D:Maalesef hamile değilsiniz Reyyan hanım. Üzgünüm.
İkisinin de suratı anında düştü. Miran kendisini hemen topladı.
M:Ne-neyse daha erkendi zaten. Asma suratını güzelim. Olur ileride öyle konuşmuştuk zaten.
Reyyan gözünden akan bir damla yaşla baktı kocasına.
R:Ben erken diyordum ama heves ettim. Bir an gerçekten hamileyim sandım. Ne bileyim mutlu olmuştum.
M:Olsun güzelim. Elbet olur. Şimdi daha önemli bir sorunumuz var.
Doktora çevirdi bakışlarını.
M:Peki neden oldu bu? Neden bayıldı?
D:Strese bağlı olduğunu düşünüyoruz. Hamilelikle aynı belirtileri gösterebilir.
M:Stresten diyorsunuz. Tamam teşekkür ederiz doktor bey. Biz gidelim artık. Sağolun.
D:Üzülmeyin daha çok gençsiniz. Eminim harika çocuklarınız olacaktır. Anne güzel..
M:Lann…
D:Baba desen maşallah en karizma insanlara bile taş çıkartır. Yakışıklılıkta çığır aşmış. Sizin birleşiminiz çocuk, Allah’ım akıllara zarar. Kim bilir nasıl olur?
Yüzü hemen yumuşadı. Gülümseyerek konuşmaya başladı.
M:Hee öyle diyorsun. Sağ ol. İşte kendi çapımızda bizde yakışıklıyızdır. Getiririz bir gün oğlumuzu görürsün…Reyyan güzelim duydun mu? Taş dedi bana.
R:Duydum Miran duydum. Sen benim kocamsın, ne kadar yakışıklı olduğunu anlamak için başkasının söylemesine gerek yok. Ben yakından görüyorum zaten.
D:Bu arada dosyanızın içinde Mirhan’ın aşı takvimine göz attım. Takvime göre iki gün sonra aşısı var. Atlamayın lütfen.
M:Yok hiç atlar mıyız? İki gün sonra geliriz mutlaka. Görüşmek üzere doktor bey. Kolay gelsin. Kendinize bakın.
Reyyan şaşkınca açtığı gözleriyle baktı Miran’a.
R:Sen bir doktora kolay gelsin dedin. Ben yanlış duymadım değil mi?
M:Ne var canım? Ben bu doktoru sevdim valla çok efendi. Gözü sende de değil.
R:Diğer doktorunda gözü bende değildi Miran. Sen yanlış anlamıştın.
M:Ben yanlış anlamam. Neyse hadi eve gidelim. Gidince konuşacağımız şeyler var.
R:Ne gibi mesela?
M:Seni bayılma noktasına getiren o stresin kaynağını mesela.
Reyyan hemen bakışlarını kaçırdı.
R:Yo-yok canım ne stresi. Bence doktor yanıldı.
M:Bence hiç öyle olmadı. Her konuda çok beceriklisin, üzerine tanımam ama yalan konusunda çok beceriksizsin güzel karım. Konuşacağız.
R:Tamam konuşuruz. Konuşmamız lazım zaten artık. Ama önce bir eczanenin önünde dur.
M:Neden iyi misin?
R:İyiyim kocam iyiyim. Doğum kontrol hapı alacağız.
Miran kaşlarını çattı hızla.
M:Ne demek doğum kontrol hapı. Hayır alamayız. İzin vermiyorum kullanmana. Kaç kez konuştuk biz bunu. Hem daha biraz önce hamile değilim diye ağlıyordun. Bırak olsun işte bir çocuğumuz.
R:Olsa güzel olurdu ama olmadı Miran. Hemen olacak diye bir şey yok. Mirhan biraz büyüsün olacak elbet çocuğumuz.
M:Tamam almana gerek yok. Ben tedbir alırım.
R:Yok Miran sen almazsın tedbir. Ben seni biliyorum.
Miran söylenerek eczanenin önünde durdu. Eve geldiklerinde hala söylenmeye devam ediyordu.
R:Miran yeter valla başım ağrıdı bak.
M:Hayır onlara ne bizim çocuğumuzdan. İster yaparız ister yapmayız. Neden böyle bir hap çıkartıyorlar ki?
R:Olmasını istemeyenlerde var ama. Tıpkı bizim gibi.
M:Yoo ne münasebet ben istiyorum.
R:Bende istiyorum ama şimdi değil. Mirhan büyüsün biraz ondan sonra söylenme artık hadi.
M:Aman tamam demedim bir şey.
R:Allahtan demedin bir şey.
M:Hadi odaya çıkalım. Annemle konuştum ben. Mirhan uyuyormuş. Uyandırmayalım hiç, sabah alırız.
R:Tamam hadi gel.
M:Tamam.
R:Asma suratını.
M:Moralim bozuk.
R:Ben senin moralini yerine getiririm.
M:Gelmez benim moralim yerine.
R:Sen gel ben getiririm yerine. Kendime çok güveniyorum.
M:Kendine konuşmamız bitince güven Reyyan. Önce sana soracağım sorulara bir cevap ver. Sonra ben seni yatağa atarım…Yani odaya çıkarız. Konuyu değiştirmeye çalışıyorsun farkındayım.
R:Kim? Ben mi? Asla.
M:Yorma sen hiç kendini. Ben karımı çok iyi tanıyorum. Şimdi söyle bakalım. Sen neden stres yaptın? Benden sakladığın şey ne?
R:Saklamıyorum Miran.
M:Ne zamandan beri birbirimize yalan söyler olduk biz Reyyan. Böyle mi bundan sonra yani? Tamam o zaman bundan sonra bende senden gizlerim bazı şeyleri.
R:Hayır..Tamam söyleyeceğim. Ama hemen kızmak yok.
M:Aşk olsun Reyyan. Ben sana ne zaman kızdım da, kızmamdan korkup benden bir şey saklıyorsun.
R:Saklamak değil Miran. Sadece söylemek bana düşmez diye sessiz kaldım.
M:Neye?
R:Aslında bu konu bizden çok daha fazla babamı ilgilendiriyor. Ben nasıl söyleyeceğimi bilemedim.
M:Reyyan meraklandırma beni güzelim. Ne oluyor?
R:Geçen gün Azize Hanım geldi. Sen işteydin. Şimdiye kadar sürekli, sana da bana da torunum diyordu ya, artık benden size hiçbir zarar gelmez diyordu.
M:Evet.
R:Haklıymış. Ondan bize artık hiçbir zarar gelmez. Ve..Ve yine haklıymış ki..
M:Evet…hangi konuda haklıymış?
R:Biz gerçekten onun torunuyuz. Yani sen onun öz torunusun. Şaka değil Miran. Yalan da değil. Azize hanım babamın annesi.
M:Ne?
Umarım beğenirsiniz 🙏yeni bölümde görüşmek üzere 🧡🧡

ŞİMDİ OKUDUĞUN
hercai 43 sonrası
FanfictionÖzel bölümler için yeni bir hikaye oluşturdum.. hercai 43.bölümden keşke böyle olsa dediğim şekilde devam ettim. hep okurdum birde yazayım dedim.