte.
Melike kaşlarını kaldırıp, gözlerini devirdi.
R:Tamam ayda bir..
Melike’nin bakışlarını görünce pes etti.
R:Tamam ya. Allah’tan bir yalan söyledik. Hem neden söylediğimi bile sormadın ki.
ML:Neden söyledin çok merak ettim? Bazen enişteme acıyorum. Sonra onun senden daha fena olduğunu hatırlayıp, sana acıyorum. En son annesinin babasından, babasının annesinden farkı olmadığı için Mirhan’a acıyorum. Mirhan’ı da zor avutabildiğim için kendime acıyorum.
R:Çok uğraştın mı bu denklemi kurmak için.
ML:Yok şu anda beynimde şimşekler çaktı.
R:İyi hadi gidelim. Zaten anladı daha fazla şüphelenmesin.
ML:Nereye gidiyoruz biz? Onu demedin.
R:Hastaneye..
Gözleri dolu halde mırıldandı. Mutluluğu tekrar gözlerine yansımıştı.
R:Melike galiba ben hamileyim.
Melike şaşkınca açılan gözlerini ve ağzını kapatıp, Reyyan’a sarıldı.
ML:Kız o zaman ne bir saattir lafa tutuyorsun bizi? Hadi hemen gidelim.
On dakika sonra odadan birlikte çıktılar. Miran bacak bacak üzerine atmış, onları bekliyordu.
M:Sizi bırakabilirim. Melike sen yürüyebilecek misin? Gerçi maşallahın var hiç hasta gibi durmuyorsun ama..
R:Ben ona odada kolonya falan koklattım, yüzünü de yıkadı iyi şimdi.
M:Diyorsun.
Gözlerini kaçırarak bir onaylama sesi firar etti boğazından.
R:Hııı.
M:Mutfakta da gayet iyi görünüyordu oysa…Neyse hadi gidin bakalım.
Kapının önüne yaklaşınca, yanında yürüyen karısının kulağına eğildi.
M:Parmaklarını birbirine kilitleyince, ayağını havaya kaldırınca, yalan söylememiş olmuyorsun Reyyan hanım. Yalan her türlü yalandır.
Reyyan kocasının farkına vardığı hareketiyle utandı. Gözlerini kaçırıp, dudaklarını ısırdı.
R:Ben şey için..
M:Belli ki başka ve önemli bir şey var. Ben senin bana söylemeni beklerim güzelim..Senin sağlığın benim için her şeyden önemli.
R:Seni çok seviyorum, anlayışlı kocam benim.
M:Hele ben, hele ben.
Umarım beğenirsiniz 🙏 yeni bölümde görüşmek üzere 🧡 🧡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hercai 43 sonrası
FanfictionÖzel bölümler için yeni bir hikaye oluşturdum.. hercai 43.bölümden keşke böyle olsa dediğim şekilde devam ettim. hep okurdum birde yazayım dedim.