M:Hadi herkes gitsin. Ben burada kalırım.
Y:Ben kalacağım.
M:Sen kalamazsın. Hem bu hale getirdin hem de hastanede kalamazsın. Ben san güvenmiyorum.
Y:Senin bana güvenmemen zerre kadar umurumda değil. Reyyan’ı o halde bulan benim. Onun o halini gören benim. Onu gördüğümde ne düşündüğümü hiçbiriniz bilemezsiniz, gerçi bilseniz de inanmazsınız zaten. Hiçbir kuvvet beni buradan gönderemez. Boşuna uğraşmayın. Sizin için burada değilim, sizin sözünüzle buradan gidecek değilim.
M:Ya sabır ya Allah. Anne siz gidin. Bir şeye ihtiyaç olursa ben ararım sizi. Hem Gül merak etmiştir. Korkmuştur. Siz gidin hadi. Bir şey olursa ben ararım sizi.
Z:Hemen ara ama oğlum tamam mı? Benim gözüme uyku girmez zaten bu gece. Saat kaç olursa olsun ara sen.
M:Tamam arayacağım. Hadi gidin siz.
Herkes gitmişti geriye sadece Yaren ve Miran kalmıştı. Miran, Reyyan’ın yanına girmiş, bir iki saat sonra çıkmıştı geri. Yavaşça Yaren’in yanına gitti.
M:Yürü git bir şeyler ye. Sonra bir şey olacak. Başıma kalacaksın.
Y:İstemiyorum.
M:İstemezsen isteme. Benden söylemesi.
Birkaç dakika sessizlik olmuştu. Bu sessizlikte Yaren boş gözlerle Miran’a baktı. Artık eskisi gibi bakmadığını gördü bir kez daha. Tüm gün o kadar olay olmuştu. Bir zamanlar seviyorum dediği adam şu anda ondan nefret ediyordu. Bakışlarıyla bunu çok güzel anlatıyordu. Ama Yaren’in bu zerre kadar umurunda değildi. Tek derdi şu anda Reyyan’dı.
Y:Bana inanmadığını biliyorum. Umurumda da değil zaten. İster inan ister inanma…Ben şimdiye kadar çok kötülük ettim Reyyan’a biliyorum ama istediğim bu değildi. Hiçbir zaman olmadı. Dilim bile onun ölmesini söylerken, içimde hiçbir zaman zarar görmemesi için dua ettim..Çok zararım dokundu size biliyorum ama yemin ederim ki, Reyyan’ın yardım isteyen sesini duyunca, bir saniye bile “acaba yardım etsem mi” diye düşünmedim. Nasıl korktuğumu bir Allah bilir birde ben. Reyyan uyanacak. Söyleyecek benim bir şey yapmadığımı.
M:İnşallah doğru söylüyorsundur Yaren..Hala benim aklım çıkıyor onu üzeceğim diye. Bir cümlem de acaba geçmişe gider mi, çektiği onca acı tekrar aklına gelir mi, beni eskisi gibi zalim görür mü diye? Aklım çıkıyor, kalbim tekliyor… Biliyorum ben, ona en büyük acıyı ne sen, ne de bir başkası…ben çektirdim. Başına ne geldiyse benim yüzümden geldi. O kulübede, o halde bıraktım ben onu. İlk hayal kırıklığına ben uğrattım. Ardımdan söylediği onca sözünü, o gitme diyerek haykıran sesini duymazdan geldim. O kulübeyi ateşe vermesine sebep benim. O köprüden atlamasına, dedemden o dayakları yemesine, senin bu kadar nefretini kazanmasına sebep benim… Benim yüzümden yüzü gülmedi bir türlü… Benim tek derdim, geçmişin izlerini silmek. Ona hak ettiği hayatı vermek. Kalbi o kadar temiz ki, o kadar beyaz ki… o kadar acı çekti, itildi, kakıldı, namusuna laf edildi ama o kimseye ah etmedi. Herkesi affetti. Herkesin iyiliği için çabaladı. Ama ben biliyorum…Görüyorum…Bazen geceleri uykusunda sayıklıyor, boncuk boncuk terliyor. Belli o zamanları görüyor rüyasında İçinde bir yerlerde hala korkuyor. Hala içi titriyor bir şey olacak diye. Yine aynı şeyleri yaşamaktan o kadar korkuyor ki… Ben bunu engelleyeceğim Yaren. Onun korkmasını engelleyeceğim. Ben o korkuları sileceğim. Benim tek derdim karımın mutluluğu. Eğer sen onu üzersen, onun mutluluğu için seni öldürmem gerekirse, sana yeminim olsun ki, bir an bile tereddüt etmem. Anladın mı beni?... Şimdi otur dua et, et ki Reyyan uyandığında, ağzından senin adın dökülmesin.
Y:Ben zaten dua ediyorum. Onu yerde başı kanarken, ellerini karnına sarmış halde baygın gördüğümden beri dua ediyorum. Ama senin sandığın gibi kendim için değil. Onun iyi olması için. Benim edeceğim tek dua bu. Ben kötü bir şey yapmadım. Ben Reyyan’a yardım ettim. İster inan, istersen de inanma. Ama o korku benim aklımı başıma getirdi. Ben Reyyan’a bir şey olmasını istemiyorum. Hiç istemedim.
M:Göreceğiz.
Fırat dinlediği konuşmadan sonra derin bir nefes aldı. Yaren’e inanıyordu. Kendisine mani olamıyordu. Yaren başını çevirdiğinde gördü Fırat’ı. Gözyaşlarını silişini gördü. En çokta bundan korkuyordu. Kimsenin değil ama Fırat’ın kendisine inanmaması onu çok yaralardı. Ne olursa olsun, asıl Yaren’i gerçekten gören Fırat’tı. Yaren’in kendisi bile bilmezken, içindeki iyiliği gören Fırat’tı. Ama esas olan şuydu herhalde. Fırat’ı seviyordu. Kendisine inanmazsa, bir daha kolayca iflah olmazdı. Dilinde kendisine inanması için dua ile yanına gitmek için ayaklandı.
Y:Ben bir şeyler yesem iyi olacak. Hem gözüne görünmem biraz.
Miran, Yaren giderken arkasından baktı.
M:İnşallah doğrudur söylediklerin Yaren. Elimi kana bulamak istemiyorum. O kan senin kanın olsa bile. İnşallah böyle bir aptallık yapmamışsındır.Umarım beğenirsiniz 🙏 yeni bölümde görüşmek üzere 🧡 🧡
![](https://img.wattpad.com/cover/243895268-288-k338001.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hercai 43 sonrası
FanficÖzel bölümler için yeni bir hikaye oluşturdum.. hercai 43.bölümden keşke böyle olsa dediğim şekilde devam ettim. hep okurdum birde yazayım dedim.