43-24

1.4K 54 31
                                    

Zehra - Reyyan

Zehra gidebildiği kadar hızlı gitti Reyyan'ın odasına. Reyyan odada yoktu. Kıyafetleri kenardaydı. Banyonun kapısı kapalı olduğuna göre banyoya girmişti. Gözü tekrar elbisenin üzerinde ki kana takıldı. Kim bilir nasıl canı yanmıştı? Ama hala Reyyan diyordu. Nasılda güzel seviyordu bu çocuk. Reyyan'ın banyodan çıkışıyla düşüncelerinden sıyrıldı.

R:Annem sen ne zaman geldin? Duymadım ben hiç.

Reyyan boynunu kapatmak için bornozunun yakasını düzeltti. İnşallah annesi görmezdi.

Z:Çok olmadı annem. Sana bakmaya geldim. Sen nasılsın? İyi misin yavrum? Miran nasıl?

Miran'ın adı geçince, Reyyan'ın gözleri doldu.

R:Miran ben geçti anne. Miran benden vazgeçti. Babanla git dedi.

Z:Kızım siz ayrılamazsınız. Siz ayrılmayı beceremezsiniz ki. Miran senden geçer mi hiç? Sizin birbirinizi ne kadar çok sevdiğinizi, ayrılamayacağınızı herkes anladı da, bir siz ikiniz anlamadınız. Etme kızım Miran senden vazgeçmez.

R:Geçti ama "benden git" dedi.

Z:Kızım dediyse bile kızgınlıkla demiştir. Senin sakladığında az şey mi Reyyan? Baban dedi hamile diye, sen gebeliğini saklamışsın. Evladını saklamışsın. Kızınca da kızdı de. Olacak şey mi bu yaptığın?

R:Anne Miran bilmediği bir şey duymadı orada.

Z:O ne demek kızım. Miran biliyor muydu hamile olduğunu.

R:Hayır anne. Hamile olduğumu bilen sizsiniz. Miran gerçeği biliyor.

Z:Reyyan kafamı karıştırmaya mı çalışıyorsun? Anlatsana doğru düzgün.

R:Ben hamile değilim anne. O gün boşanmamak için yalan söylemek zorunda kaldım. Miran'a da söylediğim yalanı anlattım. Zaten bildiği bir şey için bana böyle bir tepki verdi. Affetmem artık onu.

Z:Ah kızım ah. Böyle bir şeyin yalanı mı olur kızım. Elbet çıkar ortaya.

R:Çıkacak tabi anne ama en azından biz boşanmamış olduk.

Z:Ah kızım siz ne yaptınız öyle. E ne olacak bundan sonra.

R:Ne yapsaydık anne. Biz bu evlilik için neler yaşadık. Vaz mı geçseydik, diyeceğim ama Miran zaten vazgeçti.

Telefonun sesinin duyulmasıyla ikisinin de bakışı telefona yöneldi. Zehra hanım yüzüne bilmiş bir ifade takındı. Laf sokmadan yapamazdı.

Z:Senden vazgeçen, boşandığın kocan arıyor kızım. Bu nasıl vazgeçmek sorarsın artık.

Reyyan kızarmış yüzünü aşağı eğdi.

R:Anne yapma ne olur?

Z:İyi, iyi demedim ben bir şey. Ben çıkayım da rahatça konuşun.

Reyyan telefonu eline aldı meşgule attı.

R:Çıkmana gerek yok anne. Açmayacağım telefonu.

Z:Kızımm.

Reyyan omuz silkti çocuk gibi. Geleceği görebilse, yerin dibine canlı canlı girerdi de, yine de yapmazdı bu hareketi. Omzunu silkince boynunda ki morluğu gördü Zehra. Şaşkın yüzüyle yaklaştı Reyyan'a.

Z:Reyyan kızım senin boynuna ne oldu? Morarmış.

R:Bo-boynum mu?

İç Ses Reyyan: Boynum tabi ya. Ne diyeceğim ben şimdi? Rezil olmadığım bir annem kalmıştı, artık tam oldu. Off Miran off.

R:Şe-şey olmuştur anne. Ben banyoda kızarttım sanırım.

Zehra anladığı şeyle gözlerini kaçırdı. Aceleyle odadan çıkmaya çalıştı.

Z:Neyse kızım benim ocakta yemeğim vardı. Gideyim ben. Sende üzerini giyin hemen üşütme.

Gözlerini Reyyan'dan kaçırdı. Hızlıca odadan çıkarken son anda döndü, Reyyan'ın, Miran'ın kanı bulaşmış elbisesini alıp, çıktı odadan.

Reyyan renkten renge girmişti.

R:Anladı işte, of Miran hepsi senin yüzünden.

Tam o anda telefon tekrar çalmaya başladı. Arayan yine Miran'dı. Telefonu meşgule aldı. Zaten açmaya niyeti yoktu. Annesine yakalanması üzerine tuz biber oldu. Kesin kararlıydı, konuşmayacaktı Miran'la.

Telefon sesinin tekrar odaya dolmasıyla, iyice inada bindi Reyyan. Tekrar meşgule attı. Üç kez, beş kez, on kez. Kaç kere aynı olay tekrarlandı bilmiyordu ama, Miran'ın vazgeçmeye niyetinin olmadığını anlayınca telefonu sinirle açtı.

R:Ne var, ne istiyorsun?

M:O nasıl telefon açmak Reyyan? İnsan kocasının telefonunu böyle mi açar? Efendim hayatım de, söyle bir tanem de, olmadı canım de. Ne istiyorsun, ne demek? Ben senden, senden başka ne isteğim olur?

R:Hıhı gördüm ben senin isteğini. Maşallah ne çok istiyormuşsun beni. Gözlerim yaşardı valla. "git Reyyan, bizden git, benden git" derken ne kadar beni istiyor görünüyordun sana anlatamam.

M:Reyyan yapma güzelim böyle. Açıklamama izin ver.

R:Vermiyorum izin falan, duş aldım. Üşüyorum, üzerimi giyineceğim.

M:Yani.

R:Kapatıyorum.

M:Reyyan dur kapatma, Reyyan.

Tabi ki Reyyan, Miran'ı dinlemedi. Telefonu kocasının yüzüne kapattı.

R:Kapatmaymış, anlatmama izin vermiş. Yap yap açıklamaya çalış, oldu canım başka. Of of nasıl olacak böyle Miran. Sen ayrı ben ayrı, özlerim ben seni.

Bornozun kuşağını çözdü, tam üzerinden çıkartırken, odasının kapısı açıldı. Aceleyle kapattı geri bornozun önünü, arkasına döndüğünde Miran'ı gördü.

Gömleği hala aynıydı. Kolu kan olmuştu, kolu tamamen kan olmuştu. Hastaneye bile gitmeden, pansuman yaptırmadan buraya gelmişti. Bu adamın zoru neydi?

R:Miran senin ne işin var burada? Hastaneye niye gitmedin?

Miran'ın yanına gitti. Elini hafifçe koluna dokundurdu. Canı yansın istemiyordu.

R:Ya mikrop kaparsa.

M:Sen benim için mi endişeleniyorsun? İyiyim ben güzelim korkma.

R:Ne korkacağım be. Niye geldin? Babamla gidip gitmediğimi kontrol etmeye mi geldin?

M:Reyyan yapma gözünü seveyim. Ben senden ayrı kalmak ister miyim hiç? Ben sen olmadan şu hayattan ne tat alırım, yaşadığım günden ne anlarım güzelim? Ben seni Aslanbey'e götürmemek istemedim, canın sıkılmasın orada diye. Kendi evimize de götüremezdim. Yatacak yatağı geçtim, oturmak için bir sandalye bile yok. İki parça eşya alana kadar git dedim ben sana. Bilmiyor musun sanki, benim senden vazgeçebildiğim bir dünya yok.

umarım beğenirsiniz ufaktan kavuşma yakın artık yeni bölüm cumartesi akşam gelir malum yarın hercai var iyi akşamlar

hercai 43 sonrasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin