43-114

757 47 32
                                    

F:Nikah tarihimizi. Ben yasal süreyi de ayarlarım. Tanıdıklarım var. Alırım illa ki günü.

Y:Bi-bir dakika. Be-be-ben anlamadım.

F:Evleniyoruz.

Y:Ev-leniyoruz.

F:Evet evleniyoruz.

Y:İ-iyi Allah mutlu mesut etsin. Beni de çağırın nikaha.

F:O ne demek?

Y:Sen kime sordun da, olumlu cevap aldın da, gün alıyorsun? Emrivaki yapıyorsun şu anda.

F:Sana sordum. Sende tamam ayarla dedin. Beni ilgilendirmez, hazırlan iki hafta sonra evleniyoruz.

Fırat kucağında ki Mirhan'a baktı.

F:Mirhan duydun mu kime sordun diyor? Sanki sorsam hayır dese onu dinleyecek var. Kaçırır yine de kıyarım o nikahı. Sende yardım edersin değil mi ağam? Hadi gidelim biz. Annen karnını doyurmuştur. Seni annene vereyim. Bende babanın yanına gideyim. En son ter döküyordu.

Fırat aşağıya doğru inerken şaşkınca ellerini kalbine götürdü derin bir nefes çekti içine Yaren.

Y:Ne oldu şimdi ya? Biz evleniyor muyuz yani? Fırat'la hem de. Allah'ım bu bir rüyaysa uyanmayayım. Hayalse de nasip eyle inşallah.

Reyyan, Mirhan'la birlikte yukarıya çıktı. Yatağın üzerine oturup, gelinliği giymeden önce Mirhan'ı doyurmaya başladı.

ML:Ee kardeşim balayına ne zaman çıkıyorsunuz? Akşam mı, yoksa sabahtan mı?

R:Bilmiyorum ki Miran söylemedi.

ML:Eniştemi az çok tanıyorsam sabahtan çıkarsınız. Malum gerdek geceniz bugün.

Melike'nin söylediğiyle yanakları kızardı.

R:Melike...

ML:Ne Melike? Hiç utanıyormuş gibi yapma. Sanki bilmiyoruz biz sizin nasıl yandığınızı?

R:Biliyorsanda kendine sakla Melike. Ortalık yerde.

ML:Ne ortalığı kız? Odadayız. Bir sen, bir ben, aha birde o yangının meyvesi var. Ondan da utanacak halin yok zaten. En yakın şahit o.

R:Melike dedim. Ayıp yahu. Yengem mi tembihledi seni böyle gıcık gıcık konuşman için.

ML:Yok canım ne yengesi? Bu benim kendi gıcıklığım.

Reyyan kendisine tanıdık gelen sözlerle sabır çekti. Mirhan'ın karnını doyurup Melike'ye verdi. Nihayet kutunun başına gittiğinde, derin bir nefes alarak açtı kutuyu. Karşısında gördüğüyle kalbi sıkıştı hafifçe. Ellerini titreyerek uzattı gelinliğe. Gözlerinde ki yaşlar, kendisinden habersizce dökülmeye başlamıştı.

ML:Reyyan kardeşim ne oldu? Neden ağlıyorsun?

R:Me-Melike bak. Gelinlik...

Sözlerini tamamlayamadı. Sanki kalbi ağzında atıyordu. Titrek nefeslerle eline aldı gelinliği. Dudaklarına hakim olan gülümsemeyle birlikte, yavaşça çıkarttı kutunun içinden. Dışarıya çıkmasıyla birlikte gelinliğin altından düşen kağıt dikkatini çekti.

ML:Bu adam nasıl seviyor böyle? Hiç üşenmemişte aynı gelinliği bulurken, dikkatimden kaçmadı bindallı da aynıydı.

R:Hiç üşenmez. Beni mutlu etmeyi amaçlıyor. Her seferinde de başarıyor. Çok mutlu ediyor beni.

ML:O kağıt ne? Gelinliğin içinden düştü.

R:Bilmiyorum ki bakacağım şimdi. Melike canım sen Mirhan'ı uyutsana.

hercai 43 sonrasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin