Reyyan Miran'ın odasının kapısına geldi. Kapının kenarında ki ismi görünce yüzünde bir gülümseme oluştu.
Reyyan İç Ses:"Miran Şadoğlu" nasılda yakıştı benim kocama. Ben nasıl alacağım bu adamın gönlünü?
Kapıyı çaldı, başını içeriye uzattı.
R:Kocacığım gelebilir miyim, müsait misin? Demek müsaitsin, eh çok ısrar ettin geleyim o zaman.
M:Gel karıcığım gel.. Hayırdır. Sen en son bana kızgındın. Odaya almıyordun beni, ne oldu şimdi?
Reyyan hırsına yenildi.
R:Ben değil çocuğun seni görmek istedi. Yoksa ben sana hala kızgınım.
M:Baba kızınca çocuğun, aramız iyiyken bizim çocuğumuz. Ne güzel ya? Bende bu hayattan istiyorum.
R:Git ötede iste.
M:Reyyan.. Güzelim hala kızgın mısın bana?
R:Yok değilim. Ben seni kapının önünde görmeyince, fazla ileri gittiğimi anladım. Özür dilerim.
M:Ah güzelim ah.
R:Sarılmayacak mısın bana?
M:Sarılayım mı? İster misin ki? Ne bileyim, sabah öyle konuşunca yüzümü görmek istemezsin diye düşündüm.
Reyyan oturduğu koltuktan kalktı. Kocasının sandalyesinin arkasına geçip, kollarını boynuna doladı.
R:Özür dilerim. Hem ben telafi edeceğim. Alacağım gönlünü, sana söz.
Miran koltuğunda döndü, Reyyan'ı kucağına oturttu.
M:Nasıl alacakmışsın gönlümü, söyle bakalım.
Reyyan yüzünü okşarken bir yandan cevap verdi.
R:Var bazı planlarım.
M:Ne gibi?
R:Mesela bugün eve gitmeyeceğiz. Burada kalırız diye düşündüm. Yemeğimizi yer, her zaman ki odamıza çıkarız. Hani ben sana demiştim ya. "hamileyim, yanıma yaklaşamazsın " diye. Ben doktorla konuştum. Hamileliğin ilerleyen zamanlarına kadar beraberliğimizde bir sıkıntı olmazmış.
M:Ciddi misin Reyyan? Yemin et.
R:Ne yemini Miran? Sorun yok diyorum kocacığım.
M:Hadi ya. Kalk o zaman, kalk hadi gidelim.
Miran hızla ayağa kalktı.
R:Nereye gidiyoruz Miran?
M:Odamıza gidiyoruz Reyyan, nereye olacak?
R:Miran gündüz gündüz kafayı mı yedin? Birisi görse rezil oluruz.
M:Kim görecek Reyyan? Odamıza gireriz, kapımızı kapatırız, bir de kilitledik mi, tamamdır.
R:Tamam o zaman, akşama tüm dediklerini yaparız..
Bacaklarını iki yana açıp, kocasının kucağına oturdu. Kollarını boynuna doladı.
R:Hem ben bir yerde okudum, hamile kadınlar bu konuda daha bir istekli oluyormuş, deneriz artık.
M:Hadi yaa. Öyle mi oluyorlarmış? Sende mi oldun? Var mı böyle içinde bir kıpırtı falan şu anda? Mesela bende çok fena var.
R:Yani var biraz ama akşama saklıyorum. Hadi kalk yemek yemeye gidelim. Karnım acıktı benim. Karnımızı doyurup, öyle çıkarız odamıza.
M:Hadi o zaman acele et. Çabuk ol.
Miran hızla karısını kaldırdı. Elinden tutup arkasından sürüklemeye başladı.
R:Miran yavaş. Düşeceğim şimdi.
Hızla arkasına döndü.
M:İyi misin karıcığım? İyi misin? Ben özür dilerim, heyecandan oldu valla. Olmadı değil mi bir şey? İyisin.. Bebeğimiz, bebeğimiz iyi mi? Sarsıldı mı acaba? Çocuğun başı dönmüştür. Hep benim yüzümden.
Miran'ın gözleri dolmuş halde, odanın içinde dolanmaya başladı. Gözyaşları akmaya başladı.
M:Olamayacağım işte. Ben babalık mı gördüm de, iyi bir baba olayım.
Reyyan hızla kocanın yanına gitti. Gözyaşlarını sildi, kendi gözyaşları akarken.
R:Miran yapma ne olursun? Sen harika bir baba olacaksın. Bizim bebeğimiz çok şanslı olacak. Senin gibi bir babası olacak. Sevgi dolu, kalbi güzel, yüzü güzel, huyu güzel. Senden güzel bir baba mı olur? Böyle böyle öğreneceğiz işte, anne baba olmayı.
Hem kocasının gözyaşlarını, hem de kendi gözyaşlarını sildi.
R:Bir de şu ağlama huyunu bırakırsak bizden çok güzel aile olur yemin ederim ki.
Miran elinde olmadan gülümsedi.
M:Bak bu doğru işte. Çocuk bizim yüzümüzden sulu göz olacak.
R:Bundan sonra ağlamak yok. Sana da, bana da. Çocuğumuza örnek olmamız lazım, onun arkasında böyle kapı gibi durmamız lazım. Bize bakınca ağlamayı örnek alır. Hadi sil gözlerini.... Gidiyoruz. Benim karnım çok aç. Unutma ben artık iki kişilik acıkıyorum. Ne ısmarlayacaksın bize?
Miran ellerini karısının karnına koydu. Okşamaya başladı.
M:Siz söyleyin bakalım. Ne istiyor canınız?
R:İskender yiyelim. Gelirken otelin restoranında kadının birisi yiyordu. Ama öyle böyle değil. Baya gömüyordu.
M:Sen aşerdin herhalde Reyyan.
R:Yok kocacığım aşermedim. Ben böyle basit şeyleri aşermem. Seni uğraştırmadan bu hamileliğin keyfini süremem ben. Hem böyle elim ayağım titremedi. Sadece olsa yerim. Olmasa da sağlık olsun.
M:Olmasa bile oldurturum ben karımla, çocuğum için. Siz isteyin yeter ki.
Kocasının elinden tutup çekmeye başladı.
R:Hadi hadi. İnelim aşağıya. Acele et biraz.
Miran gülümseyerek karısının arkasından gitti. Masaya oturduğu gibi Reyyan'ın menüdeki her şeyi istemesi beklemediği bir şeydi.
bölüm geldi. umarım beğenirsiniz yeni bölümde biraz coşarız artık yeni bölümde görüşmek üzere beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hercai 43 sonrası
FanfictionÖzel bölümler için yeni bir hikaye oluşturdum.. hercai 43.bölümden keşke böyle olsa dediğim şekilde devam ettim. hep okurdum birde yazayım dedim.