43-65

991 46 39
                                        

M:Hadi aga gidiyoruz.

R:Miran boşver canım. Valla istemiyorum artık geçti. Gitme bir yere.

Miran karısının yüzünü ellerinin arasına aldı. Alnına öpücük kondurdu.

M:Olmaz güzelim. Sen benden bir şey istedin. Ben onu yapmadan uyku uyuyamam.

R:Miran boşver diyorum.

M:Olmaz güzelim. Sen beni bekle geleceğim ben tamam mı?

R:Miran..

Fırat'a döndü.

M:Hadi aga gidelim.

Reyyan annesine döndü. Oflayarak biraz önce Miran'ın kalktığı yere oturdu.

R:Anne görüyorsun değil mi? Bu adam resmen benim yap dediklerimin, tersini yapmak için dünyaya gelmiş. Bul dedim bulmadı, şimdi bulma istemiyorum diyorum buldum diyor. Sen söyle ben bu adamla ne yapacağım.

HAN:Kızım bence sana yaranılmaz. Ne güzel işte adam senin için çırpınıyor. Sen daha ne istiyorsun? Hiç umursamasa daha mı iyi?

Y:Arsız bu kız diyorum da kimse bana inanmıyor. Adamın çekmediği kalmadı bunun elinden.

R:Sen karışma Yaren. Bu konu herkesi ilgilendirir de, bir seni ilgilendirmez. Çırpınıyor yenge çırpınıyor da. Yoruluyor. Ben istedim sabah ama geçti. Artık öyle çokta canım çekmiyor. Baksana kavga bile etmiş. Dudağı nasıl kötü olmuş. Kocaman yara olmuş. Değer mi bir kiraz için? Kendisine zarar veriyor. Ben onu böyle görünce daha çok üzülüyorum.

HAN:Kız ne çok kötü olması. Koca yaraymış. Ufacık bir şey. Yara bile sayılmaz. Kedi şeyini görmüş yaram var demiş. Sizinki de o hesap.

Bakışlarını Zehra'ya çevirdi.

HAN:Gördün değil mi eltim? Sanki karısı böyle de, kocası nasıl? Kendini acındıra acındıra "bak buram uf oldu" diyor, annesinin eteğine düştüm diye sarılan çocuklar gibi.

Handan söylediğinden sonra kahkahalarla gülünce, Reyyan iyice kızdı.

R:Ne güzel yaa. Size de eğlence çıktı, uğraşın siz benim kocamla. Ben odama çıkıyorum.

Fırat ve Miran evden uzaklaşınca Fırat, hızla Miran'a döndü.

F:Nereden buldun aga? Söylemeyecek misin?

M:Aga kiraz yaz meyvesi değil mi? Şu anda dünya da nerelerde yaz mevsimi yaşanıyor.

F:Peru, Arjantin, Avustralya, Brezilya..

M:Hıh Brezilya nerede?

F:Güney Amerika.

M:Amerika yazı mı yaşıyor yani?

F:Evet.

M:Amerika da kim var?

Fırat biraz düşündü. Aklına gelenle gözleri yerlerinden çıkar gibi oldu.

F:Senin ecelin var. Saçmalama Miran. Reyyan seni çiğ çiğ yer, haberin olsun. Bende boş durmam çatal bıçağını getiririm. Keser seni diri diri. Kafayı mı yedin sen?

M:Olmaz ağa. Benim karımın canı kiraz çekmiş. Ben alacağım onu. Hem o bana kıyamaz. Affeder beni. Ben onun gönlünü alırım.

F:Aga yapma. Sen bunu yaparsan, Reyyan seni öldürür. Yanlış anlama sana üzülmüyorum. Sen hak ediyorsun. Eski sevgiline, karın için meyve aldırmak nedir? Kafayı mı yedin sen? Ben Reyyan'a üzülüyorum. Koca katili olarak, hapse girecek. Kimse de haklı mı haksız mı sormaz? Olacak olan Reyyan'a olacak. Yapma.

M:Olmaz aga. Arıyorum bile. Ben karısına bir kiraz bulamadı dedirtmem. Karımın hevesini kursağında bırakamam. Sus çalıyor.

Fırat ellerini yüzüne götürdü.

F:Allah'ım sana akıl fikir versin.

D:Miran.

M:Alo Dennis. Nasılsın?

D:Ben iyiyim Miran. Sen nasılsın?

M:İyiyim.

D:Ben çok şaşırdım Miran. Sen beni aradın neden?

M:Dennis sana işim düştü. Bana kiraz lazım. Malum biz kış mevsimindeyiz. Orada vardır. Bana biraz göndersen olur mu?

D:Anlamadım ben. Sen ne yapacaksın kirazı?

M:Reyyan istedi. Aşerdi de.

D:Reyyan... Senin karın.

M:Evet Dennis. Benim karım.

D:Ne yaptı? Aşer ne demek?

M:Aşermek.. Yani canı çekti. Yemesi gerekiyor. Yoksa sağlıklı değil.

D:Neden yemesi gerek. Anlamadım ben.

M: Hamile.

D:Ha-hamile? Na-nasıl hamile?

M:Evet hamile. Bebeğimiz olacak yani bizim.

Dennis sesi titreyerek cevapladı Miran'ı.

D:Ben hamile ne demek biliyorum Miran... Te-tebrik ederim Miran.

M:Teşekkür ederim Dennis. Ee bulabilecek misin kiraz?

D:Ta-tabi. Sen merak etme hiç. En kısa zamanda gönderirim ben. Reyyan'ın canı istemiş madem... Neredesiniz siz? Ben göndereyim. Oraya.

M:Biz şimdi Mardin'deyiz. Sen buraya gönderme, İstanbul'a gönder ben aldırtırım oradan.

D:Tamam o zaman...Sen adresi gönder bana.... Görüşürüz Miran.

M:Çok sağ ol Dennis. Ne yapacağım diye düşünüp duruyordum bende kara kara? Karımın gözlerinde ki heyecanı görsen. Gözleri parlıyor böyle kiraz derken. O öyle mutlu olunca bende öyle mutlu oluyorum. Çok seviyorum. Her şeyi yapmak istiyorum onun için. Hem hamileler için canının çektiği şeyi yemesi çok önemli...

Dennis daha fazla dayanamadı Miran'ın ağzından karısına olan aşkını dinlemeye.

D:Tamam Miran. Anladım ben. En kısa zamanda gönderirim.

M:Tamam o zaman hoşça kal Dennis. Çok teşekkür ederim.

Telefonu kapattıktan sonra Fırat'a döndü.

M:Valla o kadar rahatladım ki aga. Buldum sonunda.

F:Buldun aga buldun. Aferin sana. Aklın varsa Reyyan'a nasıl, nereden bulduğunu söyleme. Valla düşünmek istemiyorum sana yapacaklarını. İçim cız ediyor. Keşke bulamasaydın. Reyyan daha az kızardı valla.

M:Başka çarem var mıydı Fırat? Ne yapsaydım, karımın canı kiraz çekti. Ne deseydim? "Kusura bakma karıcığım. Sen kiraz istedin ama ben bulamadım o kadar beceriksizim. Sen yeme" mi diyeyim? Ne demek istiyorsun sen? Benim karım kiraz yemeyi hak etmiyor mu? Onu mu demek istiyorsun sen bana? Ben karım için her şeyi yaparım.

F:Sen bilirsin aga. Sonra Fırat bana yardım et deme. Sen kendin kaşındın...Ben konağa gidiyorum. Cenazene gelirim.

M:Git aga at. Destek mi oluyorsun, köstek mi belli değil? Ben de karımın yanına gidiyorum.

umarım beğenirsiniz . yeni bölümde görüşmek üzere

hercai 43 sonrasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin