Miran karısının elinden tutmuş, hastanenin kapısına gelmişti. Heyecanı her halinden belli oluyordu.
R:Miran canım biraz sakin mi olsan acaba?
Miran bakışlarını karısına çevirdi.
M:Ben zaten sakinim Reyyan.
R:Emin misin kocam?
M:Tabi..Neden iyi olmayayım ki, sanki ne olmuş alt tarafı bebeğimizin cinsiyetini öğreneceğiz.
R:Aynen öyle. İyisin değil mi?
M:İyiyim Reyyan. Neden sürekli soruyorsun?
R:Elimi sıkıyorsun, alnın bu havada ter döküyor.. Sayayım mı daha?
Miran hızla bakışlarını karısının eline indirdi. Parmaklarının uç kısımları beyazlamıştı.
M:Reyyan ben çok özür dilerim. Acıttım mı canını? Ben çok özür dilerim...
Reyyan ellerini kocasının yanaklarına koydu. Alnına tüy kadar hafif bir öpücük kondurdu.
R:İyiyim ben kocam. Acımadı canım. Sen biraz sakinleş. Beni de panik yaptıracaksın. Biliyorsun ben panik yaparsam seni geçerim. Zaten heyecandan kalbim gümbür gümbür atıyor.
Miran elini yerleştirdi karısının kabinin üzerine. Yüzüne sinsice işleyen gülümsemeyle baktı karısına.
M:Küt küt atıyor.
R:Seni ilk gördüğümde attığı gibi.
M:Hayatta inanmam.
R:Neye inanmazsın?
M:Beni ilk görüşünde etkilendiğine. Kalbinin böyle attığına.
R:Neden inanmıyorsun acaba sorabilir miyim?
M:Tabi sorabilirsin. Bende sana cevaben senin kullanıldığın şu cümleyi kurarım. "sen kimsinde benimle evleneceksin. Hadsiz. Dert oldu kaldı boynuma".. hatırladın mı?
R:Hayır hatırlamadım, ben öyle bir cümle kurmadım.
M:He he.. Tükürdüğümü yaladım deme de, demedim de. Ona da tamam Reyyan hanım.
R:Bana diyene bak. Sen sanki çok farklısın. Hani mutlu olmayı bilmezdin, hani şarkı dinlemezdin, hani sevmeyi bilmezdin? Tükürdüğünü mü yaladın?
M:Yok anacım yok. Bu hamilelik senin o hin aklını iki katına çıkarmış. Bence bizim bebeğimiz kız. Seni içten içten kaynatıyor.
R:Benim oğlum olacak. Senin kızın olabilir.
M:O nasıl olacak? Benim kızım senin neyin oluyor?
R:Banane.
M:Hee annesi başkası mı olsun? Onu mu diyorsun? Karını aldat mı diyorsun bana? Lütfen ısrar etme. Ben asla böyle bir şey yapmam. Ben karımı çok seviyorum. Ben karımı aldatacağıma erkekli..
R:Miran ne anlatıyorsun? Sana beni aldat diyen mi var? Sanki aldat diye ısrar etmişim gibi, birde ısrar etme diyor... Sen beni bir aldat bak ben sana neler yapıyorum? Valla çocuğumun yüzünü bile göstermem. Kendi yüzümden bahsetmiyorum bile.
M:Bence biz içeriye girelim. Bu çocuk bizim ayarımızı bozdu.
R:Tabi canım. Bir insanın fikri neyse, zikri de oymuş. Sen demek ki beni aldatmayı düşünüyorsun, çocuğuma suç atma. Gel yavrum girelim biz içeri, babanda baksın belki etrafta karısını aldatmak için uygun bir aday vardır. Böyle sarı saçlı falan. Baban çok sever sarı saçı. Değil mi Miran?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
hercai 43 sonrası
FanfictionÖzel bölümler için yeni bir hikaye oluşturdum.. hercai 43.bölümden keşke böyle olsa dediğim şekilde devam ettim. hep okurdum birde yazayım dedim.