hercai 43 sonrası

43-188

Miran yatağa oturmuş, Mirhan'la oyun oynuyordu. Kolunu kaldırıp saate baktığında gördüğüyle gözleri büyüdü.

M:Güzelim. Tam saati gelmiş. Şuradan telefonumu versene, operasyona başlayalım.

R:Baya baya.

M:Evet baya baya.

R:Çarpılacağız valla. Resmen sevişmek için bir yuvanın huzuruyla oynuyoruz.

M:Ne alakası var? Bizim huzurumuz ne olacak?

R:Bizim huzurumuz dibimizde zaten. Üç tane.

M:Neden otuz üç olmasın?

R:Miran Allah aşkına cozutma. Al telefonu.

M:Ver aşkım, ver birtanem.

R:Hadi sonra seversin ara bir an önce.

M:Bak hele. Demin ayıptır, günahtır diyordu, şimdi acele et diyor. Sen yok musun sen?

R:Vazgeçerim haa.

Miran kaşlarını kaldırıp, dudaklarına fermuar çekti hızla.

M:Tamam sustum.

Telefonu eline alıp, Fırat'ın numarasını çevirdi. Üç, dört çalıştan sonra karşı taraftan Fırat'ın sesi duyuldu.

M:Nasılsın aga?

F:Niye aradın?

M:İnsan önce bir iyiyim der.

F:İyiyim niye aradın?

M:Ne yapıyorsunuz diye sorayım dedim?

F:Aga dalga mı geçiyorsun sen benimle? Kapatıyorum.

M:Ya dur iki kelime konuşacağız.

F:Yarım saat sonra ara.

Fırat sözünü tamamlar tamamlamaz hızla telefonu kapattı. Miran elinde telefon şaşkın bakışlarıyla karısına bakmaya başladı. Kahkahalarını koyuvermiş gülerken, konuşmaya çalışıyordu.

M:Sur-suratıma kapattı telefonu. Yarım saat sonra ara diyor.

R:Valla çarpılacağız.

M:Hadi hadi sen Yaren'i ara. Asıl intikamımızı ondan alacağız. Benim kardeşimin pek suçu yok. Her şey karısı olacak o sarının başının altından çıktı. Yırtık dondan çıkan şey gibi her yerden çıkıyor.

R:En heyecanlı yerinde aradın derse, ne diyeceğim ben?

M:Ben, tamda o en heyecanlı yerde araya giren reklamım de.

R:Ben böyle diyeyim, onlarda tası tarağı toplayıp odayı bassınlar.

M:Basamazlar korkma. Senin arkanda kapı gibi üç çocuk babası kocan var.

R:Böyle iki cümlenden birisi "ben babayım" oluyor ya. Bayılıyorum valla. Kırk tane çocuk yapasım geliyor.

Miran hızla ayağa fırlarken heyecanı gözlerine yansımıştı. Miran sevinçle karısının gözlerine bakarken, o an için karısının şaşkın bakışlarını algılayamamıştı.

M:Valla mı? Doğru mu söylüyorsun? Şaka yapmıyorsun değil mi?

R:Tamam desem yapacak mısın kırk tane çocuğu?

M:Nasıl yani?

R:Tabi ki şaka Miran. Ne kırkı? Adama şaka yapmaya gelmiyor ya. İnsan bir der ki, boşver çocuğu gel birbirimizin keyfini sürelim der.

M:Birbirimizin keyfini sürmemize çocuk engel değil ki güzelim. Bak yine hamilesin, üstelik ikizlere ama biz yapacağımızı yine de yapıyoruz.

R:Aferin iyi yapıyoruz.

M:Hadi ara.

Reyyan eline telefonu alıp Yaren'in numarasını çevirdi. Biraz gecikmeli olarak açılan telefonla yüzüne sinsi bir gülümseme yerleştirdi Reyyan. Sesine yorgunluk tınısı ekleyerek konuşmaya başladı.

R:Yaren. Ne yapıyorsun güzelim?

Y:Doğruyu mu söyleyeyim?

R:Doğrunun ne olduğuna bağlı?

Y:Çocuk yapmaya çalışacağız ama bir kocan, bir sen huzur vermediniz.

R:Hadi yaa. Neyse o zaman kapat bari sen.

Y:Ne oldu? Söyle hadi.

R:Benim size işim düştü. Aslında Miran da o yüzden aradı bir iki dakika önce.

Y:Ya hayır yaa. Ne işi düştü?

Reyyan'ın dolan gözlerine şaşkınca baktı Miran.

M:Ne oldu? Ne dedi o cadı?

R:Hayır yaa dedi. Sitem etti kocacığım... Ayda yılda bir işim düştü, onu da burnumdan getirdi. Allahtan ikizlere hamileyim bugün çok yoruldum, Mirhan bu gece sizde kalsın diyecektim. Ama diyemedim. Lafı ağzıma tıkadı.

Y:Bu gece mi? Tüm gece mi?

R:Yok Yaren. Biz takvimi dörde, geceyi üçe böldük. Buna göre takvimin üçüncü sırası, gecenin ilk çeyreği size denk geldi. üç saat sizde, üç saat annemlerde, üç saat yengemlerde kalacak. Sonrası zaten gündüz..

Y:Haa..

R:Haa diyor birde ya. Kafa mı buluyorsun benimle? Aklın nerede senin? Tüm gece tabi.

Y:Ama yaa.

R:Tamam mı, devam mı?

Y:Bu gece mi?

R:Maalesef..hem ne olmuş? Siz evli değil misin? Yarın yapın, ertesi gün yapın, daha ertesi gün yapın. Şart mı bugün?

Miran telefona yaklaşıp, bağırarak konuşmaya başladı.

M:Geleceği düşün. Yarın bir gün sizin çocuğa da biz bakarı..

R:Miran yalan söyleme. Mirhan yanımızda. Baktırmayacağını sende bende biliyoruz.

M:Ama o zaman ikna olmazlar.

R:Olurlar. Onlar bize kıyamazlar. Onlar bizi çok severler. Belli etmezler ama..Hele ki beni...Ay Miran nasıl duygulandım anlatamam valla? şimdi şurada ağlamaya başlayacağım. Nasıl seviyorlar bizi görüyorsun değil mi?

M:Yok güzelim ağlamak yok. Hem doktor ne dedi hatırla? Senin ağlaman yavrularımızı da etkiliyor. Sakın ağlama.

R:Ama bak insanları rahatsız ettik. Yaren siz boş verin. Biz bakarız başımızın çaresine.

Y:Yok ya tamam. Sıkıntı değil bakarız biz.

R:Yok yok. Sizin işiniz var.

Y:Yok canım ne işi? Boşver sen onu.

R:Valla mı?

Y:Valla sizden değerli mi? Ben Fırat'ı gönderiyorum şimdi, siz küçük ağayı hazırlayın.

R:Tamam canım teşekkür ederiz.

Y:Ne demek canım?

Telefonlar karşılıklı kapandıktan sonra Reyyan kocasına döndü.

R:Valla şu anda vicdanım sızlıyor. Kız kısmetini tepti bizim için.

M:olsun telafi ederiz. Ben onlara güzel bir ortam hazırlarım. O iş bende.

R:Doktor ne zaman dedi öyle bir şeyi?

M:Her doktor söyler bunu karıcığım. Ha başka hamileye, ha bize aynı işte.

R:Ah adam ah.

M:Ah kadın ah.

umarım beğenirsiniz. yeni bölümde görüşmek üzere. yeni bölüm salı akşamı gelir inşallah. kendinize iyi bakın.