Reyyan odaya girmeden önce, derin bir nefes aldı. Kendisini sakinleştirmek için bekledi. Bekledikçe sanki heyecanı artıyordu. Yüzünde ki gülümsemeyi sildi, silebildiği kadar.
M:Reyyan nerede kaldın? Kaç saat oldu? Sen beni çıldırtmak mı istiyorsun? Aramadığım yer kalmadı. Neredeydin?
Reyyan yüzüne engel olamadığı bir gülümseme kondurdu tekrar.
Reyyan İç Ses:Baba oluyorsun sevgilim. Bende anne oluyorum. İnsan inanamıyor. Şaka gibi. Biz anne baba oluyoruz.
R:Buradayım Miran. Nerede olacağım?.. Şey oldu .. Şey. Melike aradı da onunla konuşuyordum. Annemi sordu. Onunla konuşuyordum. Geldim.
M:Ee iyi o zaman.
R:Annem nasıl oldun iyisin değil mi?
Z:İyiyim kızım. Hadi al kocanı da, kardeşini de eve gidin siz. Akşam oldu. Baban burada zaten. Aklınız kalmasın.
R:Olur mu anne? Belki bir şeye ihtiyacın olur.
Z:Olursa baban var. Hadi laf dinleyin. Yoruldunuz.
M:Tamam o zaman. Bir şey olursa söyleyin ama saat kaç olursa olsun arayın beni.
H:Tamam oğlum hadi gidin siz. İyi geceler.
R – M – G:İyi geceler.
Reyyan ve Miran, Gül'ü alıp eve geldiler. Reyyan, Gül'ü yatırıp geldi odasına. Kocası üzerini çıkarmış, yatağa yatmış bekliyordu. Üstü çıplak, altında şort vardı. Reyyan hemen kapıyı kapattı.
R:Miran bu ne hal?
M:Ne varmış halimde Reyyan? Seni bekliyorum. Hadi çıkar üzerini de gel yanıma.
Reyyan İç Ses:Ee ben ne diyeceğim şimdi. Allah'ım bu adam niye böyle? Ben ne bahane bulacağım şimdi? Birde üzerini çıkarmış bekliyor.. Aslında gitsem yanına ne olur ki? Çocuğa zararı olur mu?. Senin ki de soru mu Reyyan? Olur tabi.. Ama dün gece yaptık, o zamanda hamileydim. Olsa o zaman da olurdu..
Bir adım atıp tekrar durdu.
Reyyan İç Ses:Yok Reyyan, sen yine de risk alma. Ya bir şey olursa. Ama kocana baksana Reyyan ,çok güzel duruyor ya. Yatmış birde öyle, çokta güzel bakıyor. Yok ben dayanamayacağım galiba. Dün gece olan oldu zaten...
İki adım atıp tekrar durdu.
Reyyan İç Ses:Yok Reyyan doktora sor, ondan sonra. Belki dünde zararı olmuştur.. Eh Reyyan bugün neden sormadın ki sen? Sanki kocanı bilmiyorsun sen? Of ama ya, bende istiyorum.. Yat Reyyan yat.
Miran, Reyyan'ı izliyor ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu. İki adım atıp, duruyordu.
M:Reyyan ne yapıyorsun acaba orada? Gelmeyecek misin? Adım atıp duruyorsun. Gelsene kocanın kollarına.
R:Miran, şey ben bugün çok yorulmuşumda. "Acaba sıcak bir duş alsam dinlenir miyim?" diye düşünüyorum. Evet öyle düşünüyorum.
M:Sen de bir şey var bugün ama çözeceğim inşallah. Gel sen ben seni dinlendireceğim.
R:Miran, ben senin neyi kastettiğini anladım, yorgunum diyorum ama.
M:Valla karıcım senin aklından ne geçti bilmiyorum ama ben sana masaj yapacaktım. Sen bu ara çok fesatsın valla. Aklın fikrin hep orada.
R:Aman diline düştük yine..Yap hadi masajda dinleneyim bari biraz.
Reyyan yatağa yüzüstü uzandı. Miran da yavaşça sırtına masaj yapmak için elbisesinin fermuarına elini uzattı. Reyyan tekrar doğruldu.
R:Miran ne yapıyorsun?
M:Masaj yapacağım.
R:Elbisemi neden çıkartıyorsun?
M:Elbiseyle masaj mı olur Reyyan? Sen nerede gördün elbiseyle masaj yapıldığını?
R:Ben hiç masaj yaptırmadım Miran. Dolayısıyla elbiseyle masaj yapılmadığını bilmiyorum. Şimdi sen söyle bakalım. Sen kime masaj yaptırdın da biliyorsun bunu? Ne zaman yaptırdın?
M:Reyyan yine başladın kıskançlığa. Yaptırmadım kimseye masaj falan.
R:Yalan söyleme. Ben anladım seni.
Gözleri anında doldu.
M:Ne anladın?
R:Sen beni sevmiyorsun. Mutsuzsun, mutsuz olunca da omuzların düşüyor. Omuzların düşünce, belin ağrıyor. Belin ağrıyınca, sende masaj yapılan yerlere gidiyorsun ki, hem gözün gönlün açılsın, hem de yorgunluğun gitsin. Sen neden sevmiyorsun beni.
Miran şaşkın yüzüyle bakakaldı Reyyan'a.
M:Reyyan bu bağlantıyı kurmak için kaç saat düşündün sen? Benim ağzımdan nasıl bir kelime çıktı da sen bunları anladın? Çünkü ben hiç bir şey anlamadım. Sende bu ara bir şey var. Yarın hastaneye gideceğiz. Baktıralım bir. Şadoğlu konağı sana yaramadı. Ağlama güzelim.
Reyyan gözlerinde ki yaşları sildi.
R:Ağlamıyorum ben.
M:Evet fark ettim ben onu. Hadi çıkart kıyafetini, ben senin keyfini yerine getireceğim.
R:Miran. Hiç umutlanma bugün.
M:Aklımın ucundan bile geçmedi. Sen fesatsın bence.
R:Hadi yine çok konuştun yap masajını da, gittiğin yerlerde neler öğrendin görelim bakalım.
Reyyan yatağa uzandı. Miran, Reyyan'ın çıplak omuzunu yavaşça ovmaya başladı.
M:Nasıl? İyi geldi mi?
R:Ne yalan söyleyeyim Miran, çok iyi geldi valla. Pamuk gibi oldum.
Miran bir müddet daha devam etti. Bir müddet sonra elleri yanlara kaymaya, masaj yapmaktan daha çok okşamaya başladı.
M:Reyyan güzelim ya bitirelim ya da başka aşamasına geçelim. Zira ben heyecanlandım. Yorgunluğun geçmedi mi hala? Ellerim vücudunda gezerken ben rahat duramıyorum.
Reyyan, Miran'ın dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu. Başını çekince Miran'ın gözlerini kapattığını ve dudaklarını ileriye uzattığını gördü. Yatağa yatıp arkasını Miran'a döndü. Gözlerini kapattı.
R:Yat uyu Miran. Bir gece dayan. Bir şey olmaz. İyi geceler.
M:Reyyann.
R:Yat uyu Miran.
M:Of ya of. Doğum yapan annen, sen neden yoruldun anlamadım ki.
R:İyi geceler kocacığım.
M:İyi geceler. Neresi iyi olacaksa artık.. Bana dön bari Reyyan. Neden sırtını döndün bana?.. Reyyan kime diyorum?.. Uyudun mu? Ne ara uyudun ya? Ne çabuk?.. off off.
Miran, Reyyan'ın saçlarına öpücük kondurup, ellerini karnına sardı karısının. Kendisi farkında değildi ama bebeklerine ilk temasları gerçekleşmişti.
Reyyan İç Ses:Bir gece Miran. Bir gece dayan. Yarın sen baba, ben anne olacağım. Bir gece sonra hayallerimize bir adım daha yaklaşacağız. Bir gece, ömrümü değerli kılanım. Sadece bir gece... Bebeğim bu babanın eli. Ömrünün sonuna kadar, seni her şeyden koruyup kollayacak, senin için canını bile feda edebilecek, her fırsatta gel diye çırpınan, senin hayalini kuran adamın eli. Benim sevdiğim adamın eli. Bu hissettiğin, babanın eli.
umarım beğenirsiniz. ben çok sevdim bu bölümü ayrı hoşuma gitti. yeni bölümde görüşmek üzere..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hercai 43 sonrası
FanfictionÖzel bölümler için yeni bir hikaye oluşturdum.. hercai 43.bölümden keşke böyle olsa dediğim şekilde devam ettim. hep okurdum birde yazayım dedim.
