R:Miran kalk kocam hadi. Namaza geç kalacaksın?
M:Hııı..
R:Kalk hadi. Millet bayramlaşmaya başladı. Kalk namaza geç kalacaksın. Babamlar kalkmıştır şimdiye. Seni bekliyordur. Hadi kalk.
M:Tamam beş dakika daha.
R:Yok beş dakika.. Hadi ezan okunacak.
M:Tamam yaa kalkıyorum. Kalkıyorum.
Gözleri kapalı halde yatakta doğruldu. Ayaklarını yere koyup, oturduğu yerden uyumaya devam etti.
R:Miran dedim. Aç gözlerini yaa.
M:Tamam kalktım...
Miran yarım saat sonra hiç uykusu kalmamış halde, duşunu almış, tıraşını olmuş, takım elbisesini giymiş halde içeriye girdi. Karısının yatağı topladığını görünce yanına yaklaşmaya başladı. Kocasının kendisine doğru geldiğini gören Reyyan, iki adım geri çekildi.
M:Niye kaçıyorsun kadın?
R:Senin niyetini anladım da ondan. Abdestli abdestli aklından geçen şeylere bak Miran.
M:Öpecektim yaa. Hem bugün bayram. Öpüşmeyecek miyiz?
R:Öpme Miran. Gelince öpersin. Babamlar geldi, avluda seni bekliyorlar.
M:Tamam yaa. Gidiyorum.
Evin tüm erkekleri camiye giderken, kadınlarda Şadoğlu konağında toplanmıştı. Herkesle bayramlaşan Reyyan mutfakta oturduğu yerden yardım ediyordu. Kapıdan gelen seslerle birlikte avluya doğru çıktı herkes. Kapıdan giren Azat, Cihan, Hazar ve Nasuh'tan sonra kapı kapandı. Şaşkınca gözlerini açtı Reyyan.
R:Baba Miran nerede?
H:Sorma kızım. Gelirken pencerenin birinden, seninkinin üzerine bir kova su döktüler. Banyo yapmaya gitti.
A:Valla çok komikti. Sırıl sıklam oldu senin ki. Ağzıyla birlikte gözleri de şaşkınca açtı falan. Bir görseydin gül gül ölürdün.
Reyyan kaşlarını çatıp baktı Azat'a.
R:Benim gülmeme gerek yok Azat abi. Sen yeterince gülmüşsün benim kocama.
A:Neyse hadi bayramlaşalım.
Herkes önce dedelerinin elini sonra sırayla tüm aile fertlerinin elini öptü. Tam kapının önünde ki koltuğa oturacakken, babasının kolundan tutup mutfağa sokmasıyla babasına çevirdi bakışlarını.
R:Ne oldu baba?
Hazar ceketinin iç cebinden üç bilezik çıkartıp kızına uzattı.
H:Bunlar senin kızım.
R:Bunlar ne baba? Ne gerek var? Çocuk muyum ben?
H:Gerek olmaz olur mu? Sen benim kızımsın. Benim gözümde her zaman çocuksun sen. İstersen on çocuk annesi, altmış yaşında ol. Sen benim hala cennet kokulu minik kızımsın. Bugünde bayram. Alacağım tabi. Sen karışma.
R:Baba sağ ol ama valla olmaz. Hem Miran kızar. Kabul ettim diye.
H:O zırtapoza göre ne varmış? Benim asabımı bozmayın. Evlat müsveddeleri sizi. Baban olarak bana karşı çıkıyor kabul etmiyorsan, kayın pederin olarak kabul edeceksin. Sözüme hürmet isterim gelin hanım.
R:Yok baba hürmetsizlik değil de..
H:Değilse al bakalım şunu. Hem benim torunum nerede? Ona da el öpmeyi öğreteyim. Ona da harçlık vereceğim...Ona da karışmazsın inşallah.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hercai 43 sonrası
FanficÖzel bölümler için yeni bir hikaye oluşturdum.. hercai 43.bölümden keşke böyle olsa dediğim şekilde devam ettim. hep okurdum birde yazayım dedim.