43-104

756 45 16
                                    

Handan ve Zehra koşarak yanına geldi. Kollarına sarıldı kızının. Gözlerinden çoktan yaşlar akmaya başlamıştı.
HAN:Kızım ne oldu? İyi misin? Ne bu hal? Yaren cevap versene… Re-Reyyan ne oldu kızım, sen anlat?
R:Yenge..
M:Senin ecelin olurum lan. Duydun mu beni? O kefeni ben giydiririm sana. Sen kimsin lan, kimsin oğlum sen?..Sen kimi tehdit ediyorsun?
HAN:Harun’a mı bağırıyor?
R:Yenge Harun’la, Yaren ka-kavga ediyordu. Biz şahit olduk. Miran sinirlendi ondan şey yani… Anne babamlar yok evde değil mi?
Z:Yok kızım hepsi çıktı.
R:İyi bari zaten Miran’ın sinirinden korkuyorum, bir de onlarınki hiç iyi olmazdı. Oturtalım anne. Çok kötü oldu Yaren. Ben de bir yukarıya çıkayım. Öldürmese bari Harun’u.
HAN:Koş kızım koş. Ben kızımdan oldum, sen kocandan olma. Koş.
Z:Gel eltim sende otur şöyle. Korkma bak iyi, sağlığı yerinde.
Reyyan koşarak üst kata çıkmaya başladı. En üst kata soluk soluğa çıktı. Harun’un söylediği sözleri duymuştu. Miran’ın şu anda yaptığı şeyleri hak ettiğini düşünüyordu. Miran’ı durdurmayı erteleyip kendi odasına girdi. Melike’yi, Mirhan’ı kucağına almış, susturmaya çalışır görünce hızla yanına gitti. Ufak bir pışpışlamadan sonra Mirhan’ın uyumasıyla odadan çıktı.
Yavaşça karşı odanın penceresinin önüne geldi. Camdan içeriye bakınca odanın her tarafını dağılmış halde gördü. Miran’ın, Harun’un üzerine oturmuş, suratına yumruk indiriyor görünce gözleri yerinden çıkacakmış gibi büyüdü. Hızla odaya doğru yol aldı.
R:Aferin Reyyan. Kocan katil olacak, sen bırak biraz daha dövsün de.
İçeriye girdiği gibi Miran’ın kolunu tuttu.
R:Miran dur. Allah aşkına öldüreceksin adamı. Her tarafı kan olmuş bırak.
M:Bu adam mı da, bu adam mı? Karısını canıyla tehdit eden pisliğe ne yapılır?
R:Tamam bırak hadi. Kapı dışarı et, çıksın gitsin hayatımızdan. Özellikle Yaren’in hayatından.
M:Edeceğim ben kapı dışarı edeceğim. Ama önce yapması gereken bir şey var. Onu yaptıracağım. Ondan sonra defolup gidecek bu konaktan.
Yerde baygın yatan Harun’u ensesinden tutup kaldırdı.
M:Kalk lan. Aç gözünü. Yürü.
Miran yaka paça götürmeye başladı Harun’u.
R:Miran nereye götürüyorsun? Öldüreceksin.
M:Ölürse ölsün. Senin derdin, bunun ölmesi mi?
R:Harun’un ölmesi değil Miran. Senin katil olman. Allah’ından bulsun.
M:Bulacak bulacak. Ama önce benden bulacak.
Miran itekleyerek merdivenlerden indirdi Harun’u. Mutfağın kapısının önünde oturan Yaren’in ayağının dibine attı. Yaren’in yerinde sıçramasıyla iyice sinirleri tepesine çıktı.
M:Özür dile lan. Özür dile.
HAN:İstemez. Defolsun.
M:Özür dile dedim sana.
H:Ö-öz-ür di-le….
Sözünü tamamlayamadan bayıldı. Miran hırsla mutfağa gitti. Musluktan doldurduğu bir sürahi suyu başından aşağıya döktü.
M:Öyle hemen bayılmak yok. Özür dileyeceksin. Kalk, kalk.
HAN:Oğlum özür falan istemez. At kapıdan şunu.
M:Özür dileyecek yenge. Sonra defolup gidecek. Hadi özür dile. Beni katil etme.
H:Özü-r di-diler-im.
Yaren’in ne Harun’un özrünü duyacak hali, ne de cesareti yoktu.
M:Aferin şimdi kalk ayağa. Kalk lan.
Miran, Harun’u yakasından tuttuğu gibi ayağa kaldırdı. Kapıyı açıp dışarıya attı. Üzerine tükürdü.
M:Bundan sonra bu konağa adım atmayacaksın. Adım atmayı bırak, kapısına bile yaklaşmayacaksın. Hele ki Yaren’e... Hele ki Yaren’e bir kilometreden fazla yaklaş, işte o zaman ben seni kapının önüne değil, direkt mezarının içene atarım. Anladın mı beni? Defol git buradan, it.
Arkasını döndü hırsla, sesini olabildiğince yükseltti.
M:Bundan sonra bu adam bu konağın, kapısına bile yaklaşmayacak. Eğer evin ya da Yaren'in yakınlarında görürseniz, bana hemen haber vereceksiniz. Bende gelip bu adamı kendi ellerimle öldüreceğim.
Cebinden telefonunu çıkarttı. 
F:Alo aga.
M:Fırat bizim avukatı ara. Boşanma davası açacağız.
F:Lan boşanıyor musunuz? Oğlum saçmalama daha yeni bebeğiniz oldu. Ne boşanması? Nereden çıktı bu? İyiydi aranız.
M:Biz değil. Yaren boşanacak. O itle bir dakika fazla evli kalmayacak benim kuzenim. Hemen boşayacak o iti.
F:Ya-Yaren mi? Ne oldu? Aga ne oldu? İyi mi Yaren? Aga ne oldu? Ben hemen geliyorum. On dakika sonra, ne onu iki dakika sonra oradayım.
M:Kızı tehdit etti. Şiddet uyguladı. Ben dersini verdim ama içim soğumadı. Şimdi iyi. Sadece korktu. Eğer o şerefsizden kurtulursa daha iyi olacak. Sen dediğimi yap, bana haber ver. Dediğin şeyde de acele etme. Ben ayarlayacağım.
F:Tamam ben hemen hallediyorum. Aga o şerefsizi bende görmek istiyorum. Bir de ben alayım ifadesini.
M:Alırsın aga alırsın. Ama şimdi sırası değil. Ben gerekeni yaptın. İçin rahat olsun.
F:Tamam aga. Çok sağol.
M:Asıl sen sağol.
Telefonu kapatıp iç cebine attı. Korumalara döndü.
M:Bu iti bu konaktan uzakta bir yere atın. Bacaklarına da gereken iltizamı gösterin, bir yerine bir şey olsun istemeyiz. Ulaşımı kolay olsun. Belki gitmek isteyeceği yerler olur.
K:Emredirsiniz Miran ağam.
Miran tam arkasını dönmüş, eve girecekti ki, ileriden eve doğru gelen Azat’ı, amcasını, babasını ve dedesini gördü. Gözlerini hafif yumup, bakışlarını Harun’a sabitledi.
C:Harun. Bu ne hal? Miran oğlum ne oluyor?
M:Amca..

Umarım beğenirsiniz yeni bölümde görüşmek üzere 🧡 🧡 görüşlerinizi söylerseniz sevinirim 😍 😍

hercai 43 sonrasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin