Reyyan ve Miran kahvaltı masasında baş başa kalmış konuşuyorlardı. Ettikleri sohbeti megafondan gelen tatlı sesiyle Mirhan bozdu.
R:Uyandı bizimki. Ben bir bakayım.
M:Reyyan güzelim bak yavaş yavaş adımlarla. Sen yeni doğum yaptın daha. Biraz laf dinle.
R:Miran canım laf dinlemesem ne olacak ki? Sen kendin diyorsun yeni doğum yaptın diye. Atlayıp zıplayacak halim yok ya.
M:Ben senden onu da beklerim valla.
R:Hadi Miran. Hadi canım odamıza gidelim. Daha Mirhan'ın karnını doyuracağım. Altını değiştireceğim. Çok işim var. Uyandı şimdi mırıl mırıl sesler çıkarttığına baktı. Beş dakikaya kalmaz ağlamaya başlar.
M:Tamam o zaman odamıza çıkalım. Sen karnını doyur yat. Ben değiştiririm bezini.
R:Sen.. Yapabilir misin ki?
M:Allah Allah bana diyene bak sanki kendisi yirmi yıldır bez değiştiriyor.
R:Yirmi yıldır bez değiştirmiyorum ama Gül'ün bebekliğinde çok değiştirdim. Ayrıca biz kadınların böyle doğuştan bir özelliği var annelik konusunda. Sorsan cevaplayamayız. Ama görünce hemen kaparız. O yüzden tekrar soruyorum. Yapabilecek misin? Emin misin?
M:Ne çok söylendin Reyyan. Sanki uçak kullanacağız. Alt tarafı bebek bezi değiştireceğim, ne kadar zor olabilir ki?
R:İyi o zaman hadi. Marş marş.
Merdivenlerden birbirlerine sarılmış şekilde çıktılar. Kapıdan girdiklerinde Mirhan beşiğinde yatıyordu.
R:Oğluşum. Canım benim. Yerim ben seni. Sen uyandın mı hee? Böyle sessiz sessiz yatıyor musun? Yerim ama ben seni. Ben seni yerim ama.
M:Bana da bırak Reyyan. Ben ne yiyeceğim? Değil mi oğlum?
R:Sana da yeter bana da yeter babası. Baksana bu yenmez mi hiç? Şu tatlılığa bak. Isırmak istiyorum resmen.
M:Oldu canım ısır. Başka derdin varsa onu da yapalım...Sen onu bunu boşver de karnını doyur oğlumuzun. Baksana yedi bitirdi parmaklarını, yedi bitirdi.
R:Gel bakalım küçük adam. Karnını doyuralım senin.
Reyyan, Mirhan'ı kucağına alıp, göğsüne yaklaştırdı. Miran'ın dikkatlice kendisini izlediğini görünce tek gözünü kırpıp, başını hafifçe salladı.
R:Miran çıksana.
M:Neden ya?
R:Ee çocuğu emzireceğim.
M:Benim yanımda emzir. Sanki görmediğim bilmediğim bir şey.
R:Miran çocuğun yanında nasıl konuşuyorsun?
M:O bücür yokken ben vardım Reyyan hanım. Öyle hemen pabucumu dama atmamanızı tavsiye ederim.
R:Miran küçücük çocuğu, üstelik kendi çocuğunu kıskandığını söyleme bana.
M:Yok canım. Kıskanmak değil de, bütün ilgini de ona verdin. Bana rezervli olan her şeye zaten el koydu. Emzirirken bir hasret gidereyim diyorum, onda da bu sıpanın eli araya giriyor. Bir şey göremiyorum.
R:Miran dedim. Ayıp bir şey ya. Nasıl konuşuyorsun çocukla?
M:Ne var canım? Derdimi anlatıyorum oğluma.
Reyyan derin bir nefes çekti içine.
R:Tamam Miran sonra anlatırsın derdini. Çocuk açlıktan bir hal oldu. Kalıyorsan kal. Ama çocuğun yanında böyle konuşma.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hercai 43 sonrası
FanfictionÖzel bölümler için yeni bir hikaye oluşturdum.. hercai 43.bölümden keşke böyle olsa dediğim şekilde devam ettim. hep okurdum birde yazayım dedim.