R:Yaren şu elbiseyi mi alsam ki?
Y:O ne Allah aşkına Reyyan? Sen balayına gidiyorsun. Cenazeye değil.
R:Allah Allah. Şu elbise?
Y:O ne yaa? Çok uzun. Yanarsın bu sıcakta.
R:Ya sabır.
Y:Valla iyilik yaramıyor sana.
R:Aman dilde pabuç kadar.
Telefonu eline aldı Miran'ı aradı.
R:Alo Miran. Şu Yaren'e bir şey de.
M:Neden? Ne oldu ki? Ne yaptı yine o Yaren?
R:Yanıma aldığım kıyafetlere laf yapıyor. Valizime karışıyor. Yok cenazeye mi gidiyor muşum? Yok o inceymiş, yok o kapalıymış, o uzunmuş. Yeter ya.
M:İlk olarak ne valizi?
R:Hani biz balayına gideceğiz ya. Hah işte o balayına giderken yanımızda götüreceğimiz valiz. Hatırladın mı? Hani senin içinde hazırladım.
M:Sen balayına giderken kapalı, uzun şeyler mi alıyorsun yanına? Bu balayının amacı ne acaba? İnsan şöyle açık seçik şeyler alır yanına.
R:Miran...
M:Ne Miran? Haksız mıyım? Hem birde valiz mi taşıyacağız yanımızda? Kendini neden yoruyorsun sen? Ne gerek var? Hazırlama valiz falan. Ben hallettim o işi.
R:Hazırlamayayım mı?
M:Hazırlama güzelim.
R:Nasıl hallettin?
M:Üzümünü ye bağını sorma.
R:Öyle sorma deyince insanın merakı geçmiyor.
M:Sen boşver Yaren'i, valizi falan, geceye odaklan.
Reyyan hızla etrafına baktı. Hafif bir gülücük kondurdu yüzüne. Yaren'e döndü.
R:Şeye gitmiş, şey olmuş. Ben bir konuşayım.
Y:Haa haa bende yedim. Hadi ben çıkayım da, şeye gidince ne olmuş öğren sen. Rahat rahat konuşun.
Yaren gülerek dışarıya çıkınca Reyyan yatağa uzandı. Parmakları saçlarıyla oynamaya başladı.
R:Ne düşüneyim mesela?
M:Kollarımda oluşunu düşün mesela? O yengem olacak kadının, bir taraflarını bile yırtsa, aramıza giremeyeceğini mesela. Senin bana, benim sana yapacaklarımı mesela.
R:Ne yapacakmışsın ki?
M:Sen beni gaza getir. Sonra da aklın nerede de?
R:İyi tamam boşver. Konu farklı yerlere gidiyor. Hadi gelinliği gönder hazırlanayım bende. Çok az kaldı düğüne.
M:Çok mu az kaldı? Vakit geçmiyor valla. Ben her saniyeyi saat gibi yaşıyorum valla. Hatta gün gibi yaşıyorum.
R:İçim içime sığmıyor valla. Kalbim yerinden çıkacak sanki. Sanki ilk kez evleniyorum, ilk kez düğünüm olacak gibi. Heyecandan elim ayağım titriyor.
M:Kötü müsün? Erteleyelim mi?
R:Yok canım daha neler? İyiyim ben. Sen?
M:Ben ne?
R:Heyecan yok mu sende?
M:Olmaz mı canım? Geceyi dört gözle bekliyorum.
R:Miran ne gecesi ya? Düğün diyorum ben.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
hercai 43 sonrası
Fiksi PenggemarÖzel bölümler için yeni bir hikaye oluşturdum.. hercai 43.bölümden keşke böyle olsa dediğim şekilde devam ettim. hep okurdum birde yazayım dedim.