baştan söyleyeyim bu bölümde reymir yok
N:Ne diyorsun kızım sen? Ne kazası? Cihan'ın ne alakası var?
H:Cihan Miran'ı vurdu baba.
Nasuh kimsenin farkına varamadığı bir hızla Cihan'ın yanına gitti. Sesi tüm avluda yankılanan bir tokat attı.
N:Sen ne yaptığını sanıyorsun? He. Sen kendini ne sanıyorsun da Miran'ı vuruyorsun? Bildiğin iki tane şeyle Miran'ı öldürmeye çalışmak nedir? Ya bir şey olsaydı.
R:Kimse karışmasın. Amca cevap versene. Ufak bir kazaydı değil mi?
C:Reyyan bak kızım.
R:Sen nasıl gözünü bu kadar kararttın? Bir insanın canını almak için nasıl bu kadar gözünü kararttın? Öldürsen ne olacaktı? Hee. Evlatlarının yüzüne bir katil olarak, utanmadan nasıl bakacaktın? Benim yüzüme nasıl bakacaktın? Benim yüzümde, acıyan kalbimde, aldığım nefeste Miran aklına gelmeyecek miydi? Aynada kendi yüzüne nasıl bakacaktın? Bu aileden olmadığımı her seferinde yüzüme çok güzel vuruyorsunuz, sırf canımı yakmak için.
H:Kızım sen ne diyorsun, o nasıl söz?
R:Hiç yoktan senin gibi bir adamla kan bağım yok Cihan Şadoğlu. şu saatten sonra benim senin gibi amcam yok.
C:Bana tüm bunları söyleyen kişiye bakın hele. Senin savunduğun o adam, sana ne yaptı? Ne çabuk unuttun sen sana yapılanları? Ya Azat, Azat'ı vurmadı mı o Miran? Sen bu yüzden boşamadın mı onu?
R:Ben hiçbir şeyi unutmadım. Çok çabaladım ama her aynaya bakışımda yeni baştan yaşıyorum. Miran'ın bana yaptığı da, senin hiçbir suçum yokken, sırf beni öldürmek için peşime düşüşünü de. Hiçbir şeyi unutmadım. Miran'ın pişmanlığını gördüm ben, bizzat yaşadım. Yaptığı hatayı telafi etmeye çalışmasına şahit oldum. Geçen yıl bu zamanlar oldu, tüm bu olanlar. Bir sana bakıyorum, bir de öldürmeye çalıştığın adama. Geçen yılda mazlumu öldürmeye çalıştın sen, şimdi de. Miran en başından beri masum. Azat abimi isteyerek vurmadı. Defalarca kez anlatmaya çalıştı size, hiçbiriniz dinlemediniz.
H:Tamam kızım sıkma canını. Kapatalım konuyu. Hadi dinlen sende.
R:Kapatalım baba, kapatalım. Ama konuşup öyle kapatalım. Miran neden Azat abimi vurdu sende dinle baba. Miran'a inanmayan herkes bilsin ki, babaannesi Miran'a silah çekti. O kadar gözünü kararttı. "Ya Azat'ı öldürürsün ya da ben hem onu hem seni öldürürüm" diyecek kadar gözünü kararttı. Sırf Azat abim yaşasın diye en az hasar verecek yerden vurdu. Azat abimi, yaşasın diye vurdu. Ben kocamın kalbini biliyorum. Eğer mecbur kalmazsa kendisini öldürür de kimseye zarar vermez. Sen peki amca. Sen ne yapıyorsun? Sen mi Miran'ı yargılıyorsun? Ne hakla peki, hangi yüzle? Bir kez bile sormadınız neden diye. Şimdi bende sormuyorum size. Neyi bahane edersen et, neden yapmış olursan ol. Bunun adı canilik, cinayet. Bunun adı insafsızlık. Kendinizi Miran'ın yaptıklarını öne sürerek aklamaya çalışmayın. Hepiniz o kadar çamura bulaşmışsınız ki, ne yaparsanız yapın aklanamazsınız.
Arkasına bakmadan odasına doğru çıkmaya başladı. Kendisini ilk kez bu ailenin bu kadar dışında hissetti. Ardında, "biz ne yaptık" diyen ama üzerinden zaman geçtikten sonra, "iyi ki yaptık" diyecek bir aile bıraktı.
H:Biz ne ettik yav. Biz bu çocuklara ne ettik. Miran bana anlatmaya çalıştı, dinlemedim. Sırf Miran'a inanıyor diye, Reyyan'ı boşanmaya zorladım.
Z:Ben kızımın yanına gideceğim.
H:Şimdi gitme Zehra. Reyyan zaten kötü. Miran sakladığı sırrı öğrendi. "benden, bizden git" dedi. Zaten çökmüştü, biz iyice düşürdük. Biraz yalnız kalsın sonra gidersin yanına. Hadi herkes dağılsın artık. Bitti gösteri.
Herkes yavaşça dağılırken avluda Hazar, Nasuh ve Zehra kaldı. Üçünün de aklında dönen cümle aynıydı. "babaannesi Miran'a silah çekti. O kadar gözünü kararttı. "Ya Azat'ı öldürürsün ya da ben hem onu hem seni öldürürüm" diyecek kadar gözünü kararttı".
N:Azize her şeyi yapar ama kendi torununa zarar vermez. Miran'a tek bir durumda zarar verir. Oda eğer kendi torunu değilse.
H:Miran benim oğlum baba. Miran benim oğlum Zehra.
Nasuh gözlerinden yaş akarak kabul etti gerçeği.
N:Miran senin oğlun oğlum. Miran bizim kanımız. Ama bunu ispatlamak gerek. Onu nasıl edeceğiz.
Z:Bulacağız bir yolunu baba. Önce Hazar bey bize bir anlatsın ne olduğunu. Miran neyi öğrendi, Reyyan neden bu kadar kötüydü, üstü başı neden kandı, kimin kanıydı o? Her şeyi en başından anlat bize.
Hazar bildiği şahit olduğu her şeyi atlamadan anlattı.
Z:İyi mi Miran?
N:Miran nasıl Hazar? Torunum nasıl? Bir şey olmadı değil mi?
H:İyi baba. Kolundan vuruldu meraklanma. Ama görseniz o anda bile düşündüğü Reyyan'dı. "korkma, ağlama" dedi. Bu çocuk seviyor Reyyan'ı.
Z:Seviyor yaa. Sözünü tutuyor. Kızımızın canını kendi canından önde görüyor.
Zehra aklına gelenle durakladı bir anda.
Z:İspatlayacağız Hazar bey. Miran'ın senin oğlun olduğunu, ne Reyyan'a, ne de bir başkasına bir şey demeden ispatlayacağız. Benden haber bekle sen. Geleceğim biraz sonra ben geri. Bekle sen.
biraz geç oldu kusura bakmayın lütfen yarın yeni bölümde görüşmek üzere hoşçakalın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hercai 43 sonrası
FanfictionÖzel bölümler için yeni bir hikaye oluşturdum.. hercai 43.bölümden keşke böyle olsa dediğim şekilde devam ettim. hep okurdum birde yazayım dedim.