Reyyan, Miran'ın söylediklerini en başta aslında dikkate almamıştı. Taki gece yarısı Miran uyandırana kadar.
M:Reyyan, Reyyan, uyan.
R:Hıı.
M:Uyan hadi.
R:Hıı. Ne oluyor ya?
M:Uyansana Reyyan. Kime diyorum?
Reyyan esneyerek doğruldu yatakta.
R:Miran ne oluyor gece gece? Niye uyandım ben?
M:Sağ tarafa dönüp yatıyorsun.
R:Yani.
M:Olmaz.
R:Nasıl olmaz? Uyumayayım mı?
M:Hayır. Olmaz uyuyacaksın tabi ki. Hamilelerin günde en az sekiz saat uyuması gerekir. Bu bebeğin gelişimi ve annenin sağlığı için çok önemli.
R:Miran gecenin bir yarısı beni neden uyandırdın? Saat üç. Öğlen üç değil ama beni neden uykumdan uyandırdın bu saatte.
M:Ben internette okudum. Diyor ki "Yapılan araştırmalar hamileliğin ileri evrelerinde sağ tarafa yatmanın ölü doğum riskini artırdığını gösteriyor. Araştırmacılara göre, sırt üstü ya da sağ tarafa yatmak, bacaklardaki ana damarlardan kalbe olan kan akışını azaltıyor ve bu da anne karnındaki bebeği etkiliyor. Hamilelik döneminde en ideal uyku pozisyonu, sol tarafa yatmak." Sen neden sağ tarafında yatıyorsun.
R:Miran şu anki yüz ifademin ne anlama geldiğini gayet iyi anlamışsındır bence. Lütfen şaka yaptığını söyle.
M:Ne şakası Reyyan? Şaka falan yapmıyorum. Sola dön öyle uyu.
R:Miran ben öyle rahatım.
M:Ama benim oğlum öyle rahat değil. Değil mi oğlum?
Ellerini karnına koydu. Hafifçe okşadı.
M:Bana hak veriyorsan bir tekme at oğlum.
R:Çek ellerini Miran. Hak falan vermiyor sana.
M:Oğlumla benim arama girme Reyyan.
R:Ben oğlumuzla senin arana girmiyorum Miran. Ama sen uykumla benim arama giriyorsun. Biliyorsun ki ben uykumu alamayınca çok huysuz oluyorum. Şimdi elini çek, yat uyu.
M:Elimi çekmeyeceğim. Sende sağ tarafında yatmayacaksın.
R:Mir..Ahh.
Miran hızla dizlerinin üzerine doğruldu.
M:Aha tekme attı. Vallahi de tekme attı, billahi de tekme attı. O da bana hak veriyor işte. "Sağ tarafında yatma anne ben rahat değilim" diyor.
R:Ne alakası var Miran?
M:Ben ona rahat değilsen tekme at dedim, o da tekme attı.
R:Bence başka bir şey için tekme attı.
M:Ne içinmiş?
R:Ne için olacak? Gecenin bir yarısı rahatımızı bozduğun için. Hadi Miran uyu Allah için.
M:Sola dön Reyyan.
R:Of Miran yaa.
M:Oflama dön sola.
R:Tamam Miran döndüm sola.
Sert bir şekilde sola döndü.
M:Yavaş dön Reyyan. Sakin sakin. Senin artık ani hareketler yapman yasak.
R:Of off.
M:Kocaya oflanmaz ayıp.
R:İyi geceler Miran.
M:İyi geceler hatunum.
Aradan birkaç dakika geçince Miran tekrar sokuldu sessizce.
M:Reyyan.
R:Hıı.
M:Reyyan..
R:Yine ne oldu Miran?
M:Reyyan ne ara uyudun ya?
R:Ben hamileyim Miran. Sen bir yoruluyorsan ben iki yoruluyorum, sen bir acıkıyorsan ben iki acıkıyorum. Sen bir uyuyorsan ben iki uyuyorum. Ama sen uyumama izin vermiyorsun.
M:Reyyan.
R:Efendim kocam.
M:Sen sola dönünce de, bana sırtını dönmüş oldun.
R:Ee.
M:Yer değişelim. Sen solunda ben sağımda yatacağım. Böylelikle o güzel yüzünden ayrı kalmayacağım.
Reyyan yüzüne kondurduğu gülümsemeyle birlikte yanaklarına öpücük kondurdu.
R:Sen benim hem başımın belası, hem de hayatımın en güzel şeyisin. Ben seni çok seviyorum... Gel hadi ben sırtüstü yatayım, sende benim göğsümde uyu.
M:Aslan karım bee.
R:Aslan ne be?
M:Kadın kadın. Sen benim karıma laf sokamazsın. Benim karım hem aslandır, kaplandır, hem de kedi gibi tatlıdır.
R:Bu kedi uykusuzluktan, kaplana dönecek haberin olsun.. Uyuyalım artık Allah rızası için.
M:İyi geceler kadın.
R: La Havle Vela Kuvvete İlla Billahil Aliyyil Azim.
M:Amin.
Miran'ın bu tatlı baskısı bazen dozunu arttırarak devam ediyordu. Aradan üç ay geçmişti ve Miran gerçekten işe gitmiyordu. Dediğini yapmıştı. Reyyan doktorun sözleriyle günde bir saat yavaş tempoda yürüyüş yapıyordu. Onda da Miran sürekli müdahale ediyordu. Bu yürüyüşün dışında da adım atmasına izin vermiyordu artık.
M:Reyyan yavaş adım atsana kime diyorum ben?
R:Miran senin neden dozun yok. Abartma ne olursun? Biraz önce bizi bir kaplumbağa geçti kaplumbağa.
M:Biz zaten hızlıyız Reyyan. Kaplumbağa çok hızlı gidiyordur.
R:Kaplumbağa hızlı...Dünyanın yavaş hareket ettiği için, en uzun yaşayan hayvanı hızlı öyle mi? Sen neden bu kadar pimpirikli oldun?
M:Ben pimpirikli değilim.
R:Sen pimpiriklisin Miran. Gören duyanda dünya da sadece senin bebeğin olacak sanır.
M:Tek bebeği olan ben değilim Reyyan. Ama herkesin karısı hamileyken iğne kaldırmazken, benim karım valiz taşıyor. Benim karım kendine hakim olamıyorsa, ben karıma hakim olurum.
R:Sen hakim olmuyorsun ki. Sen adım attırmıyorsun. İkisi farklı şey.
M:Aşk olsun Reyyan. Tam otuz altı dakikadır hafif tempoda yürüyüş yapıyoruz.
R:Evet Miran çok hafif tempo...Öyle ki biraz önce bizi karınca geçti karınca.
M:Başlarım şimdi karıncana Reyyan. Yavaş adım at.
R:Off ya of. Neden benim kocam bu kadar pimpirikli?
M:Hadi hadi. Mızmızlanma. Kocaya oflanmaz.
R:Of of.
ayy aklımda reymirle alakalı çok güzel fikirler var. çok heyecan yaptım. umarım beğenirsiniz yeni bölümde görüşmek üzere

ŞİMDİ OKUDUĞUN
hercai 43 sonrası
FanfictionÖzel bölümler için yeni bir hikaye oluşturdum.. hercai 43.bölümden keşke böyle olsa dediğim şekilde devam ettim. hep okurdum birde yazayım dedim.