43-109

817 53 22
                                        

Reyyan, Miran’ın yanına gelmişti. Arkasından beline sarıldı sıkıca. Sırtına öpücük kondurdu ardı ardına.
R:Mirhan çok şanslı senin gibi bir babası olduğu için. Çok mutlu olacak bizim oğlumuz. Ailesi biziz çünkü. Her fırsatta onu düşünen, onun için canını feda edecek anne babası var.
M:Künyeyi takalım mı?
R:Takalım tabi. Dur ben getireyim.
M:Sen yorulma ben getiririm.
Miran çekmeceden çıkarttığı künyeyle yanına geldi Mirhan’ın. Miran tam elini uzatmış bileğine takacakken son anda vazgeçti.
R:Ne oldu?
M:Sonra takarız. Baksana ne güzel uyuyor. Uyanmasın şimdi. Rahat rahat uyusun.
R:Uyusun bakalım küçük bey. Hadi yatalım bizde.
M:Tamam. Güzelim kapıyı kilitlemeyi unutma, perdeleri de çek. O fesat yengem kapının kilitli olduğunu görünce, içeride ne oluyor diye böyle pencere kenarlarından bakar. Sıkıca kapat perdeyi.
R:Sen neden sevmiyorsun bu kadını?
M:Seviyorum güzelim seviyorum. Ama çok uğraşıyor benimle.
R:Ee insan sevdiğini yerden yere vururmuş. Sizinki de o misal.
Miran altına eşofmanını giymiş, yatağa uzanmıştı. Reyyan, Miran’ın anlaşmaya sadık kalıp üstüne tişört giymediğini görünce hafif bir tebessümle geceliğini geçirdi üzerine. Mirhan’ı kontrol edip, yavaşça yattı yatağa. Kendi tarafına uzanmış yerleşmeye çalışırken, Miran’ın kafasını kendi yastığına koymasıyla şaşkınca baktı Miran’a.
R:Miran ne yapıyorsun? Kendi tarafına geçsene.
M:Olmaz geçmem. Bugünkü adam ne dedi? Bir yastıkta kocayın dedi.
R:Ee ne olmuş dediyse?
M:Bir yastıkta kocayacağız.
R:Miran o yastık bu yastık değil.
M:Hangi yastık?
R:O bir yastıkta kocayın dedikleri yastık böyle değil. Bunlar tek kişilik yastık. Hadi kendi tarafına geç.
M:Olmaz geçmem. Sende o yastıklardan alsaydın o zaman.
R:Miran.
M:Bende seni seviyorum karıcığım…Ayh nasıl uykum gelmiş varya.
R:Çocuk gibisin yemin ederim.
Gece yarısı Mirhan’ın ağlama sesiyle uyandılar. Reyyan gözlerini hafiften aralamaya başladı.
R:Off ya uykumun en güzel yerinde. Oğlum senin bana garezin ne? Miran…Miran..Sıra sende. Kalk çocuğa bak. Miran..
M:Tamam güzelim beş dakika daha.
R:Yok beş dakika. Çatladı çocuk, kalk hadi.
M:Ayhh oğlum. Neden böyle yapıyorsun? Uyusana.
R:Miran kalk hadi.
Miran oflayarak kalktı yataktan.
M:Of oğlum of.
Kucağına aldığı oğluna gözleri kapalı, kaşları çatık bir şekilde baktı.
M:Oğlum ben bunun intikamını çok kötü alırım haberin olsun. Yedi yaşından sonra okula kalkarken, “beş dakika daha” dersen, asla izin vermeyeceğim haberin olsun. Başından aşağı bir bardak su dökeceğim, yok ya ne bir bardağı bir sürahi su dökeceğim. Şimdiden söylüyorum o zaman bana laf yapma..
Mirhan’ın göğsüne yaklaştığını görünce kendisinden hafifçe uzaklaştırdı.
M:Sen iyi alıştın beni emmeye ha. Yok oğlum yok. Buradan sana sermaye çıkmaz. Ağlayıp durma Allah aşkına. Mirhan susmuyor Reyyan… Uyan hadi. Reyyan güzelim…
Bakışlarını Mirhan’a çevirdi. Kaşlarını kaldırdı.
M:Bakma bana öyle. Senin yüzünden uyuyakaldı annen. Bu kadar yormasaydın aç kalmazdın. Biraz taktik geliştir oğlum. Hiç mi bana çekmedin?..Gel bakalım Mirhan ağa. Senin şu açlık işini halledelim. Sessiz ol ama tamam mı oğlum? Anneni uyandırmayalım.
Mirhan’ı yatağın kenarına yatırdı. Reyyan’ın yanına yaklaştı. Ellerini geceliğine doğru uzattı. Yavaşça aşağıya doğru çekti. Açığa çıkan görüntüyle hafifçe yutkundu. Gözlerini kırpmadan hafifçe yaklaşmaya başladı. Sakallarını yavaşça sürtmeye başladı. Reyyan’ın hafif kımıldanmasıyla kısa bir süre hareketsiz kaldı. Dudakları özlediği dolgunluklara ulaşınca, derin bir nefes çekti içine. Tam kendisini kaptırmıştı ki Mirhan’ın ağlama sesiyle kendisine geldi.
M:Oğlum sen neden bana biraz rahat vermiyorsun? Senin benimle zorun ne? Bakma bana öyle. Tamam senin için açtık göğsünü ama ne olmuş yani, babam özlemiştir, iki dakika hasret gidersin desen ne olur? İncilerin mi dökülür? Ben sana verdim ama annenin göğüslerini.
Mirhan’ın dolmuş gözlerle kendisine bakmasıyla oflayıp Mirhan’ı, Reyyan’ın göğsüne doğru yaklaştırdı. Yaklaştığı gibi karnını doyurmaya başlayan oğluyla derin bir nefes çekti tekrar içine. Reyyan uykusuna devam ederken bile, iki erkeği de idare edebiliyordu. Mirhan karnını doyururken, Miran en çok huzur bulduğu şeyi yapıyordu. Karısını izliyordu.
M:Çok şükür Ya Rabbim. Huzurumuzu bozma, mutluluğumuzu daim eyle Allah’ım.
Birkaç dakika sonra Mirhan’dan gelen kokuyla birlikte başını çevirdi.
M:Oğlum bu ne Allah aşkına? Hayır sütten başka bir şey yemiyorsun da, nereden geliyor bu koku? Üfff. Zehirleneceğiz valla.
Sessizce bezi, ıslak mendili, pudrayı ayarlayıp,  Reyyan’ın göğsünden uzaklaştırdı Mirhan’ı. Az bir şey mırıldanan Mirhan’ı yatırıp altını açtı. 
M:Öff. Oğlum bu ne ya? Lan keşke gaz maskesi falan taksaydım, bu neymiş arkadaş?
Bakışlarını tekrar uyuyan karısına çevirdi.
M:Unutturma Mirhan kalkınca annenin ayaklarının altını öpelim. Valla sırf bu kokuyu çektiği için bile hakkı ödenmez annelerin..
Mirhan’ın altını temizledikten sonra yeni bezi takmaya çalıştı Miran. iki tane bezi beceremeyip yırtınca, internetten yardım almaya karar verdi.
M:Oğlum bu, bu kadar karışık değildi. Kaç kez izledim? Annen iki dakikada değiştiriyor. Ben niye yapamadım?
İnternetteki yazıyı dikkatle okurken, bezi takmadan önce pudra dökülmesi gerektiğini öğrenince, pudrayı eline aldı.
M:Sıkacak mıyız bunu ya?
Diyerek sıkmasıyla eli yüzü pudraya bulandı. Öksürükleri arasında söylenmeye başladı.
M:Hay seni pudra diye icat edenin ben…Hayır üzerine sıkmayın diye yazsanıza. Bir kilo pudra yuttum burada. Allah’ım bu ne kadar zor bir şeymiş ya?
Bezle boğuşmaya başlaması, Mirhan’ın altını değiştirme savaşı aradan geçen on beş dakikadan sonra sona ermişti.
M:Çok şükür Ya Rabbim. Hadi bakalım eski halimizi alalım. Sen annenin göğsüne, bende ağzımın suyu aka aka sizi izlemeye.

Yeni bölümde görüşmek üzere 🧡 🧡 umarım beğenirsiniz 🙏

hercai 43 sonrasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin