İki Gün Sonra
Birbirlerine sarılmış şekilde uyurken ilk gözlerini açan Reyyan olur. Elleri önce karnına, sonra da kocasının yanaklarına gitti. Kocasının yüzünü izlemeye başladı.
R:Allah'ım sana şükürler olsun. O kadar acıdan sonra bu kadar mutlu olmayı hak ettik tabi ki ama eğer ben bilseydim ki böyle mutlu olacağız gıkımı çıkarmazdım valla. binlerce kez şükürler olsun Allah'ım. Bizi birbirimize yazmış çok şükür.
Reyyan, Miran'ı izlemeye dalmışken, Miran'ın telefonuna gelen mesaj sesiyle bakışlarını çevirdi. Telefonu eline aldı. Ekranda Dennis'in adını görünce hızla yerinden doğruldu. Gelen mesajı açtı.
D:Miran istediğini yaptım. Yakında gelir. Görüşürüz.
Reyyan derin bir nefes aldı. Kendini sakinleştirmeye çalıştı.
R:Sakin ol Reyyan. mutlaka bir açıklaması vardır. Yoksa Miran eski sevgilisinden ne isteyecek ki? Kesin vardır bir açıklaması.
Biraz bekledi Reyyan. Parmakları ağzında tırnaklarıyla oynarken, ayaklarını sallıyordu hızlıca sakinleşmek için. Başını çevirip yanında uyuyan kocasına baktı. Ellerini karnına koydu.
R:Saçmalama yavrum. Baban beni aldatmaz. Senin baban öyle bir insan değil. O beni seviyor. Tabi..Sen şimdi onu tanımıyorsun, o yüzden öyle şey yapıyorsun. Yoksa senin baban çok sever beni. Valla bak... Tamam mesaj gelmiş ama açıklaması vardır kesin...Miran beni çok seviyor..Aklına değişik şeyler getirme Reyyan. Hormonlar yüzünden böyle şeyler düşünüyorsun. Senin kocan yapmaz..Yapmaz tabi ama o mesaj.
Ellerini hızla Miran'ın göğsüne vurdu. Miran uykusundan her şekilde uyanmayı beklerdi. Ama böyle uyanmak hiç beklemediği bir şeydi. Ellerini göğsüne götürdü. Ağzından acısını belli edercesine bir inleme çıktı.
M:Ahh..Reyyan ne yapıyorsun güzelim? İnsan kocasını böyle mi uyandırır hiç?
R:Asıl sen hesap ver. Ne işler karıştırıyorsun sen?
M:Güzelim ne işi karıştıracağım ben. Güzel güzel, sessiz sakin uyuyordum burada. Sen gel hem bana vur hem de hesap sor. Neyin hesabını istiyorsun sen benden? Ne yaptım ben?
R:Sen bilirsin ne yaptığını?
M:Valla bilmiyorum. Sıkıştırdım mı seni uyurken? Çok mu üzerine geldim?
R:Hayır.
M:Sana uyurken sarılmadım diye kızdın.
R:Hayır.
M:Rüyanda bir şey aşerdin. Beni onu almak için uyandırmaya çalışıyordun.
R:Hayır.
M:E peki ne oldu güzelim? Neden sabah sabah beni öperek değil, döverek uyandırdın.
Reyyan gözlerinden yaşlar akarken, dudaklarını büzerek, parmaklarıyla oynarken yanıtladı Miran'ı.
R:Sen beni kandırdın. Onunla konuşuyorsun. Hani bir tek beni sevmiştin? Niye hala konuşuyorsun?
M:Ne? Ne zaman? Güzelim ben burada uyurken nasıl seni kandırayım? Kiminle konuştum? Rüya mı gördün güzelim sen?
R:Hayır rüya görmedim. Keşke hiç görmeseydim. Şimdi değil zaten. Çok önceden kandırdın beni.
M:Kiminle konuşuyorum ben.
R:O Dennis midir, nedir onunla?
M:Dennis nereden çıktı şimdi?
Reyyan ellerine Miran'ın telefonunu aldı. Yataktan kalkarken, Miran'a attı telefonu.
R:Al bak. Şimdiye kadar beni salak yerine koyup, nerede sakladıysan, nerede konuşup görüşüyorsanız, oradan çıktı. Bu kadın neden sana mesaj atıyor? Sen ondan ne istedin de, gönderdi sana? Miran bak benim aklıma hiç olmayacak şeyler geliyor. Ben mutlaka bir açıklaması olduğunu düşünüyorum. Hemen bir şey söyle bana. Yoksa imdat diye çığlığı basacağım, haberin olsun. Dinliyorum seni.
Miran yataktan kalkıp Reyyan'ın yanına gitti. Ellerini beline doladı.
M:Tabiki de var bir açıklaması güzelim. Aklına hemen değişik şeyler gelmesin.
Ellerini Reyyan'ın karnına indirdi. Okşamaya başladı.
M:Bak çocuğum annenin aklını karıştırma. Edebinle uslu uslu dur orada. Beni zıvanadan çıkarma.
Reyyan kollarının arasından çıktı.
R:He şimdi de benim yavrum suçlu oldu öyle mi? Ne yaptıysam ben yaptım deme benim yavruma suç at. Vazgeçtim, senden açıklama duymak istemiyorum Miran. Hoş zaten açıklaması olsa şimdiye konuyu değiştirmektense açıklamayı yapardın. Gel yavrum biz kahvaltıya inelim. Babanda eski kırığıyla rahat rahat mesajlaşsın.
Reyyan kapıya doğru gitti.
M:Reyyan yapma güzelim. Bir konuşalım. Reyyan. Güzelim kime diyorum acaba....
R:Sus Miran sus. Sen dua et benim sinirlenmemem lazım, yoksa ben sana yapacağımı bilirdim. Sen benim yavruma dua et.
M:Ne demek benim yavrum. Ben ne oluyorum. Yalı kazığımı.
R:Şu anda sana sinirliyim. Sen şu anda benim bebeğimin hiçbir şeyi değilsin.
Reyyan odadan çıkınca kendisini tekrar yatağa attı Miran.
M:Off Reyyan of.
Kahvaltı Masası
Reyyan suratı asık bir şekilde, kimseyle konuşmadan masaya geldi. Sandalyesine oturdu. Masada ki herkes birbirine bakıyordu. İlk konuşan tabi ki Yaren oldu.
Y:Reyyan kız ne oldu? Ne bu surat? Pek sevgili kocan nerede?
N:Kızım ne oldu?
Z:Kızım gözlerinde ıslak, neden ağladın sen? Hem Miran nerede?
R:Bana Miran demeyin anne.
H:Niye yavrum, ne oldu? Bir şey mi yaptı Miran?
R:Dennis'le konuştu.
N:Af buyur. Deniz kim kızım?
Reyyan tekrar gözyaşlarını dökerken burnunu çekerek cevapladı dedesini.
R:Deniz değil dede. Dennis.
N:Ne haltsa?
R:Miran'a mesaj atmış.
N:Ne olmuş kızım attıysa mesaj?
R:"İstediğini yaptım, görüşürüz" demiş. Ne istedi Miran o kızdan?
Y:Haha e bu kıskanmış. Miran doğru yolu buldu demek ki. Senin de vaden bu kadarmış demek ki Reyyan.
Reyyan, Miran'ın merdivenlerden indiğini görünce kollarını göğsünde birleştirip arkasını döndü. Miran kendisini görünce arkasını dönen karısına başını iki yana sallayarak baktı. Sessizce yanına gitti.
umarım beğenirsiniz bugün erken geldi bölüm yeni bölümde görüşmek üzere yorumlarınızı bekliyorum

ŞİMDİ OKUDUĞUN
hercai 43 sonrası
ספרות חובביםÖzel bölümler için yeni bir hikaye oluşturdum.. hercai 43.bölümden keşke böyle olsa dediğim şekilde devam ettim. hep okurdum birde yazayım dedim.