Masada büyük bir sessizlik oldu. Herkesin gözü, hala Reyyan'la Miran'ın arkasından bakan, yerinden hiç kımıldamayan Azat'a çevrildi.
Sevdiği kadının çok seveceği bir çocuğu olacaktı. Ama babası kendisi değildi. Sevdiği kadının bir canı olacaktı. Ama o cana can katan kendisi değildi. Nasıl onulmaz bir acı bu diye düşündü.
Onlar evliydi, bugün olmasa bile yarın olacaktı. Kendisinin dokunmaya kıyamadığı, şimdi hamileydi. Hem de sevdiği adamdan. Peki kendisi nasıl yaşayacak, nasıl nefes alacaktı bu aşkın pençesinde elleri kolları bağlıyken. Gerçi başka çare mi kalmıştı kendisine? Bu aşkın acısından başka bir şey düşmemişti payına. Hafifçe döndü ardına. Şimdi masada kendisine acıyan gözlerle bakan kimse, ses etmemişti o adamla gidişine. Peki neden?
A:Benim derdim ben değilim. Reyyan'ı kendime saklamak da değil, saklayamıyorum zaten. Reyyan her şeye rağmen, her zaman Miran'ı seçer biliyorum. Ama siz nasıl izin verdiniz? Bu adam beni vurdu? Yarın bir gün seni vurmayacağının garantisi var mı amca?
H:Azat bilmediğin şeyler var oğlum. Bugün evde sen yokken çok şey oldu. Reyyan Miran'ın neden seni vurduğunu hepimize anlattı. Babamda dahil gayri onların önünde kimse duymayacak. Bizim kararımız budur.
A:Neden vurmuş Miran beni? Bugün ne oldu? Anlattın bir ben de bileyim.
Miran - Reyyan
Reyyan yine sinirle girdi odasına. Kapıyı sertçe kapattı ardından. Miran son anda tuttu yüzüne gelen kapıyı.
M:Yavaşşş. Ne yapıyorsun Reyyan? Ben geliyorum arkandan bilmiyor musun?
R:Biliyorum. Biliyorum zaten o yüzden kapattım ya. Belki başına gelir de o aklını başına toplarsın diye ama nerede?
M:Hayda yine ne yaptım ben?
R:Bir de ne yaptım diyorsun yani öyle mi? Çıldıracağım vallahi Miran. Biz bu yalanı başımızdan nasıl atacağımızı, nasıl gerçekleri söyleyeceğimizi düşünürken, bunun için uğraşırken, Miran Aslanbey gelmiş, karımla çocuğumu istiyorum diyor. Nasıl anlatacağız biz millete hamile olmadığımı?
Miran kenarda duran valizi aldı. Reyyan'ın söylenmelerinin arasında dolaba yöneldi, eşyalarını almaya başladı. Bir yandan valizi dolduruyor, bir yandan da Reyyan'a cevap yetiştiriyordu.
M:Seninki de sorumu Reyyan? Gerçekten çocuğumuz olana kadar söylemeyiz, yaparız bir çocuk olur biter. Gerçekten hamile olduğunu duyunca kimse yalanı hatırlamaz bile. Hadi giy sen üzerini çıkalım artık. Bana basmaya başladı Şadoğlu konağı.
Eşya toplamayı bıraktı, Reyyan'a yaklaştı. Her sözünde Miran bir adım ileri, Reyyan bir adım geri gidiyordu.
M:Evimize gideriz. Odamıza çıkarız. Sen önce karnını doyur, ben o ara senin eşyalarını yerleştireyim.
Duvarla arasına aldı karısını, kokusunu içine çekti. Gözleri kapalı, anın coşkusuna kaptırdı ruhu ile birlikte bedeninide.
M:Sonra sen sıcak bir duş alırsın, ben de gelirim belki yanına. Böyle gözün gözümde, kalbim elinde, aşkımız gibi sırılsıklam olana kadar kalırız suda.
Yüzünün her zerresine yakıcı, ama tüy kadar hafif öpücükler bırakmaya başladı. Hedefi olan kırmızı dudaklara yavaşça çekiliyordu. Reyyan gözlerini kapatmış anı yaşarken, karşı koyamıyordu Miran'a.
M:Üzerini giyinmene yardım ederim. Saçlarını öpe koklaya, canımı acıtmadan korkarak tararım, kuruturum.
Alnına kondurduğu öpücükten sonra Reyyan'ı kollarında çevirdi. Pencerenin önüne geldiler. Camdan yansıyan hem kendi yüzlerine, hem Midyat'ın yüzüne baktılar. Boynundan, yanağından, saçlarından öpmeye devam etti sözlerinin arasında.
M:Aynen böyle dururuz odamızda. Arkadan böyle sıkıca sarılırım sana. Sen üşürsün, ben seni ısıtırım öpüşümle. Sen üşürsün, ben ısıtırım seni nefesimle. Sen üşürsün, ben seni ısıtırım sevdamla. Ben seni hiç üşütmem. Üşümene, ayazda kalmana izin vermem. Şu saatten sonra kaderin bize biçtiği rolü yaşayacağız. Sonsuz mutluluğu. Biz olmayı yaşayacağız. Daha çok, daha çok isteyerek, daha büyük özleyerek yaşayacağız. Bize bundan sonra ayrılık haram sevdiğim. Varsa da biz yoksa da biz. Çok bedel ödedik. O güzel gözlerin şimdiki gibi çok yaş döktü. Ah bir bilsen ömrüme ömür katan dünya güzelim. Mutluluktan bile olsa, kirpiklerinin arasındaki buğuya teslim ettiğim, canım acıyor gözyaşların düşünce. Sen hiç ağlama. Ağlama ki susuz kalmasın benim ömrüm, nefesim. Bu adamı sen meftun ettin aşkınla, şimdi gözyaşınla öldürme seni seven bu meftunu.
Reyyan gözlerinden akan yaşları sildi. Neler duymuştu öyle kulakları. Peki kendisi ne yapmıştı bu adam için, bu adamın aşkı için. Yaptığı en ufak bir şeyde bile tavır yapıyordu bu gönüle.
R:İzin vermeyelim Miran. Bize bizden başka yaren yok. Bizi bizden etmelerine izin vermeyelim.
M:Vermeyelim güzel karım. Herkese inat çok güzel bir aile olalım seninle.
R:Seni çok seviyorum kocam.
Miran, Reyyan'ın gözyaşlarını bir kez daha silerken ekledi.
M:Seni çok seviyorum karım.
umarım beğenirsiniz. yeni bölümde görüşmek üzere
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hercai 43 sonrası
FanficÖzel bölümler için yeni bir hikaye oluşturdum.. hercai 43.bölümden keşke böyle olsa dediğim şekilde devam ettim. hep okurdum birde yazayım dedim.