Üç Gün Önce Gece Yarısı
Reyyan kahkahalarla gülerken zorla kurabiliyordu cümlelerini. Kahkahası yüzünden sürekli susmak zorunda kalıyordu.
R:M-Mi-Miran tamam...Val-laa...bak...Bir daha bir şey ...demeyeceğim... Gıdıklama artık.
Miran'ın durmasıyla birlikte derin nefesler almaya başladı.
M:Akıllandın mı? Bir daha bana karşı çıkacak mısın?
R:Tabi ki de çıkacağım. Sadece şimdi beni bırak diye yalan söylüyorum.
M:Allahım bir de söylüyor. Bari gizli saklı yap. Gel bakalım sen.
Miran tekrar gıdıklamaya başlarken, gülme sesleri dışarıya gidiyordu.
Kapıyı babasının çaldığını çok geç duydular. Hızla kapıyı açmaya giden Miran'ın ardından seslenmesi bir fayda etmedi. Miran saçı başı dağınık halde kapıya gitmişti. Babası kendisini de üzeri dağınık halde görünce utançtan gözlerini yere indirdi. Miran tekrar içeriye girdiğinde sinirli bir şekilde baktı ona.
M:Ne oldu?
Hızla kocasının kolundan tutup aynaya götürdü. Hem kendi üzerine hem kocasının üzerine baktı. Miran'ın baştaki şaşkınlığı silinirken yüzüne sinsi bir gülümseme yerleştirdi.
R:Bir de gülüyor musun Miran?
M:Ne olmuş yani? Ben hiç utanmadım.
R:Ben bunun intikamını alırım senden kocacığım. Unutma ki intikam soğuk yenir .
.
.
M:Demek benden intikam alıyorsun he Reyyan. Bakalım neler olacak. Bakalım bu intikamdan kim galip çıkacak.
Miran hızla telefonu alıp bir yeri aradı. Ardından telefonu kapatıp, Reyyan'ın odasına geri döndü. Zehra hanım uyanmış kızının yanında oturuyordu. Elleri birbirlerine kenetli, gözyaşı döküyordu ikili.
M:Reyyan nasılsın?
R:İyiyim teşekkür ederim siz.
M:Ben de çok iyiyim.
Reyyan İç Ses:Birde iyiyim diyor. Senin karın burada hafızasını kaybetmiş, sen nasıl iyi olursun ya? Birde çok iyiyim diyor. Sinir adam.
R:Ne güzel? Sevindim sizin adınıza.
M:Sağolun. Neyse benim bir misafirim gelecekti. Ben karşılayıp geleyim.
Reyyan İç Ses:Kim ki?
R:Öyle mi? Kim gelecek acaba?
M:Tanımazsınız. Biraz özel.
Miran'ın çapkınca göz kırpmasıyla gözleri kocaman açıldı.
R:Ö-özel mi? Öyle mi? Ne- ne kadar özel mesela?
M:İşte aramızda kalsın, çok güzel bir kadın.
Z:Oğlum ne diyorsun? Nasıl konuşuyorsun sen?
M:Aşk olsun anne sanki bilmiyorsun.
R:Miran bey. Anne diyorsunuz kadına. Ayıp değil mi böyle kadının gözünün içine baka baka güzel falan demek?
M:Ne dedim canım? Güzele güzel demek ne zamandır suç oldu? Neyse ben gideyim karşılayayım.
R:Tabi aman kaçırmayın.
Miran sırıtarak dışarıya çıkınca sinirle annesine döndü.
R:Gördün değil mi anne? Elin kadınına nasıl güzel diyor? Bana nispet yapıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hercai 43 sonrası
FanfictionÖzel bölümler için yeni bir hikaye oluşturdum.. hercai 43.bölümden keşke böyle olsa dediğim şekilde devam ettim. hep okurdum birde yazayım dedim.